TR EN

Dil Seçin

Ara

Önce Kitaplar Yazıldı!..

Önce Kitaplar Yazıldı!..

Galile’nin, Kepler'in zamanlarında Avrupa üniversitelerinin büyük âlimleri hurafe ve efsâne kabilinden bilgilerle kafalarını doldurmuş bulunuyorlardı. Modern zamanı açan ilim ve fikir adamları asıl bu zihniyeti yıkmakla uğraştılar. İşte bir misâl...

Galile’nin, Kepler'in zamanlarında Avrupa üniversitelerinin büyük âlimleri hurafe ve efsâne kabilinden bilgilerle kafalarını doldurmuş bulunuyorlardı. 

Modern zamanı açan ilim ve fikir adamları asıl bu zihniyeti yıkmakla uğraştılar. 

Bir misâl olmak üzere, Fontenelle'in anlattığı bir hâdiseyi zikredelim. Bu satırlar daha önce tarafımızdan Türkçe’ye çevrilen “Batı Düşüncesindeki Büyük Değişme” adlı kitapta nakledilmişti:

...

1593 yılında, dolaşan söylentilere göre, Silezya’da yedi yaşında bir çocuğun bütün dişleri düşmüş, fakat azı dişlerinden birinin yerine altın bir diş gelmişti. 

1595 yılında Helmstad Üniversitesinde tıp profesörü olan Horstius adında biri bu diş hakkında bir yazı yazdı ve onun kısmen tabiî, kısmen mucizevî bir şey olduğunu, Tanrı’nın çocuğa bu dişi Türkler’den çok eziyet çeken Hıristiyanları teselli etmek üzere verdiğini anlattı... 

Aynı yıl bu altın diş hakkında tarihçiler de bir şey söylemiş olsunlar diye, Rullandus bu işin tarihini yazdı. 

İki yıl sonra Ingolsteterus adında bir başka allâme bir eser kaleme alarak Rullandus’un fikirlerine itiraz etti, bunun üzerine Rullandus da ona gayet âlimâne bir şekilde cevap verdi. 

Bu arada bir başka büyük zat, Libavius, altın diş hakkında bütün söylenenleri toplayarak bunlara kendi nazariyesini de ekledi.

Bunların hepsi de gayet güzel eserlerdi, ama hepsinde de eksik olan bir nokta vardı: Bu dişin altın olduğuna dair açık-seçik bilgi vermiyorlardı. 

Ve çocuğun dişi, muâyene edilmek üzere kuyumcuya gösterilince anlaşıldı ki, dişin üzerine altın bir varak fevkalâde bir maharetle yapıştırılmıştı. 

Önce kitaplar yazıldı, sonra kuyumcuya danışıldı.