TR EN

Dil Seçin

Ara

Kestane Yiyelim Mestane

Kestane Yiyelim Mestane

Kış mevsiminin habercisi kestane, lezzetli olduğu kadar besin değeri yüksek bir meyvedir. Kestane gibi tohumlar çeşitli gıda maddelerini depoladıkları için son derece besleyicidir. Allah böylece tohumları vesile kılarak insanları pek çok yönden rızıklandırmaktadır.

Faydaları saymakla bitmeyen bu meyveyi ağacından toplamak kabuğundaki dikenlerinden dolayı biraz külfetli bir iştir. Yaratıcı, bu denli değerli olduğundan olsa gerek, meyvesini dikenli bir kabukla koruma altına almıştır.

 

Şifa niyetine…

Bu leziz yemişin sağlık açısından birçok faydası vardır. İçerdiği potasyum, fosfor, kalsiyum magnezyum, klor, demir ve sodyum mineralleri ile B1, B2 ve C vitaminleri nedeniyle kışın olumsuz şartlarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirici özelliğe sahiptir. Fiziksel ve beyinsel yorgunluklara karşı eşsiz bir iksirdir. Unutkanlığı ve alzheimerı önleyici özelliği vardır. Aynı zamanda kalp ve kas sistemini uyarıp kalbi korur. Sakinleştirici özelliği nedeniyle stresin giderilmesine yardımcı olur. İçerdiği selenyum sebebiyle prostat kanseri için şifa kaynağıdır. İyi çiğnenerek yenildiğinde ise karaciğeri güçlendirir.

 

Diyet meyvesi olarak kestane

Kestane, doğada tamamen doğal şartlarda yetiştirilen, tarımsal ilaç, sun’i gübre kullanılmayan organik bir tarım ürünüdür. 100 gramı 160 kalori içeren kestane (kavrulduğunda ise enerji değeri 239 kcal olmakta ve şeker oranında %25 artış görülmektedir), tok tutucu özelliği sayesinde sık sık yemek yemeyi engellediği için diyet ürünü olarak da kullanılabilir. Ancak, kestaneyi abartmadan yemekte fayda var. Özellikle kilo probleminiz varsa dikkatli olmanız gerekir. İçeriğinde, başta nişasta olmak üzere yüz gramında; 34 gr karbonhidrat, 3,2 gr protein ve 1,8 gr yağ bulunmaktadır.

Bunlara ilave olarak, kestane en çok lif içeren yemişlerden biridir. 100 gram kestanede 3 gram lif bulunur. Kestanenin içeriğindeki lif, onu glisemik indeksi düşük bir yiyecek yapar. Bu da kan şekerinin hızlı değil, yavaş bir şekilde yükselmesini sağlar.

 

Mutfaklarda kestane

Kestane, lezzetinden ve taşıdığı besin değerinden ötürü antik çağlarda kutsal saymışlar ve büyük şölenlerde ikram etmişler. Yaşamı uzattığına inanarak bu meyveyi “kutsal meyve” olarak kabul etmişler.

Osmanlı Saray mutfağında sıklıkla kullanılan kestane, padişahların sofralarından eksik olmazdı. Özellikle sofranın gözdesi olan ve zengin malzemelerle hazırlanan pilavlar da kestaneyle tatlandırılırdı. Günümüzde birçok ülke mutfağının vazgeçilmez tadıdır kestane. Et ve sebze yemeklerinin hazırlanmasında, çeşitli salatalarda lezzet artırıcı olarak kullanılır.

 

Kestane balı

Arıların kestane çiçeğindeki nektardan ürettiği kestane balı, birçok hastalığın ilacı olarak bilinir. Rengi koyu kıvamı gevşek olan kestane balı, bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra öksürük, astım, bronşit ve nefes darlığı gibi çok sayıda hastalığın tedavisinde faydalı olduğu için ‘doğal antibiyotik’tir. Yapılan bilimsel çalışmalarda kestane balının karaciğer hastalıklarını önlemede yararlı olduğu görülmüştür.

 

Biraz da tefekkür

Şimdi burada durup düşünelim. Kestanede olduğu gibi diğer tüm meyvelerin içine çeşitli mineral ve vitaminleri hassas ölçülerle yerleştirip bizlere sunan kimdir? Bunu ayarlayan bitki ya da tohumun kendisi olabilir mi hiç? Böyle bir ihtimali kabul etmek, bitkinin kendi aklı ve şuuru olduğunu, bizleri tanıdığını, içerisinde hassas ölçülerle şifalı terkiplerin üretildiği bir kimya fabrikasının olduğunu ve daha inanılması mümkün olmayan pek çok mantık dışı şeyleri kabul etmek demektir. Ağacı ilahlaştırmak demektir. Elbette bunu kabul etmek akıl ve mantık sahibi bir insan için mümkün değildir. Bu durumda kafası karışmamış, aklı bulanmamış bir insanın göreceği gerçek: Her bitkinin tohumunun içine, tam olması gerektiği kadar vitamin ve mineralleri depolayan ve bunlarla insanları rızıklandıran Allah’tır. Allah (cc.), sevgisini ve ikramını böyle gösterir…

Bu güzel nimeti bize bu mevsimde sunan Rabbimize hamdolsun.