TR EN

Dil Seçin

Ara

Bütün Firavunlar Kardeştir

Firavunlar ülkesinde, Firavunlar iş başında. Her tarafta yeniden kan kokusu yükseliyor. Çölün sıcaklığına vuran kan kokusu, bazı kalabalıkları vahşileştiriyor. Meydanlar, kalabalıklar, sıcak ve Firavunla geçen bir imtihan. Mısır, bunun özetidir.

Tarihler değişir, isimler değişir ve söylemler değişir. Ancak bir şey değişmez: Firavunluk. Bu toprakların kaderi, bu siyasal ruhun içinde yankılanır… Hepsi aynı siyasal ruhun çocukları. Ölüm ve kan ile besleniyor bu siyaset. Bir zamanlar bütün erkek çocuklarını katleden bu siyasetti.

Darbeler ve diktatörlüklerle yönetilen bir dünya. Diktatörlüğünü firavunluktan alan bir gelenek. Öldürme, katletme ve korkutma üzerine kurulan bir iktidar. Varlığını insan yemeyle sürdüren masal canavarları…

Egemenliğini korumak için her şeyi yapmayı göze alan bir siyaset. Halkını köleleştiren, onları hapislerde çürüten, işkenceler banyosunda yıkatan ve çekinmeden katleden bir siyaset.

Mısır, bugün yeniden bunu yaşıyor. Firavunluğun siyasetinden geçiyor. Meydanlarda bulunan insanlara ateş ve kan yağdırıyor. Bütün dünya buna seyirci kalıyor. Kan ve ateşe mahkum edilen bir halkın feryadını kimse dinlemiyor. Onlara körleşiyor.

Neden?

Çünkü bu Firavunların sahipleri onlar. Tanrı insanın(!) baş aktörleri… Kendi çıkarları için bu Firavunu gerekli görüyorlar. Halkın köleleşmesini uygun buluyorlar. Mekke’nin ve Medine’nin, Şam’ın ve Bağdat’ın bütün melikleri bu Firavuna destek çıkıyor. Firavunlar, Firavunlarla kardeştir; diktatörler de diktatörlerle…

Korkuyorlar!

Çünkü bir Firavunun düşmesi, bütün Firavunların düşmesidir. Bir firavunun ölümü, bütün Firavunların ölümüdür. Bu korku hepsinin yüreğine inmiştir. Halkların uyanışı, onları uykusuz bırakmaktadır. Bu korkularını aşmak için baskıya başvuruyorlar. Daha fazla korku üreterek korkuyla başa çıkmak…

Bir Firavunun düşüşü hepsinin düşüşüdür. Bunun için hepsi birlik oldu. Paraları ve silahlarıyla koştular yeni Mısır firavununun yanına. Güçlü olduklarını, düşmeyeceklerini ve direnecekleri gösterdiler. Dünya ağabeyleri de onları onayladı. Büyük Firavunlar da imdadına koştu onların. Küfür tek millettir hakikati yeniden parladı gökyüzünde.

Hayat fanidir; iktidarlar da, Firavunlar da. Cehaletin en koyu renginden geçen bu cahiller, farkında değiller bunun. Çünkü onlar sadece dünyadan ve dünya ile bakıyorlar. Ne duyan kulakları, ne hisseden kalpleri ne de gören gözleri var.

Allahın kudreti, Firavunlardan da büyük. Denizleri yararak yol gösteren bir kudret, yine yol gösterecektir. Ateşten kulunu kurtaran kudret, yine kurtaracaktır.

Tarih hiç değişmiyor, insan da öyle. Her zaman inananlar ve inanmayanlar var. Her zaman Firavunlar ve Musalar var. Değişen isimler sadece. Artık Hz. Musa’nın ruhu baş kaldırmıştır! Firavunların hasat zamanı gelmiştir.