Şubat 2011
Okuyucuyla Başbaşa
Sevgili Zafer Okuyucuları;
2011 yılının Şubat sayısıyla karşınızdayız. Yine gündemdeki konuları ıskalamadan dopdolu bir dergi sunuyoruz önünüze.
Bildiğiniz gibi; geçen ayın gündeminde, gerek Hür Adam sinema filmi gerekse Mustafa Kemal ile Büyük Millet Meclisi’ndeki karşılaşmaları dolayısıyla Bediüzzaman Said Nursi önemli bir yer tuttu.
Bu sayımızda sizler için Hür Adam: Said Nursi filminin yorumu var. Ayrıca son dönemde tarih araştırmalarıyla ön plana çıkan Mustafa Armağan da Said Nursi-M. Kemal karşılaşmasını tarihi belgeler üzerinden gözler önüne serdi.
Şubat sayısının bir diğer önemli yazarı Kemal Sayar. Psikiyatrist olmanın ötesinde bir düşünce insanı kimliği taşıyan Sayar, “Merhametsiz Bir Dünyayı Nasıl Onarmak Gerekir?” yazısında, merhametsizliğin ahlaksızlığa eşit bir durum olduğunu tespitle, merhamet duygusunun nasıl geliştirilebileceğine dair gayet somut öneriler getiriyor.
Bu ayki sayımızda psikoloji ve çocuk eğitimi konularında da, siz değerli Zafer okuyucularına oldukça doyurucu yazılar hazırladık. Pedagog Ali Çankırılı, son yıllarda sıklıkla görülmeye başlanan bebeklerin meme emmeyi reddetmelerinin arkasında yatan sebepleri ortaya koyduğu yazısında, yapılması gerekenlere ışık tutuyor.
Yine, günümüzde yeterince önem verilmeyen sorunların başında, bilgisayar ve oyun bağımlılığı geliyor. Konuyla ilgili yazıda, bilgisayar ve oyun bağımlılığının çocuklar ve gençler üzerindeki ilk anda farkedilmeyen zararlı etkilerini ve bunlara karşı aile içinde ne tür tedbirler alınması gerektiği izah ediliyor.
Bunların dışında, dikkatli gözlerden kaçmayacağını düşündüğümüz daha pek çok bilimsel ve tefekkür yazılarımızla Şubat sayısında karşınızdayız.
Dergi ve yazılarla ilgili her türlü öneri, dilek ve eleştirilerinizi zaferdergim@gmail.com adresine bekli yoruz.
Önümüzdeki ay buluşmak dileğiyle hepinizi Allah’a ısmarlıyoruz.
— Editör

Hür Adam: Asırları Kucaklayan Bir Mütefekkir!
BEDİÜZZAMAN Hazretleri, Risaleleri yazarken ya da bir hapishaneden diğerine sürgün edilirken, ona bir takım zulmü, eziyeti reva görenlerin farkında olmadığı bir gerçek vardı: Onu da bir Hollywood filminin girişindeki epilogdan öğrendik. Şöyle diyordu yapımcılığını ünlü Matrix’in sahibi olan Wachoski Kardeşler’in yaptığı 2006 yapımı V For Vendetta filminin girişindeki epilog: “Bir fikir hala dünyayı değiştirebilir. Fikirlerin gücüne bizzat şahit oldum. Fikirleri savunurken ölen insanları gördüm..

İşte Said Nursi-Mustafa Kemal Görüşmesinin Belgesi*
Bediüzzaman’a göre bizzat Mustafa Kemal iki defa şifreyle kendisini Ankara’ya çağırtmış, gitmemiş, nihayet aracı olarak eski dostu Van Valisi Tahsin Bey’i gönderince razı olmuştur. Burada şu soru önemlidir: Büyük Zafer’den sonra Mustafa Kemal Paşa, Said Nursi’yi neden ısrarla Ankara’ya çağırtmış ve Meclis’te “hoş geldiniz” töreni düzenletmiştir?

Kullar ve Firavunlar
Her insan, gözünden güneşe, ciğerinden havaya, ayaklarından yer küresine kadar hadsiz eşyaya muhtaç olarak yaratılmış ve bunların hiçbirini de yapacak güçte değil. Onun için, güçsüzlüğüne imdat edecek bir dayanma noktası (nokta-i istinat) ve ihtiyaçlarını karşılayacak bir yardım mercii (nokta-i istimdat) aramak mecburiyetindedir. İşte insanın bu temel özellikleri her vicdanı Allah’a teveccüh ettirir.

Merhametsiz Bir Dünyayı Nasıl Onarmak Gerekir?
Dünya merhamet eksikliğinden can çekişiyor. Ondan mahrumiyet bizi görünür ve görünmez biçimlerle yok ediyor. Çevre kirlenmesi, yoksulluk, önyargı, şiddet ve savaşlar. Merhamet içimizde bir yerlerde sönmeye yüz tutmuş insanlık kandilini yeniden tutuşturan ve bizi en temel halinde insanlığımıza geri çağıran bir duygu. Verecek hiçbir şey yoksa bile elinde, kardeşinin acısı için kendini verebilir, kendi ruhunu, dostluğunu, kardeşliğini ikram edebilirsin.

Rusya’da İslâm’ın 1300 Yılı
Rusların o zamana kadar birlik ve beraberlik içinde olan Müslüman halkların içine sızması, 14. yüzyıla rastlar. Ruslar bu dönemden itibaren, 19. yüzyılda Pamir dağlarındaki Hindistan sınırına varıncaya kadar yayılmalarını devam ettir diler.

Trafik ve Namaz
Trafik herkes için büyük bir sorun. Trafik sizi her an öldürebilir veya sakat bırakabilir. Saldırıya uğrayabilir, dövülebilir, felç olabilir, yaralanabilir hatta denize atılıp boğulabilirsiniz. Evinizden çıkıp işinize gidiyorsunuz. Giderken, trafikte aldığınız stres o gün akşama kadar alacağınız strese nerdeyse eşit oluyor. Aynı şey eve dönüş sürecinde de geçerli.

Ölümü Nasıl Bilirsiniz?
Ölümü her ne kadar hayattan çıkarıp uzaklaştırmaya çalışsak da, yine aynı hızla geri dönüyor her gün. Biz ölümü unutsak da, ölüm bizi unutmuyor. Şehrin dışına götürüp taşısak da mezarları, ölüm şehirlerde kol geziyor. Mezarları şehrin dışına taşımakla, ölüm yanımıza gelmeyecek zannediyoruz. Büyük aldanış… Ölümün işi, ölmüşlerle değil, ölmemişlerle.

Mesnevî-i Nuriye'den
Bir insanı yaratan Hâlık’ın, âlemi müştemilâtıyla beraber yaratmasında bir bu’d, bir garabet yoktur. Zira bir insanın yaratılışı, içerisinde bulunan eşyanın (şeylerin) yaratılmasından ibaret olduğu gibi, âlemin de yaratılışı müştemilâtının yaratılışından ibarettir. Ve keza insan, âleme bir enmuzec ve küçük bir fihristedir. Çünkü kavunun hâlıkı, çekirdeğinin hâlıkından başkası olması mümteni’dir.

Ebû Leheb ve Tebbet Sûresi
Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (sav) sıkıntı yaşatan ve İslam’a düşman kesilen pek çok kişi varken içlerinden sadece Ebu Leheb’in Kur’an’da zikredilmesi mânidardır.

Mikrotübül Mucizesi
Mikrotübüller, atomdan 25 defa küçük olan ve bir hücrede 100 milyondan fazla bulunan protein molekülleri. Özellikle beyin hücrelerinde (nöron) daha çok bulunuyor. Her nöronda milyonlarca silindir biçiminde minicik mikrotübül denilen proteinler var. Bir nöronun içinde her saniye mikrotübül aktivitesi olarak 1000 milyar hesaplama hadisesi cereyan eder.

Güneşin Özel Konumu
Güneşimizin, galaksinin yedi kolundan birisi olan Orion kolunun tam içinde değil ama kıyısında bir yerlerde konumlanmış haline bakınca en uygun yer olduğunu anlıyoruz. Bu konum, galaksi içinde öylesine önemli ki, eğer başka yerde olsaydı olmazdı. Çünkü bu konum galaksinin içinde en güvenli yeri olarak bilinir. Evet güneşimiz, yıldızların yoğun olarak bulunduğu kolların iç kısımlarında yer alsaydı başına çok şeyler gelirdi.

Ellerin Muhteşem Tasarımı
Güçlü bir kavrama, iş yapma ve düşüncelerimizi hayata geçirme kabiliyetimiz ellerimize bağlıdır. Bu mucizevî uzuvlarımızın olağanüstü bir ifade gücü ve inanılmaz çeşitlilikte kullanım alanı vardır.

“Allah Emri”
Ecdadımız tabiatperestlik kokan kelimeleri kullanmaktan imtina etmişler. Sebeplerden ziyade sebeplerin yaratıcısı olan Allah’ı hatırlatan kelimeler icad ederek bunları kullanmaya çalışmışlar.

Hayvanlarda İletişim
Hayvanlar âleminde iletişim için çeşitli yöntemler kullanılır. Bu yöntemler, ses, koku, hareket, renk, ışık, hatta kimyasal salgılar şeklinde olabilir.

Pasteur
Bir gün bir sanayici Pasteur’e gelerek fabrikasında bazı problemler olduğunu, bunları çözerse onun laboratuarına bağışta bulunacağını söyledi. Adam o günün şartlarında pancardan şeker elde ediyordu. Fakat elde edilen ürünler çabucak bozuluyor, fıçıların içlerinde bir takım gri renkli, yapışkan, fena kokulu maddeler ortaya çıkıyordu.

İbrik
Sular çeşmelerden akmadan evvel ibrikler vardı evlerde, camilerde, abdest almak için. Kulplu, emzikli, karınlı ve ince boyunlu su kaplarıydı. Asil bir duruşları vardı görev ifa etmeden önce. İş başına geçtiler mi de, tevazuyla başlarını eğerler ve toprağa yüz sürercesine israf etmeden akıtırlardı sularını.

Arnavutluk / Yürekli İnsanların Sıcak Memleketi
Arnavutluk Avrupa’nın bağrında kendisi küçük ama insanlarının yürekleri büyük olan şirin bir memleket. Buraya üç günlüğüne geldik fakat gezimiz üç güne sığdırılamayacak kadar dolu dolu geçti.

Çömelmek Sağlıktır
Çömelmek teknolojinin ilerlemesi ve alafranga tuvaletlerin yaygınlaşmasıyla daha az kullandığımız bir beden pozisyonu oldu. Araştırmalar yeteri kadar çömelen insanlarda çömelmenin sindirim sistemi yönünden yardımcı bir rol üstlendiğini göstermektedir.

İnternet ve Oyun Bağımlılığı
İnternet ve online oyun bağımlılığının sebepleri nelerdir? Bağımlılarda ne tür belirtiler görülebilir? Anne babalara düşen görevler nelerdir?

Bebek Neden Meme Emmeyi Reddeder?
Bebekle anne arasındaki ilişki sanıldığı gibi doğumdan sonra değil, ana rahminde iken başlar. Ana rahmindeki embriyo annesi tarafından istenip istenmediğini, sevilip sevilmediğini hisseder. İstenen ve sevilen embriyo kendisini güvende hisseder, yaşama isteği artar, fiziksel ve ruhsal yönden iyi bir gelişme gösterir. Jung, anne ile embriyo arasındaki bu ilişkiyi “iyi anne” arketipiyle açıklar. İstenen ve sevilen bir embriyonun bilinçaltında “iyi anne” modeli gelişmektedir.