Temmuz 2018
Merhaba değerli okuyucularımız,
Yeni bir günün mutluluk getirmesi gibi, her yeni Zafer sayımız da sizlere mutluluk yaşatıyor. Bunu anlatan mesajlarınız ulaştıkça bize de onlar çok büyük bir şevk kaynağı oluyor. Sizlerin yeni sayımızın sayfalarını açarken yaşadığınız heyecan ve sevinci, yazarlarımız yazılarını yazarken, bizler de o sayfaları hazırlarken hissediyoruz.
İnşaallah bu çalışmalarımızdan Rabbimiz razı olsun ve bereketlendirsin; hayırlara vesile olsun, kalplere ulaşsın, güzellikler çoğalsın…
…
Hayatımızı sayfa sayfa yaşıyoruz adeta… Sayfalarını pek çok umutla, hayalle, duayla, planla çevire çevire ilerliyoruz… Belki de şimdi, mahşerde elimize verilecek ‘amel defteri’nin sayfalarını dolduruyoruz…
İnsan kalbi çok şey arıyor gibi görünse de aslında aradığı bitmeyen huzur ve mutluluk.
Cenabı Hak (cc), hikmeti gereği her şeyi bir sebebe bağlamış ve öyle yaratıyor. Meyveyi ağaca, balı arıya bağladığı gibi, mutluluğu da sebeplere bağlamış.
Görmek gözün mutluluğu, duymak kulağın mutluluğu, doymak midenin mutluluğu, sevmek-sevilmek kalbin mutluluğu ise de, dünyaya ait mutluluklar da dünya gibi fani… İnsan ise gerçek ve baki bir saadeti arıyor. Zaten tükenmekle zedelenen, elden kayıp giden mutluluklar da bahsettiğimiz bu ebedî mutluluğu aratıyor.
…
Bir gözün yapısına baktığımızda görmek için, ele baktığımızda tutmak için yaratıldığını anlıyoruz.
Ya insana baktığımızda; bedeniyle, binlerce duygusuyla, ruhuyla insan ne için yaratılmış?..
İnsanın dili Allah’ın yarattığı lezzete meftun olduğu gibi, kalbi de Onu tanımak ve sevmek ister.
Göz görmek için güneşin ışığına muhtaç olduğu gibi, kalp de vahyin ışığına muhtaçtır.
Bunun için de insan ancak, onu rahmetiyle yaratan ve yaşatan, koca kâinata vermediği şeyleri insana veren, kendisine muhatap yapan Rabbini bulmak ve tanımakla mutlu olabilir. Çünkü Allah (cc), kâinatı insan için yarattığı gibi, insanı da kendisine muhatap olması için yarattı.
Allah’a muhatap olmanın da en kestirme yolları ilim, dua ve ibadettir. Evet bunlar bizi Rabbimizin rahmetine ve gerçek mutluluğa götürür.
Osman Çakmak Hocamızın da dediği gibi, bilim insanlarımızdan bedenimizin maneviyat yönünü daha çok araştırmalarını bekliyoruz.
…
Vefakâr dostlarımız, lütfen abone konusunda yardım etmeyi unutmayın…
Gayret, çalışmak, sefer bizim; zafer Allah’ın…
Allah’a emanet olunuz.

İmandan Gelen Nur
İlim bir nûrdur. O nûr ile cehâlet karanlıkları ortadan kalkar. Akıl, ilim nûruyla bu kâinâtın sahipsiz olamayacağını görür, kalb de Onun varlığına inanmakla nûrlanır.

Bal Arısı ile Adaçayı Arasındaki Muhteşem İlişki
Bilim adamlarına göre; çiçekli bitkilerin ve böceklerin yeryüzünde bol miktarda bulunması, bu iki canlı grubunun birbirleriyle simbiyotik (ortakyaşar) bir ilişki içinde olmalarıyla açıklanabilir.

Canlılığıyla Şaşırtan Kemiklerimiz
İskeletimizi oluşturan kemiklerimiz, gerçekten inanılmaz özelliklerle donatılmış yapılardır. Dıştan baktığımızda belki de beyaz renkte, kırılabilen, cansız olduklarını düşünüyoruzdur. Fakat sanıldığının aksine vücudumuzdaki kemikler, diğer organlarımız gibi canlıdır.

Osmanlı'nın Şefkat Seferleri II
Geçen sayıda Osmanlı’nın, dünyanın dört bir tarafında yaşayan mazlum ve mağdur milletlere yardım etmek gayesiyle gerçekleştirdiği, sevgi ve şefkat yüklü insanlık seferlerinden örnekler vermiştik. Bu sayımızda da gönülleri fetheden ve unutulması imkânsız bu gönül seferlerinden birkaç tanesini hatırlayıp, ecdadımızı rahmetlerle yâd edelim.

Büyüleyen Rahmet: Su
Dünyada su her yerde karşımıza çıkar ve büyüleyici özellikleri kendini bize neredeyse sayısız şekillerde gösterir. Başka elementlerle birleşen, onlardan ayrışan, maddenin üç haline (katı, sıvı ve gaz) dönüşebilen dünyamızın suyu hayati özelliktedir.

Her Atom Ayrı Bir Âlemdir
Atomdaki tasarım Allah’ın sonsuz ilmini ve gücünü gösteren önemli bir delildir. Mucizevî küçük yapısına rağmen atomun içinde, kâinatta gördüğümüz sistemle kıyaslanabilecek kadar kusursuz ve benzersiz bir sistem vardır.

Kim Bir Kum Tanesi Olarak Kalmak İster ki?
Kendisini bu iplik yumağına benzeten kaç kişi var acaba? “Hımmm dur bakayım sanırım bu beni andırıyor!..” diyecek acaba kaç kişi çıkar?

Ömür Saati
Başıboş bırakılan bir Allah’ın kulu yok. Gelen gider, giden gelmez. Getiren götürüyor. Bir değil sebepler, binler. “Azrail’e hoş geldin diyebilmektir hüner.”

2131
Tefekkür yürüyüşleri hayatımızdan çıkalı çok zaman oldu. Yarın öbür gün irticaî eğilim olarak muamele görürse, şaşmamak gerekir: tıpkı Ray Bradbury’nin hikâyesindeki gibi...

Hepsi Bir mi?
Bir mesele var aklımda. Uzun süredir düşünüyorum. İşin içinden çıkamadım. Bir insanın ahlaklı olması için ille de bir dine inanması mı gerekir? Bütün tanrıtanımazlar ahlaksız mı? Hem tanrıtanımaz olup hem de ahlaklı olamaz mı insan?

Dünyanın En İyi Üvey Annesi
Size anlatacağım olay acayip ama gerçekten çok acayip ve dünyanın en iyi üvey annesi ile alâkalı! Aynı zamanda en kötü öz annesiyle de!..

“Güzel Kelimeler Güzel İsimlerin Hecesidir.” II
Binlerce yıldır milyonlarca insanın dudağına değen, nefesine dolanan, kalbinde iz bırakan, duyguları taşıran ve taşıyan bir ‘kelime’ çok değerli bir cevherdir. Bu yüzden her “şey” gibi ‘kelime’ de bir esma tecelligâhıdır.

İnsan Ağacı
Allah (cc), insanı çok donanımlı ve çok yönlü yaratmıştır. İnsanı bir çekirdekle kıyasladığımızda, her çekirdekten kendi bitkisi çıkarken, insan çekirdeğinden her çeşit bitki çıkabilir.

Hz. Muhammed’in (asm) Üstün Özellikleri
“Ben kıyamet günü Âdem neslinin efendisiyim. Livaü’l-hamd sancağı benim elimdedir. Fakat asla gururlanma olmaz. O Âdem ve ondan sonra gelen bütün peygamberler benim sancağım altındadır. Ve kabri ilk açılacak olan da benim. Fakat asla gururlanma yoktur.” (Ahmed, III/2)

Başarıda Balans Ayarı
Başarı nedir? Neyi, nasıl başarmak lazım? Matematik sınavından yüz puan almak başarılı olmak mıdır? Veya çok zengin olmak, iyi bir makam-unvanı olmak başarılı olmak mıdır? Akademik başarı mı, yoksa hayat başarısı mı?..

Kuran'da Estetik ve Güzellik
Kuran’da estetik ve sanat ile ilgili çok sayıda kelime yer alır. Ayetlerden örnek verirsek; “Allah, yarattığı her şeyi güzel yaratandır” (32/8) “O, yarattığı her şeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya da bir çamurdan başlayandır. Sonra onu basbayağı bir sudan yapmıştır. Sonra da düzeltip bir biçime soktu” (32/7-9) ayetlerinde insanın estetik yaratılışı ve biçimlendirilişi anlatılır.