TR EN

Dil Seçin

Ara

Hicretlerin 

en sessizi, en incesi, en sızılısı, en yakını, en sahicisi, en gizlisi, 

Sezai Karakoç’un 

şair kalbinde adını buluyor: 

“Oruç 

vücudun eşyadan hicretidir.”

 

***

 

Haydar Ergülen’e 

mecalsizce mukabele etmeli insan. 

Tık nefes, 

dizlerinde sancıyla susmalı: 

İnsan bazen 

en çok kendinden yorulur.

 

***

 

Furuğ Ferruhzad 

bir cümlesini tamamlıyor 

ama yarılıyor ömrümüzü, 

yaralıyor kalbimizi: 

“Hangi yaşta ölürsek ölelim, 

tamamlanmamış 

cümlelerimiz 

olacak.” 

 

***

 

Jesse Prinz, 

City University of New York’ta felsefe profesörü. 

İnsanın diğer canlılardan farkını 

bilim dünyasının uzunca bir süredir yok saydığı bir duyguyla açıklıyor: 

“İnsanı diğerlerinden ayıran özellik 

hayret etme duygusudur. 

Prinz’e göre 

“insan üç özgün alanda 

hayret duygusu ile var oluyor: 

Sanat, bilim ve din…”

 

***

 

Nail Varal 

sözden utandırıyor insanı. 

Sarsıcı bir sessizliğe çağırıyor kalbi: 

“Alışılagelmiş cümleleri âzâd ediyorum heybemden. 

Artık, sadece 

adına uyumlu şiirler kaynıyor içimde.”

 

***

 

Şöyle bir kelime varmış dillerden birinde: 

Mamihlapinatapai. 

Yazması bile zor. 

Kimin aklına gelir ki… 

Her an milyarlarca insan bu anlamın içinde akıyor oysa. 

Anlamı şu: 

“Birbirine bakan, 

her ikisinin de içten içe arzuladığını diğerinin yapmasını beklediği 

ama ikisinin de o işi yapmaya cesaret edemediği iki insan.” 

Allah’ım adını koyamadığımız ne güzel yerlerden geçiriyorsun bizi. 

Kayda değer görmüyoruz içimize koyduğun incelikleri. 

Kelimesini bulunca nasıl da seviniyoruz.