TR EN

Dil Seçin

Ara

Kasım 2024

post-title

Kasım 2024, 575

Merhaba değerli dostlarımız,

Gördüğümüz, yaşadığımız bütün kötülüklerin ardında bir insan var. Belki bunu çok düşünmüyoruz. O bıçağı tutan, o tetiği çeken, o bombayı atan bir el var. Ve o elin ardında bir insan. O insan nasıl bu hale geldi!?

Bir araştırma hatırlıyorum; belki yirmi sene önce yapılmış. Bu araştırmada, insanların karşısındakinin yüzüne bakarak ateş etmekte zorlandıkları ya da ateş etmedikleri tespit edilmiş.

Şimdi zannederim o sınırı çok geride bırakanlar var…

İnsanı, gördüğünün gerçek olup olmadığı konusunda şüphe ettirecek kötülükler görüyoruz. Yeryüzünde şahit olduklarımız, yeryüzünü bizim için zindana çeviriyor…

Bunları yapan mahlukları ve onlara silah, bomba tedarik edenleri Batı medeniyeti üretti, bu insanlara destek olanları, ses çıkarmadan teşvik edenleri Batı medeniyeti üretti. Bu yaşadıklarımızın bir faydası varsa, o da Batının maskesini düşürüp vahşetini herkese göstermesidir: İşte Batının hâkim olduğu son birkaç yüzyıldır dünyanın kana bulanmış toprakları; işte Gazze, Doğu Türkistan, Filistin, Arakan, hatta bizzat Avrupa kıtası…

Evet Batı medeniyeti, Batı değerleri bitmiştir. Artık demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi sadece kendileri için önem verdikleri değerlerle kibirlenemeyecekler, bu süslü kavramlarla hiçbir yeri sömüremeyecekler.

Batı medeniyeti bitti. Çünkü esas aldığı değerler Rahmânî değil şeytanî: Kuvvetli olanın haklı ve üstün olduğu, amacı menfaat olan, ırkçı, kendinden olmayanı sömüren, hayatı mücadele olarak gören, nefsin hevesleri peşinde olan, insanları ihtiyaçlarının kölesi yaparak kullanan bir anlayış elbette yeryüzünü cehenneme çevirecekti.

Batı medeniyeti Allah’a vardırmaz, insanı insanlıktan çıkarıp hayvanlaştırır. Allah’a vardırmayan bilgi karanlıktır, kalpsizdir, vicdansızdır, hayatı cennete değil cehenneme çevirir. İnsanların üzerine bomba olur yağar, yollarını kaybettirir, huzurunu bozar, saygıyı güveni yok eder.

Bunları yaşayarak öğrendik.

İnsanlığı ancak İslamiyet kurtarır. İslam; kuvveti değil hakkı üstün tutar, hedef olarak menfaati değil fazilet ve ahlakı koyar, hayatı yardımlaşma olarak görür ve buna göre tanzim eder, ırkçılığı reddeder kardeşlik bağlarını işletir, nefsin heveslerini değil insanî değerleri güçlendirmeyi ve yaşatmayı amaçlar, insanların dünyalarını da ahiretlerini de cennete çevirecek prensipleri teklif eder…

Bize imanın şuuru lazım. Mevla görelim neyler... Mutlaka Allah güzel eyler; güzel eyleyeceğini vaadetmiş ve güzel eyler... Ancak Allah görelim kullarım neyler diyorken, buna cevap lafla olmaz, icraatla olur, Müslüman kardeşini sevmekle olur, her alanda yakınlaşmak ve bağlarımızı güçlü yapmakla olur, suizanlarımızı hüsnüzanna çevirmekle olur, tek yürek tek yumruk olmakla, ittihad-ı İslamı sağlamakla olur. İslam ahlakını kuşanmakla olur... İşte o zaman Allah dünyamızı da güzel eyleyecektir...

Kasım sayımızda emeği ve katkısı olan herkese teşekkür ve dua ediyoruz. Dergilerimiz dünyada hayırlara vesile, mahşerde lehimize şahitlerimiz olsun inşaallah…

Gayret, çalışmak, sefer bizim; zafer Allah’ındır…

 

 — Editör

Dergideki Yazılar