Bebeklere Maaş / Şefkat Medeniyeti İslam

Allah’ın Elçisinden (asm) adalet ve şefkat dersini tam alan Hz. Ömer (ra), bir ihtiyacı, bir derdi olan var mıdır diye geceleri uyumak yerine dışarıda dolaşırdı. 

Yine bir gece sokak sokak gezinirken yaşadıkları bir olayı Hz. Ömer’in yardımcısı, yol arkadaşı ve eski bir köle olan Hz. Eslem şöyle anlatıyor: 

Gece Hz. Ömer’le beraber Medine sokaklarında dolaşıyorduk. Bir ara bir evden çocuk ağlaması duyduk. Yürüdük geçtik. Daha sonra oradan tekrar geçtiğimizde, aynı ağlama sesi devam ediyordu. 

Hz. Ömer (ra) kapıya yanaştı ve bastonuyla kapıyı çalıp dışardan seslendi: “Ey kadın! Çocuğun ağlaya ağlaya helâk olacak. Sustur şu çocuğu. Varsa halledemediğin bir derdin söyle…” 

Kadın bu konuşanın kim olduğunu bilmeden şöyle cevap verdi: “Ben de farkındayım. Ama ne yapayım? Halife Ömer, ancak sütten kesilen çocuklara maaş bağlatıyor. Ben de çocuğuma süt vermiyorum ki, sütten kesilsin de ona maaş bağlansın.”

Kadının bu sözünü duyan Hz. Ömer (ra) düşünceli bir halde başını önüne eğdi ve sonra: “Kadın; sen bu çocuğu ağlatma. Yarın halife bu hatasını mutlaka düzeltecektir. Hadi, çocuğuna süt ver. Şu masumu daha fazla ağlatma...” dedi ve hızla oradan uzaklaştık…

Mescide hızla yürüyen Hz. Ömer’e yetişmekte zorlanıyordum. Bir ara bana döndü ve şöyle dedi: “Eslem; görüyor musun, ben kaç tane çocuğun aç kalmasına sebep olmuşum? Ben ne yapacağım bu veballe, bu günahla? Yazıklar olsun bana. Ben helâk olmanın kapısına gelmişim de farkında değilim!..” 

Sabahleyin Hz. Ömer yazılı emir yayınladı. Diyordu ki: “Bundan sonra doğan her çocuğa sütten kesilmesi beklenmeden maaş bağlanacaktır. Anneler çocuklarını erken sütten keserek zulmetmesinler.” (El-Bidaye, VII, 140)