TR EN

Dil Seçin

Ara

Temmuz 2019

post-title

Temmuz 2019, 511

 

Merhaba değerli dostlar, sevgili okuyucularımız, Temmuz sayımızla sizlere yeni bir merhaba demekten mutluyuz…

Şükür ki özlediğimiz yaz mevsimine eriştik. Özellikle bitmesini istemediğimiz uzun günlere…

Bu zamanlarda daha çok duyarız, “Her şey geçici” derler, “hayattan olduğunca lezzet almaya bakmalı insan…”

Ayrılıklardan kaçan insanı, peşine takıp sürüklüyor böyle cümleler.

Fakat bu mantık, lezzetin de fani olduğunu unutuyor mu? Peki, haz bitince ne yapacak insan? Başka bir zevkin peşine mi takılacak? Ama o da bitecek!..

Aslında bu bizim farklı şekillerde de yaşadığımız bir duygu: Bir yere yetişme telâşındayken yemeğe oturup, ne kadar yersem kârdır düşüncesiyle, yangından mal kaçırır gibi yediğimiz yemekler.

Vaktimizin kısıtlı olduğu, ayrılığın kapıda göründüğü, fakat elimizdekini de bırakmak istemediğimiz durumlar…

“Ayrılığın meydanı geniştir” derler. Ayrılık insanı yaralar; diğer ayrılıklarını da hatırlatır. Ayrılıklar bu sebeple “her şeyin fani” olduğu duygusunu derinden yaşatır. Hatta filmlerin sonunda yazılan “The End” ibaresi de “Her şeyin fani” olduğunu hatırlatıyor olacak ki, artık yok…

İnsan bir yandan her şeyin geçici olduğu gerçeğini değiştiremiyor; bir yandan da hayattan lezzet almak istiyor.

Batının ve ondan ilham alanların çözümü ise bu: “Madem her şey geçici, hayattan olduğunca lezzet almaya bak.” Aslında alay eder gibi: madem az sonra asılacaksın, yiyebildiğin kadar ye şu sofradan!..

Bu teklif, geçerli olabilir ama ancak geçmişten elem alacak, gelecekten de endişe duyacak bir aklı olmayan bir hayvan için… Fakat aklı olan insanı nasıl tatmin edebilir ki bu dünya!? Elbette aklını uyuşturursa o başka…

Fakat gerçek burada; insanın kalbine, o mutluluk ve lezzet alma duygusunu koyan Rabbi, onların karşılıklarını da elbette var etmiştir. Fakat her şey yerinde aranırsa bulunabilir. Dünyadakiler ahirettekilerin küçük örnekleridir; asılları ise oradadır.

Bu sebeple “lezzetleri acılaştıran ölüm” bile bir mü’min için ayrılıklardan daha çok kavuşmalara vesile olduğu için kötü değildir, belki bir açıdan güzeldir…

Tatil zamanı diyerek lezzet ve zevk peşinde koşan insana, bu müjdeli haber ne der acaba: “Dünyanın bin sene sürecek mutlu bir hayatı, Cennetin, bir saatlik mutluluğuna üstün gelemiyor...”

Evet dünyada her şey geçici; fakat Allah’ın Elçisinin (asm) rehberliğinde bu fani hayattan bâki bir hayatı kazanabiliriz… Hangimizin daha güzel işler yapacağından sınandığımız buradan, en güzel işleri yaparak geçelim inşaallah.

Temmuz sayımız da böyle güzel işler yapanlar sayesinde elinizde. Emeği ve katkısıyla dergimizin size ulaşmasına vesile olan herkese teşekkür ediyoruz. Allah hepsinden razı olsun…

Gayret, çalışmak, sefer bizim; zafer Allah’ın…

Selam ve muhabbetlerimizle.

 

 

Dergideki Yazılar