TR EN

Dil Seçin

Ara

Sütçü

Sütçü

Bir yaz tatilinde tavsiyeler üzerine yeşillikler içinde yer alan, sahile de yakın bir köyde pansiyon tuttum. Pansiyon sahibi muhabbeti seven yaşlı bir çiftti. Gittiğim günün akşamı hoş sohbetler yaptık.

Bir ara eşim ev sahibi teyzeye, “Çocuklar için süt alabileceğimiz bir yer var mı?” diye sordu.

Teyze manalı bir gülümsemenin ardından, “Buraya sabahları sütçü amca gelir ondan alırsınız.” dedi.

Onun böyle gülümsemesi dikkatimi çekmişti.

Sabah kalktım, etrafı şöyle bir dolaşıp pansiyona dönmüştüm ki, dışarıdan sütçünün o garip sesi geldi:

“Sulu sütçü geldiii! Almayın. Almayın…”

Hanımla göz göze geldik, duyduğumuz karşısında şaşırıp kalmıştık. Bu nasıl süt satmaktı böyle!..

Ve derken yaşlı sütçünün sesi tekrar duyuldu:

“Sulu sütçü geldiii! Almayın. Almayın…”

Daha enteresan olanı sesi duyan insanlar süt kuyruğunda sıraya girmişlerdi bile…

İşin sırrı neymiş? Onu da öğrendik…

Şehirden uzak bu köyde sadece bu yaşlı amca süt satıyormuş. Sütü de az olduğu için, herkese yetsin diye sütüne su katar öyle satarmış.

Ama ne ilginçtir ki, niyetini herkes bildiği ve bunu da açıkça söylediği için de kimse ona küsmezmiş…

İşte böyle; benim dâhi köylü amcam, en güzel pazarlama taktiğini de bulmuştu: samimiyet.