DUVAR SAATİ
Reşat Nuri Güntekin, müfettiş olarak görev yaptığı sırada Milli Eğitim Müdürlüğü’nün merdivenlerinden çıkıyordu. O sırada büyük duvar saatini tamire götüren hademe kendisine çarptı. Biraz canı da yanan ‘Çalıkuşu’ yazarı, kendine özgü nezaketiyle tebessüm ederek hademeye dedi ki:
“Evladım, kol saati kullansan daha iyi olmaz mı?”
***
NASIL GEÇİNİYORSUNUZ?
‘Fatih-Harbiye’ isimli şaheser romanın yazarı Peyami Safa’ya, yazdığı yazılar için az para ödenir. Fakat ‘Server Bedi’ müstear (takma) adıyla kaleme aldığı romanlarına gazeteler yüklü miktarda para verirler.
Peyami Safa, hatırını soranlara, bu garip durumu ifade etmek için şu cevabı verir:
“Çok şükür, Server Bedi’nin evinde yiyip içiyoruz, kendisine dua ediyoruz.”
***
YIKILAN DUVARA NİÇİN SEVİNDİN?
Behlül Dânâ, gidip gelip yıkılmak üzere olan bir duvara bakıyordu. Bir gün duvar çöküverdi. Behlül çok sevindi. Buna bir anlam veremeyip sebebini soranlara şu güzel cevabı verdi:
“Duvar meyilli olduğu tarafa yıkıldı. Madem ki, dünyadaki her şey meylettiği tarafa yıkılıyor, benim de meylim Hakk’a doğrudur; yaşadığım gibi ölürüm!..”