TR EN

Dil Seçin

Ara

Ellerin Muhteşem Tasarımı

“Evet, hem de parmak uçlarına varıncaya kadar Biz onu derleyip toplamaya kadiriz.”

(Kıyamet Suresi, 4)

 

Güçlü bir kavrama, iş yapma ve düşüncelerimizi hayata geçirme kabiliyetimiz ellerimize bağlıdır. Bu mucizevî uzuvlarımızın olağanüstü bir ifade gücü ve inanılmaz çeşitlilikte kullanım alanı vardır.

Ellerimizin, insan oluşumuzdan ayrı düşünülemeyecek bu karmaşıklığı, bilim adamlarını hep büyülemiştir. 1822’de İskoçyalı Cerrah Sir Charles Bell, elin anatomisi üzerine kaleme aldığı klasik eseri “Özlü Tasarımıyla Elin Mekanizması ve Tanrı Vergisi Hayatî Yetenekleri” adlı kitabında; elin yapısının kusursuz olduğunu, karmaşık ve yaşayış şeklimize tamamen uygun şekilde, ideal bir düzenleme gösterdiğini yazmıştı. İnsan, eliyle son derece yeteneklidir ve tutup kavrama özelliğiyle mâhirdir. Bell, bu kusursuz ve mükemmel tasarımın ancak bir Yaratıcının eseri olabileceğini ifade eder.

İnsan elinin bu derecede mahir olmasının sebebi başparmaklardır. Başparmağın diğer parmaklarla karşı karşıya gelebilmesi, hareketlerin kusursuz olarak yapılmasında büyük rol oynar. Eller mengeneye benzer bir işlev görmesi ile de her türlü aletleri kullanabilir, nesneleri fırlatabilir, çekiç vurabilir, nesneleri büker ve yırtar, herhangi bir şeyi sıkıca tutabilir ve taşıyabilir. Bunda el bileğinin serbestçe hareket etmesinin de rolü büyüktür. 

Tüm insan vücudu göz önünde bulundurulduğunda, insanların elleri vücutlarının en aktif bölgesidir. İnsan eli karmaşık bir alet olarak mükemmeldir. Bir insan, hayatı boyunca elini ortalama 25 milyon defa büker ve gerer. Yeni doğan bebeklerin dahi parmakları ve elleri oldukça güçlüdür. 

İnsana estetik açıdan da mükemmel eller verilmiştir. Her parmağın uç kısımlarında ellere güzellik veren ve arkadan destek olan tırnaklar bulunur. Tırnak, ne kemik gibi sert, ne de cilt gibi yumuşaktır.

İnsan eli evrimi de çürütür. İnsan eliyle, evrimleştiği söylenen maymun eli arasında o kadar aşılmaz uçurum vardır ki, insan eli son model, en donanımlı ve lüks otomobilse, maymununki bir bisiklet bile değildir.

Bir insanın iki elinde en az elli dört kemik mevcuttur. Her elde on dört parmak kemiği, beş adet de avuç kemiği vardır. Bilekte ise sekiz adet kemik bulunur.

Eller sıcağa ve acıya karşı son derece duyarlıdır ve elllere çok hassas dokunma duyusu verilmiştir. Ellerin yüzeyinin bir santimetre karesinde binlerce sinir ucu bulunmaktadır. Bu sinir uçlarıyla dış dünyanın sıcaklık, serinlik, sertlik ve yumuşaklık gibi niteliklerini anlayabildiğimiz dokunma hissi; aynı zamanda hangi eşyaya temas ettiğimizi ve nesnenin büyüklüğünü de bize bildirir. Ve bu his dokunma, basınç, ısı, ağrı ve sertlik gibi derinin çeşitli uyarılarından birkaçını birlikte kullanmakla elde edilir. 

Elin içinde sıkıştırılmış özlü yapı vardır. Avuç içinin başparmak hizasındaki kabartısında dört farklı kas vardır. Başparmağımızla daire çizip elimizi yana doğru büktüğümüzde on farklı kas ve en az altı farklı kemik birbiriyle uyum içinde hareket eder. Bilekte, birbirine karşıt hareket eden en az sekiz küçük kemik bulunur. Bileğimizi büktüğümüzde, ön kolumuzdan başlayıp kas kirişlerine (tendon) uzanan ve bu kirişler aracılığıyla ön kol boyunca inerek elimizde senkron (eşzamanlı) olarak pek çok kas harekete geçer. En basit harekette bile, dar bir alana sığışmış pek çok parça, karmaşık bir şekilde biz farkına bile varmadan karşılıklı hareket eder.

İnsanın parmak izi, ikiz olsalar bile diğeri ile aynı değildir. Günümüzde suçluların tespit edilmesi için parmak izi kullanılmaktadır. Kişinin parmak izleri hiçbir yöntemle veya yaşlanmayla değişmez. Değil dünyada yaşayan 7 milyar civarındaki insanın, bugüne kadar yeryüzüne ayak basmış milyarlarca kişinin de parmak izleri başka başkadır. 1 cm2 alana milyarlarca değişik mühür vuran Rabbimizin ilmi ve kudreti ne yücedir… 

Amerikan Tıp Birliği’nin yayınlanan aylık dergisinde insan elinin sahip olduğu özellikler şöyle açıklanmıştır: 

“Eğer en zeki bilim adamları beyinlerini birleştirseler yine de kavrama ve hassas yönlendirme bakımından insan elinden daha mükemmel ve daha güçlü bir araç yapamazlar. Mühendislik açısından ele bakıldığında; kemik, kas, tendon, yağ ve son derece hassas liflerden oluşan ve binlerce işi düzgün olarak yapan çok ileri derecede kompleks mekanik bir araç ile karşılaşırız.” 

Sonuç olarak insan eli, her yönü ile muhteşem bir tasarıma sahiptir. Su içmekten yazı yazmaya, alet kullanmaktan kendimizi korumaya kadar sayısız fonksiyonu yerine getiren bu mükemmel mekanizmasıyla insan elinin canlılar dünyasında bir eşi daha yoktur. Bize böyle mükemmel elleri bize veren Rabbimize en güzel şükür, bu eli Onun razı olduğu şekilde kullanmak olacaktır.