TR EN

Dil Seçin

Ara

İnternet ve Oyun Bağımlılığı

İnternet ve Oyun Bağımlılığı

İnternet ve online oyun bağımlılığının sebepleri nelerdir? Bağımlılarda ne tür belirtiler görülebilir? Anne babalara düşen görevler nelerdir?

 

İnternet ve online oyun bağımlılığının sebepleri nelerdir?

Bağımlılarda ne tür belirtiler görülebilir?

Anne babalara düşen görevler nelerdir?

 

SIRADAN bir günün sabahında dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan milyonlarca insan, saatlerinin alarmını kapatıp hızlı bir kahvaltı yaptıktan sonra günlerinin belli bir bölümünde bilgisayarın başına geçiyorlar. Bazı yetişkinler daha işyerinde internette dolaşmaya başlarken, gençlerin bir bölümü okulda veya okul sonrasında bilgisayarın ekranının karşısına, ya internette sörf yapmak ya da online oyun oynamak için geçiyor.

Elbette bu insanların hepsi kim olduğunu bilmedikleri insanlarla chat odalarında buluşmuyor, hemen online oyunlarına kaldıkları yerden devam etmiyor veya pornografik sitelerde dolaşmıyorlar. Belki önemli bir kısmı, sadece spor müsabakalarının sonuçlarına bakıyor, sevdikleri bir sanatçının en son şarkısını bilgisayarlarına indiriyor veya kendi arkadaşlarıyla sohbet ediyor. Hatta bazıları, internet kütüphanelerinden yararlanarak ödevlerini bile yapıyor olabilirler. Bu açıdan bakınca, bilgisayar ve internetin ne kadar önemli bir bilgi kaynağı ve iletişim aleti olduğuna hiç kuşku yok.

Ancak bazı insanlar özellikle genç yaştakiler için, internet ve bilgisayar oyunları başkalarının hayatlarını kendi kurallarına göre yönetmeye başlayan bir bağımlılaştırma aletine dönüşüyor.

İnternet ve bilgisayar oyunu bağımlıları, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılarıyla benzer belirtiler gösteriyorlar. Tek fark, bu bağımlılığın kimyasal bir madde yerine, insan makine etkileşimini içeriyor olmasıdır. Bağımlılıkla birlikte bilgisayar, internet ve online oyunlar, ilgili kişinin hayatında en önem verdiği faaliyet haline geliyor. Düşüncelerine çarpıtmalar hakim olmaya başlıyor ve bilgisayarın karşısında olmadığı zamanlarda sürekli bir dalgınlık görülüyor. Tekrar bilgisayarın başına geçmek için içinde çok büyük bir istek duyuyor. Bu nedenle, internet ve online oyun bağımlıları, günlük hayatlarında devamlı olarak bir sonraki online olacakları anın hayalini kuruyor ve o hayalle yaşıyorlar.

Bağımlılık sürecinde bir başka değişiklik, kişinin duygu dünyasında yaşanıyor. Örneğin, bu kişiler internete bağlandıklarında normalin üzerinde bir coşku hali yaşıyorlar. Uzun süre online kaldıklarında ise, hayatın gerçeklerinden kaçmanın sakinleştirici etkisini hissediyorlar. Bununla birlikte, bir teknik aksaklık nedeniyle internete bağlanamazlarsa, başlarına büyük bir felâket gelmiş gibi üzüntü ve kızgınlık hisleriyle doluyor ve kendilerini yerden yere atmaktan ellerine geçen nesneleri sağa sola fırlatmaya kadar, dışarıdan bakan bir göz için son derece saçma tepkiler verebiliyorlar.

Bir başka bağımlılık özelliği olarak, bu kişilerde bilgisayar faaliyetlerinin dozunu artırmaya yönelik devamlı bir istek oluyor. Söz gelimi, önceleri sadece akşamüstü internete giren veya online oyun oynayan kişiler, belli bir süre sonra uykularından feragat ederek gecelerini de bu işlere ayırmaya başlıyorlar.

Yine öteki bağımlılık türlerinde olduğu gibi, internet ve oyun bağımlılarının da sosyal ilişkileri bozuluyor. Çevresindeki kişiler ile çatışmalar yaşayabiliyorlar. Örneğin, işyerinde veya evde kendisinden beklenenleri ya hiç yerine getirmedikleri ya da zamanında yerine getirmediklerinden, yakınlarının tepkilerine hedef olabiliyorlar. Eğer bağımlılık devam ederse, işten atılma ve boşanma gibi olumsuz sonuçlara da rastlanabiliyor.

 

BAĞIMLILIĞIN SEBEPLERİ NELERDİR?

1. Sosyalleşme ihtiyacı: Bu konuda uzmanlar özellikle insanların sosyalleşme ihtiyacını vurguluyorlar. Özellikle internet ve chat odası tiryakileri birileriyle iletişime geçme ve bağlantı kurma ihtiyacı üst seviyede olan kişilerden oluşuyor. Doğrusu, bu ihtiyacın kısmen karşılanıyor gibi göründüğü de bir vakıa. Söz gelimi, Dr. Storm A. King, internet üzerindeki sosyal hayatın avantajlarını şu şekilde sıralıyor:

Günümüzün şehir hayatında kolay kolay kurulamayan sosyal bağlantıları internet üzerinden kurabilmek; yabancılarla kolaylıkla ve risksiz olarak ilişki kurabilmek; insanların kendi kendilerini dizginlemeden, özgürce düşüncelerini duygularını ifade edebilmeleri imkanı; kendilerini göstermek istedikleri yönlerini abartarak gösterebilmeleri; internet üzerindeki paylaşım ortamlarında ses çıkarmadan diğerlerini dikizleme fırsatının olması...

Fakat madalyonun öbür tarafında, internet, chat odaları ve online oyunlar aslında sadece gölge bir ilişki imkanı sunabiliyor. Gelgelelim, bağımlılığa aday kişilerin yalnızlık duygularının katlanılamaz boyutlarda oluşu, onları böylesi kifayetsiz ortamlarda tam olarak bilmedikleri insanlarla iletişime geçmeye zorluyor. Bu da, sonuçta sağlıklı olmayan bir bilgisayar bağımlılığına yol açıyor.

2. Pornografi: İnternetin korkutucu olan yanı, onun sizi dünyaya bağlaması değil, tam tersine, dünyayı alıp onu sizin odanızın içine doldurmasıdır. Bu gerçeğin neticesinde, bugün pornografik resim ve videolar eskiye göre çok daha fazla erişilebilir durumdadır. Hormon seviyeleri zirvelerde dolaşan gençler için pornografik sitelerin ayartıcılığı, karşı koyma sınırlarının çok ötesindedir. Kendi odalarında özel hayat koruması altında bu gençler, aslında büyük bir tehditle karşı karşıya kalmışlardır. Cinsel dürtülerinin aşırı uyarılması sonucunda pek çoğu, günlük hayatlarında kendilerinden beklenen verimi göstermekten uzaklaşmakta ve sosyal ilişkilerinde kopma noktasına gelebilmektedirler.

3. Tanınma arzusu: Özellikle gençler için internet ortamının bir başka ayartıcı yönü, tanınma ve sanal da olsa bir gruba katılma fırsatı sağlamasıdır. Ergen yaştaki gençler tabiatları gereği başkalarının kendisini tanımasından ve kendisinden bahsetmesinden hoşlanır. Eğer okulda veya başka ortamlarda herkes internette olup bitenler üzerine konuşuyorsa, gençlerin de orada bulunmak ve konuşulanların bir parçası olmayı istemeleri son derece doğaldır.

4. Para kazanma: Bazı çocuklar ve gençler internet üzerinden para kazanmanın yollarını da buluyorlar. Yasadışı yazılımları bilgisayardan indirip arkadaşlarına satanlardan tutun, online oyunlardaki bazı karakterleri üst seviyeye getirdikten sonra satanlara kadar, internette değişik para kazanma yolları bulunmaktadır. Özellikle okul çağındaki çocuklar ve gençler arasında bu yoldan para kazanma arayışları gün geçtikçe artıyor.

5. Gizlilik: Çocuklar, gençler ve hatta eşler internet ortamında anne babalarının veya eşlerinin ruhu duymadan onların onaylamayacağı sitelere girebilir ve insanlarla tanışabilirler. Bu gizlilik imkanı çocukları, gençleri ve eşleri ayrı bir motivasyonla internete yönlendirebilmektedir.

6. Ebeveynin dolaylı teşvik etmesi: Bazen de, tam tersine, anne babalar interneti çocuklarından kurtulmak için kullanabiliyorlar. Özellikle çocukları için birtakım sportif ve sosyal fırsatlar sunamayan anne babalar, onların ev içinde hareketli bir biçimde deşarj olmalarına kısıtlama getirerek onları bilgisayar ekranına mahkum edebiliyorlar.

 

İNTERNET VE OYUN BAĞIMLILIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

 

Uzun süre oyun ya da sohbet odalarında vakit geçiren kişiler, normal hayatlarında kendini ifade etmekte zorlanır ya da yakın ilişki kurmakta güçlük çekmeye başlarlar. Hatta evlerine gelen misafirlere “Hoş geldiniz, nasılsınız?” demekten çekinerek, onlardan köşe bucak saklanma eğilimi gösterebilirler. Yaşanan bu tip sıkıntılar onların sanal dünyaya daha fazla bağlanmalarına yol açar. Sırlarını aile fertlerine, okul arkadaşlarına anlatmak yerine, “sanal arkadaş”larıyla paylaşmayı tercih edebilirler. Gözleri bozulur, kondisyon kaybı olur, kamburluk başlayabilir, dikkat dağınıklığı görülebilir. Sürekli uykusuz kalmaktan aşırı yorgunluk hissi baş gösterebilir. Ayrıca sürekli makineyle iletişime geçtiklerinden dolayı internet ve oyun bağımlılarının bakışları, konuşma şekilleri ve vücut dilleri değişmeye başlar. Bilgisayarın duygu dünyası olmadığı için aralarındaki ilişki alışkanlık yaparak, bu ruh hali yavaş yavaş gerçek hayata aktarılmaya başlanır.

Bağımlılar internetten uzak kaldıkları süre içinde tırnak yeme, elbise düğmeleriyle oynama, parmaklarını kıvırma-bükme, sürekli yerinde duramama, bir içeri bir dışarı çıkma gibi sıkıntılı bir ruh hali sergilerler. İş verimleri düşer. Kızgınlık ve depresif duyguların yoğunluk ve şiddetinde artış görülür. Basitçe çözümlenebilecek bir sorun karşısında duvarları yumruklamak, kendini yerden yere atmak, etrafındakilere bağırıp çağırmak gibi aşırı ve anormal davranışlar görülebilir.

 

ANNE BABALARA DÜŞEN GÖREVLER NELERDİR?

 

1. Çocuklar sosyal ve sportif faaliyetlere yönlendirilmeli: Öncelikle çocuklarının sanal dünya ile daha az haşir neşir olmasını isteyen anne babalar, küçük yaşlardan itibaren evlatlarını sportif ve sosyal faaliyetlere yönlendirmelidir. Böyle çocuklar daha sağlıklı, psikolojileri düzgün, sakin, sosyal, disiplinli ve sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişme fırsatı yakalarlar. Bu çerçevede ailelerin derslerinden geri kalacak düşüncesiyle veya dışarısı güvenli değil diyerek çocuklarını internete mahkum etmeleri hiç doğru değildir. Unutulmamalıdır ki, çocuklar ve gençler internette sosyal hayatta başaramadıkları sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadırlar.

2. Filtreleme sistemi kullanılmalı: Bilişim sektöründe birçok filtreleme programı bulunmaktadır. Aileler başlarına bir sıkıntı gelmeden önce interneti alır almaz bu programlardan faydalanmalıdır. 7-14 yaş arasındaki internet kullanıcılarının sanal dünyada youtube, google ve facebook’tan sonra en çok sex ve porno kelimelerini tıklamaları, anne babaların bu konuda ne kadar uyanık olmaları gerektiğini gösteren çarpıcı bir veridir.

3. Bilgisayar salona kurulmalı: Anne babalar genellikle bilgisayarı çocuklarına bir ödül olarak aldıkları için onu çocuklarının odasına kurmaktadırlar. Bu sayede çocuklarının evin diğer bölümlerinden uzak kalıp yaramazlık yapmaması ve özellikle annenin başını ağrıtmaması, bir başka beklentiyi oluşturmaktadır.

Bu yaklaşım son derece yanlıştır. Evde çok sayıda bilgisayar bulundurulmasından ve bunların şahsa ait olmasından mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Evdeki bilgisayar herkesin kullanabileceği şekilde ve herkesin dolaştığı bir yere kurulmalıdır. Bu sayede, bilgisayarın gizlilik ayartıcılığına fırsat verilmemiş olacağı gibi, çocuk ve bilgisayar arasındaki ilişki de denetim altına alınmış olur.

4. İnternet ve online oyunların zararları bilinmeli: Anne babaların çoğu, internet ve çocuk arasındaki ilişkiyi basite alarak çocuklarının bu noktada bir yanlışa düşmeyeceğini zannediyor. Dolayısıyla fiziksel arkadaşlıkları yakından takip ederken, bu ilişkilerin sanal dünyada daha ileri boyutta yaşanabileceğini farketmiyor. Oysa gerçek hayatta bir kız ya da erkek sevgilisinden ayrıldığında ne hissediyorsa, aynı şeyleri sanal dünyada da hissediyor. Bu nedenle, anne babalar çocuklarının gerçek ve sanal arkadaşlarını tanımalıdır. Onlar hakkında sohbet ederken bilgi almalı ve gerektiğinde yapıcı müdahalelerde bulunmalıdır.

5. Aile içi iletişime önem verilmeli: İnternet ve oyun bağımlılığının önüne geçmek için anne babalar aile içi iletişime çok önem vermelidir. Maalesef günümüzde ebeveynler yoğun iş hayatı veya ev hanımı olarak yeterince ilgilenmemek nedeniyle çocuklarıyla yeterince ilgilenmiyor, onlarla iletişimi pek fazla önemsemiyorlar. Bu çerçevede evde sıklıkla yalnız kalıp boş vakit bulan veya kendisiyle ilgilenilmeyen çocuklar, vaktini geçirmek ve yalnızlığını gidermek adına ya televizyonun ya bilgisayarın başına oturuyor. Bu duruma meydan vermemek için aile içinde ortak faaliyetlerin sayısının mutlaka artırılması ve birlikte kaliteli zaman geçirilmesi şarttır.

6. Kredi kartları kontrol edilmeli: Anne babalar aynı zamanda kredi kartlarındaki hesap akışını kontrol etmelidirler. Çünkü özellikle online bilgisayar oyunlarına müptela olan çocuklar belli bir seviyenin üzerine çıkmak için dolar üzerinden para yatırmak zorundadırlar.

7. Çocuğun gidişatı takip edilmeli: Son olarak çocuğun gidişatı takip edilmelidir. Örneğin, okuldaki ders başarısında görülen bir düşüş, sabah kalktığında gözlerinde farkedilen bir uykusuzluk ve bitkinlik, gece geç saatlerinde kapısının altından sızan bilgisayar ışığı, çocuğun yemeğini bilgisayarın başına istemeye başlaması gibi belirtiler, çok dikkatlice takip edilmeli ve gecikmeden müdahale edilmelidir. Aksi takdirde, daha sonra çok geç kalınmış olur.