NE GEREKİR?
İbnülemin Mahmut Kemal’e birisi gelir ve “Efendim siz çok hazırcevap birisiniz. Bunu bana da öğretir misiniz?” diye sorar.
İbnülemin, sakin olmaya çalışarak, “evlâdım bu bir yaratılış meselesidir, sonradan olacak bir şey değildir” dese de genç ısrar eder:
“Ama isterseniz öğretebilirsiniz” der, “meselâ, birisi şu an buraya gelip bana, ‘yahu sen ne lâf anlamaz bir adamsın’ dese ne söylemem gerekir?”
Üstat gence şu cevabı verir:
“Doğru söylüyorsunuz efendim, aynen öyledir, demen gerekir.”
…
BAŞARMIŞSIN!
Genç bir şair, şiirlerini Victor Hugo’ya okuduktan sonra:
“Üstad,” diye sormuş, “Şiirlerimi nasıl buldunuz?”
Victor Hugo kaşlarını kaldırmış ve kanaatini söylemiş:
“Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve tam muvaffak olmuşsunuz, bravo doğrusu.”
…
MADALYANIN DEĞERİ
Bir gün Bismark, harpte yararlılık gösteren bir askere madalya takarken ona sormuş:
“Asker! Yüz altın mı istersin, yoksa bu madalyayı mı?”
Asker biraz düşünmüş ve sormuş:
“Madalyanın kıymeti nedir?”
Bismark, “maddi kıymeti aşağı yukarı üç altın” diye cevap vermiş.
Asker bunun üzerine şöyle demiş:
“Öyleyse 97 altın ve madalyayı isterim!”
…
TOK GÖZLÜ
Ünlü Yunan bilgesi Sokrates’in evine, bir gün çok sayıda misafir gelmiş. Yemeğe kalmaları gerekince, karısı Sokrates’i mutfağa çağırmış:
“Görüyorsun, çok az yemeğimiz var. Bunlar, konuklara yetmeyecek, acaba ne yapsak?”
Sokrates, düşünmüş, sonra şöyle demiş:
“Gelen misafirler tok gözlü, alçak gönüllü iseler yeter; fakat bunlar aç gözlü, kendini beğenmiş kimselerdense, ne yapsak yetişmez.”