GÜZEL OLAN
Allah bizim için neyi seçerse o güzeldir.
Hayatı verdiğinde hayat, ölümü verdiğinde ölüm, hastalığı verdiğinde hastalık güzeldir.
Eksik olan bu tercihlerin Yaratanla ilgisini görememektir.
İşte iman bu karanlığı yok eder. İnsanı bu ilişkiye geçiren anahtardır, ışıktır, nurdur.
— Selim Gündüzalp
***
“SON BALIK TUTULDUĞUNDA, SON NEHİR KURUDUĞUNDA, SON AĞAÇ YEŞİLLENDİĞİNDE, BEYAZ ADAM! PAZARDA SATIN ALACAK BİR ŞEY BULAMAYACAKSIN.”
— Kızıldereli Atasözü
***
Her gün bir melek:
“Ey insanoğlu! Sana yetecek kadar az varlık, seni azdıracak çoktan hayırlıdır.” diye seslenir.
— Hz. Peygamber (asm)
***
YERYÜZÜ UYKUDA
Şu yeryüzü, edasız, aklı fikri yok sanmayasın diye tavşan uykusuna yatmış, sessizce uyur gibi görünüyor. Halbuki o uyanıktır, canlıdır. O da, senin gibi kendi hayatını yaşamakta, Hakkın kendisine verdiği görevi yapmaktadır. Görmez misin? Ocakta ateş üstünde kaynayan tencerenin ağzına binlerce köpük yükselir durur. O köpükleri gören insanlar, tencerenin kaydığını anlarlar. Şu yeryüzünün kalbinden fışkırıp çıkan çeşit çeşit renkli çiçekler, sayısız bitkiler, ağaçlar neyi anlatır?
— Mevlânâ, Rubai, no: 324
***
“Okuduğumuz kitap, bir yumruk indirir gibi bizi uyandırmıyorsa okuyup da ne olacak sanki onu.”
— KAFKA
***
AHİRETE GİDEN
Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (ra) kendilerinden bir şey istendiği ve onlarda bunu verebilecek iktidarları olduğu zaman şöyle derlerdi:
“Azığımı ahirete taşıyan kişi, hoş geldin, safa geldin.”
Her ikisi de bu azığın kendi namına taşındığını görmüşlerdir.
— M. Arabî
***
ANNELİK
Oğul evden ayrıldığında, ona düşkün olan annesi armağan olarak iki yün kazak verir. Oğul eve yaptığı ilk ziyaretinde nezaket gereği bu kazaklardan birini giyip gelir. Annesi onu kapıda karşılar.
Uzun ve endişeli bakışlarla oğlunu süzer:
“Ne oldu?” der, “Öteki kazağını beğenmedin mi yoksa?”
— Liz Simith, Anne kitabından
***
MODA
Moda, göze çarpmak isteyen kişilerin göze çarpmak istemeyen kişiler tarafından taklit edilmesidir.
— P. Valery
***
ESKİ DOSTLAR
Eski paltom ve ben birlikte ne de rahatız.
O benim bütün kıvrımlarımı öğrendi. Hiçbir yerimi acıtmıyor. Vücudumun şekilsizliğiyle, hareketlerimle tam bir uyum içinde. Ben onun varlığını yalnızca beni ısıttığı için hissediyorum.
Eski paltolar da, eski dostlar gibidir.
— Victor Hugo (1802-1885)
***
Peygamberin Bir Tebessümü
Yolda iki adam kavga ediyordu. Bir zâtı görünce kavgayı kestiler.
O zât dedi ki:
“Neden kavgayı kestiniz?”
Ona şöyle dediler:
“Sizin huzurunuzda nasıl kavga ederiz! Bu bize yakışır mı?”
Bunun üzerine o zât tebessüm ederek, onlara şöyle dedi:
“O halde, ne zaman kavga etme durumunuz olursa, beni yanınızda farz edin, kavgadan vazgeçin.”
***
“Annemin ev reçeli, kavanoza konulmuş sevgidir.”
***
“Şu annemin hayatı sorunlarla dolu; benimle ilgili çoğu.”
—Diana Briseoe
***
SON DEFA DÜŞÜNMEYE DAVET
İstatistikte bir kural var: Ana kütle hakkında bir bilgiye sahip olabilmek için, örnek kütle üzerinde araştırma yapmanız gerekiyor. Bunun en güzel örneği, seçimler. Ufukta seçim göründü diyelim.
Seçim sonuçlarının nasıl çıkacağını merak ederiz. Ve merak etmekle kalmaz, bazı tahminler de yaparız.
Türkiye’de yaşayan 70 milyon insanın siyasî tercihlerini öğrenebilmek için, 70 milyon insana tek tek soru sormanız çok masraflı ve zor olduğundan, (zaten o ‘araştırma’ değil, düpedüz seçimin aslı olurdu) bir örnek kütle üzerinde araştırma yapmak gerekir.
Allah da, “İnsana sonsuz bir ömür verseydi (ana kütle) kulu nasıl yaşardı?” sorusunun cevabını göstermek için, ona 60-70 veya 80-90 senelik bir ömür (örnek kütle) veriyor.
Bu ömürden hareketle, kullarının dünyada sonsuz bir ömrü olması hâlinde nasıl yaşayacağını gösteriyor.
Sözün özü, insan sonsuz hayatını, niyetiyle ve kısa ömründeki yaptıklarıyla kazanıyor…