Bin nedametle nihayet anladık ki,
dünyada belki her şeyi bulmak kolay, kendini bulmak zormuş.
Kendimizi nerede bulalım?
Kendi dışımızda nereye koştuksa gurbette kaldık.
— Nurettin Topçu
***
Goethe’nin ömrün sonuna dair tesbiti,
bir ömrü gözden geçirmeye değer:
“Adamı çocuklaştırmaz yaşlılık, denildiği gibi.
Bizi gerçek çocuklar olarak bulur!”
***
Nobelli matematikçi John Nash’ın hesabında hata yok gibi:
“Zihnin gücünden daha da büyük olan tek şey,
yüreğin cesaretidir.”
***
Tanıdıklarınız sizi ihmal ediyor mu?
O halde can sıkıcı bir insan olabilirsiniz.
Kimbilir belki de dostlarınıza, sitemler ediyor, şikâyetlerde bulunuyor veya
sürekli hastalıklarınızdan bahsediyor olabilirsiniz.
Neşeli insanlar hiçbir zaman ihmal edilmez.
Siz de neşeli, ferah gönüllü ve mesut olursanız,
herkesin neşenizden istifade etmek için etrafınızda toplanacağını göreceksiniz.
Neşeli insanlar asla yalnız kalmazlar.
—Rebecca Burris
***
Sedat Umran ‘iki kuş’ şiirini gün yüzüne çıkarırken,
önemli bir fısıltıyı kanatlandırıyor:
Her kelime bir candır, hece hece kanatlanır.
Varlığın göğüne hangi ruhu üflediğimize dikkat etmeli:
“Bir kahkaha kuşu uçtu gülüşünüzün kafesinden
Sevincinizin dallarına tünemiş
Bir gökyüzü aradı aydın ve geniş
Mutluluk haritamı çizdim onun sesinden
Bir hıçkırık kuşu uçtu ağlayışınızın kafesinden
Aradı kentin kuytu yerlerinde konacak bir dam
Ben baykuşun uğursuzluk getirdiğine inanmam
Mutluluk haritamı çizdim onun sesinden.
***
Tolstoy, bencilliğin doğurduğu kötülüğü,
cimriliğin beslediği zulmeti tarif ediyor.
İyilik, ‘öteki’nin iyiliği üzerinden yürüyor ancak.
İnsanlar arasındaki iyilik gözeneklerini açmaya çağıran vahyin sesini yankılandırıyor:
“Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötüdür.”
***
Sezai Karakoç yitirmelerin hesabını cennete eşitliyor:
“Cenneti bulmak için yitirmek gerekiyordu.”
Düştüğü yerden kalkmayı öğrenmedikçe insan,
doğruluşun kıymetini bilmeyecek anlaşılan.