TR EN

Dil Seçin

Ara

İnternet Bağımlılığı Psikolojik Bir Hastalık Mı?

İnternet Bağımlılığı Psikolojik Bir Hastalık Mı?

Bazı klinik çalışmalar, internet kullanımının bağımlılık derecesine varmasının ileriki yıllarda mental-psikolojik rahatsızlık grubuna gireceğine dair ikna edici deliller olduğunu göstermektedir.

Kısaca nedir bu internet kullanım hastalığı? İnternet bağımlılığı hastalık derecesine ulaştığında ne gibi belirtiler hissederiz, bunun çözümü ve tedavisi nedir?

Bu gibi soruların cevabını tabii ki ilerideki çalışmalarla gelecek yıllarda vereceğiz. Ancak Amerikan Psikiyatri Derneği’ne göre internet bağımlılığı belirtileri uyuşturucu ve ilaç bağımlısı kişilerinkine benziyor; internet medyası, sosyal medya ve internet oyunları ile aşırı meşguliyet, aklını ve konsantrasyonunu daima bunlara vermek, internete ulaşama halinde aynen uyuşturucuya ulaşamamış gibi yoksunluk ve kesilme belirtileri göstermek (huzursuzluk, hiçbir şeyden zevk almama anksiyete ve sinirlilik), sosyal sorumluluk ve görevlerini ikinci plana itmek, giderek aynı düzeyde tatmin olmak için doz artırmak, kurtulmak için çabalamak ama tekrar ona dönmek, ve sıkıntı ve moral bozukluğunu unutmak için ona sarılmak gibi…

İnternet kullanım hastalığının beyin ve sinir sisteminde bazı bulgular yaptığını araştırıcılar göstermiştir. Dikkat, planlama, hafıza ve korku, nefret, hoşlanma gibi emosyonel beyin merkezleri üzerinde etkileri olduğu iddia edilmektedir. İşin ilginç tarafı bu tip beyin bulgularının alkol, eroin bağamlılarında görülen değişimlerle tıpatıp benzemesidir.

Diğer bir grup araştırmacıya göre internet bağımlısı olanlarda beyin dopamin işlevinde bozukluk vardır. Dopaminin sağlıklı çalışması bize haz almayı, zevk ve hoşlanma duygusunu yaşatır. Bu durumda ya dopamin reseptörleri azalmıştır ya da dopamin fonksiyonunu bozan beyin odakları bulunmaktadır. Yani sonuçta beyin de dopamin fonksiyonu bozulunca kişi bunu kompanse edecek yollara sapıyor.

 

İnternet bağımlılığı araştırması

Üniversite öğrencileri arasında yaptığımız küçük bir çalışmada 18-25 yaş arasındaki internet kullanıcılarına, internet kullanımı ile ilgili sorular sorduk. Aşağıda verdiğimiz bu soruların amacı internetin onların yaşamını nasıl etkilediğini ortaya koymaktı.

• İnternete ulaşamayınca veya internete ulaşımı kısıtlanınca sinirli, deprese, sabırsız, aşırı duyarlı, gergin oluyor musun?

• İnternet meşguliyeti yüzünden önemli bir randevunu, ders, eğitim-öğrenim faaliyetini veya sosyal aktiviteni iptal ettiğin veya ertelediğin oluyor mu?

• İnternette geçirdiğin zaman ve yaptığın işleri gizlemek için ailene, eğitmen ve arkadaşlarına yalan söyledin mi?

• İnterneti moral bozukluğunu düzeltme, sinirlilik halini geçirmek veya olayları unutmak için kullanıyor musun?

• Ailen ve okul-iş ortamı arkadaşlarınla birlikte olmaktan çok internette olmayı tercih eder misin?

Bu sorulardan en az 3 tanesine evet diyenlerde internet bağımlılığı riski olduğunu düşünüyorduk. Ve bu soruları sorduğumuz üniversite öğrencilerinin %20’den fazlası 3 soruya evet demiştir.

 

Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan

İnternet bağamlılığı yaşayanlarda beyinde yapılan PET sken taramalarında internet bağımlılık süresi uzadıkça beyin dokusunda yer yer atrofi (dumura uğrama) ve volüm azalması gözlenmiştir. Burada tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıktı hikayesi var. Acaba kişi internete bağlandığı için mi dopamin salgısı bozuldu, yoksa zaten dopamin fonksiyonu bozuktu da ondan mı internete bağımlı oldu? Buradan bireylerin genetik ve beyin biyokimyası noktasında bağımlılığa yatkın olup, bağımlılık geliştikten sonra beyindeki patolojinin daha da ilerlediği gibi bir tespit de yapılabilir.

 

İnternet efsaneleri

İşin bir de ilginç tarafı var. Aileler ve ebeveynler arasında çocukların internet bağımlılığı ile ilgili korku filmlerini aratmayan hayalet hikayeleri bile uydurulmaya başlanmış. İnternet oyununda bütün gün ve gecesinin nasıl geçtiğini bilmeyen çocuğun şuurunu kaybedip saldırganlaşarak aile bireylerine zarar verdiği gibi…

Yukarıdaki hikayeler bir yana bazı internet bağımlıları, internet sayesinde işlerinde daha verimli olduklarını savunurlar; iş maillerine daha hızlı cavap verme, elektronik haberleşme ile şirkete daha fazla katkıları olduğunu ifade ederler. Bu tez bir dereceye kadar su götürür. Ama internet genel sağlığımızı geriletiyorsa, dikkatimizi konsantre etmemizi engelliyorsa ve ailemize, eş-dostumuza ilgimizi azaltmaya başladıysa burada bir durmak ve düşünmek gerekiyor.

 

Peki internet bağımlılığının tedavisi ve çözümü nedir?

Bir defa internet bağımlılığı ‘tamam ben bıraktım’ deyip kestirip atılamaz. Ne yaparsak yapalım gün boyunca az çok bir dereceye kadar internet kullanmak zorundayız. Bu iş tıpkı en sevdiğin yemeklerden diyet yapmaya benziyor ki çok zor bir şeydir. Burada da interneti tamamen kesemeyeceğimiz için, dönüştürme veya onun yerini başka şeyle doldurmak denenmelidir. Bir psikoterapi yöntemi olan Bilişsel Davranış Tedavisinde (Kognitif Bilişsel Terapi) zararlı düşünce ve davranışların savılıp daha yararlı davranış yollarının nasıl bulunacağı öğretilir. Bilişsel Davranış Tedavisi internet bağımlılarında da başarılı olabilir. Bu yöntemi öğrenen internet kullanıcıları zihinsel bulanıklığın ve konsantrasyon bozukluğunun düzeldiğini, davranış kalıplarının değiştiğini ve internet kullanımında eskisi gibi çıkmaza girmekten kurtulduklarını ifade ediyorlar.

İnternet hayatımızın içine girmiş durumda. Dolayısıyla bununla ilgili problemler de yaşanacaktır. Olayın tam anlaşılması için daha bir dizi çalışmaya da ihtiyaç var. Şimdilik en pratik önlem olarak, gerektiği zaman bilgisayarın fişini çekip beynimize düşünecek zaman sağlamak gerekiyor.

 

 

Kaynaklar:

1. Alice Walton. Internet Addiction Is The New Mental Health Disorder.  Health writer for Forbes.com; Associate Editor at TheDoctorWillSeeYouNow.com.

2. Meghan Casserly. How Your Twitter Addiction Could Save Your Social Life. Forbes Staff.