ABONE KAMPANYASI
Amerika’nın büyük gazetelerinden birisi, abone kampanyası başlatmış ve şöyle bir ilân vermiş:
“Abone olmak isteyenler, sadece para ödeyerek değil, eserlerini veya imal ettikleri mamulleri göndererek de abone olabilirler!”
Bir süre sonra gazete bürosuna bir tabut ile birlikte şöyle bir mektup gelmiş:
“İlânınızı okudum, kendi el sanatımı takdim ediyorum. Bendeniz tabutçuyum!..”
***
KAYIKÇI
Fransa’da tanınmış bir düşünür, Sen Nehri’nde karşıdan karşıya geçmek için kayığa binmiş. Yolda kendi kendisine bazı şeyler söylemeye başlamış. Kayıkçı sormuş:
“Kiminle konuşuyorsunuz?” Düşünür, dalgın dalgın cevap vermiş:
“Volter ve Russo ile...”
Kayık karşı sahile varmış. Düşünür parayı verince kayıkçı itiraz etmiş:
“Yok efendim... Siz üç kişi idiniz. Beraber yolculuk yaptınız. Ben sadece sizinle pazarlık ettim. Volter ile Russo’nun da parasını siz vereceksiniz!..”
***
KİMİN OĞLU
Halife Memun’un huzurunda bir çocuk son derece edebli bir şekilde konuşmuştu. Bundan hoşlanan halife çocuğa sordu:
“Sen kimin oğlusun?”
Çocuk: “Pederim edeptir.” diye cevap verdi.
Bu cevaba daha çok hoşlanan Memun şöyle dedi:
“Ne güzel pederin varmış!”
***
GÜZELLİK
Mükrimin Halil çirkinliği ile tanınsa da, bilgisi ve zekasıyla bunu rahatlıkla örterdi. Bir gün çevresindekiler bu konuyu açınca şöyle demişti:
“Aslında benim gözlerim, ağzım, burnum, çenem tek tek ve ayrı ayrı çirkin değil; hatta güzeldir. Ancak bir araya gelince ortak bir ahenk meydana getiremiyorlar. Bütün mesele bundan ibaret.”