TR EN

Dil Seçin

Ara

Haziran 2017

post-title

Haziran 2017, 486

 

Ramazan bütün haşmetiyle geldi, gönüllere taht kurdu.

Ne kadar özlemişiz…

Asırlar ötesinden sunulan müjdeli bir ay bu…

Bir ay boyunca süren af ve rahmet bayramı bu.

Her Ramazan başkadır; parmak izi gibi, gözbebeğimizin farklı oluşu gibi, her simanın farklı oluşu gibi… Ömrümüzün her Ramazan’ı da ayrı bir sima, ayrı bir fırsattır. Her Ramazan özeldir.

Topyekûn, bütün insanlığa bir kurtuluş davetiyesidir Ramazan. 

Nasibi olan gelir ve bu sofradan nasibine düşeni alır. 

En iyinin ortaya çıkma zamanıdır. İçimizdeki o en iyinin, en güzel kul olmanın, o en fedakârın gül gibi açılma vaktidir. 

Rakamların sustuğu, gönül terazisinin konuştuğu, her anı bir ömür kadar değerli olan aydır Ramazan.

...

Ramazan aziz bir misafir. 

Ondan yayılan bir cennet kokusu kaplıyor her yeri.

Ruh; neyi, nasıl bekliyorsa, cevabı da öyle geliyor.

Bir hastanın ilacı ya da doktoru beklemesi gibi bekliyordu ruhumuz onu.

Beklediğimize değdi şükür. Aradığımızı onda bulduk.

Ramazan ve oruç ile kelimelerimiz bile buram buram maneviyat doldu. Kaç tane kelime girdi dünyamıza sayın bir bakalım:

oruç, iftar, teravih, sahur, namaz, salâvat, tekbirler, yardımlaşmalar; zekatlar, sadakalar, fitreler; emir tutup, emir dinlemeler ve daha nice güzel kelimeler; hayatımıza anlam ve bereket getiren ibadetler.

Ayrık otları, dikenler nasıl temizlenirse bahçelerden, Ramazan da kalbimizde ve hayatımızda bir yılın temizliğini yapmak üzere geldi.

...

Bizler onun bunun değil, her şeyi yaratanın, Âlemler Rabbi’nin emrini tutuyoruz, tutacağız…

Belki bir Ramazan daha yok önümüzde. Belki de bu son Ramazanımız. Eldeyken, gelmişken, bize bu kadar yakınken, rahmet yüreğimize değmişken, ebedî âlemin kapıları bir kez daha ardına kadar açılmış iken, ondan istifade etmenin, doya doya nuruna gark olmanın, haliyle hallenmenin yani Ramazanlaşmanın, onun getirdiği ulvî iklime girmenin son bir fırsatıdır belki de…

...

Nasıl geçmesi gerekiyorsa günler, öyle olsun. Dilimiz, dileklerimiz Yaratan’a şükürle dolsun. Rahmetine karşı boyun bükerek, nimetlerine karşı sonsuz bir saygıyla, tam bir mahcubiyet içinde, hak etmediğimiz halde bunca nimeti vermesine, o sonsuz rahmetiyle, şefkatiyle, bizlere rahmet kapılarını ardına kadar açmasına karşı, şükürle hamdle dolsun kalbimiz…

Ramazan’la başlayıp alışkanlık edinelim güzel huyları. Sadece midemizle değil, her organımızla oruç tutalım; ve oruç da bizi tutsun diğer aylarda…

Hiç kimseyi kırmayalım ve üzmeyelim. Kırdıysak eğer

küstüysek helalleşelim, gıyabında dualar edelim. Bizi gayemizden alıkoyacak her halden; gıybetten, dedikodudan, suizandan, Rabbimizin istemediği her davranıştan kaçmaya çalışalım.

İyiliklere koşalım, kötülüklerden kaçalım.Ramazan’ı tadalım ve doya doya yaşayalım inşaallah.

Ve Allah’ın emriyle aç kalmanın, Allah’ın nimetleriyle doymak kadar lezzetli olduğunu anlayalım; kulluğumuza şükredelim…

Zafer Dergisi olarak, şimdiden Ramazan Bayramınızı tebrik ediyoruz. Dualarınız, ibadetleriniz kabul olsun ve Mahşer Gününü hakkınızda gerçek bayrama çevirsin. Bizleri de dualarınızda unutmayın inşaallah…

 

 

Dergideki Yazılar