TR EN

Dil Seçin

Ara

Rahmet Dini, Rahmet Peygamberi II

Rahmet Dini, Rahmet Peygamberi II

Hz. Peygamberimiz (asm) rahmet peygamberidir. Müslümanlar, İslam tarihi boyunca ve bugünden kıyamete dek, tüm yaratılmışlara gösterdikleri şefkat ve merhamet Allah’ın Elçisinin örnekliği vardır. Dünya Onunla (asm) daha yaşanır bir yer olmuş ve Onun hayatı örnek alındığı nispette yaşanılır bir yer olacaktır.

Geçen sayımızda örnek verdiğimiz Hz. Peygamberimizin şefkat ve merhametine birkaç örnek daha sunuyoruz:

 

ZORLAŞTIRICI DEĞİL, KOLAYLAŞTIRICI İDİ

Hz. Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor:
Bedevînin biri, Hz. Peygamberimiz’in (asm) mescidinin içinde küçük abdestini bozdu. Mescitte bulunanlar kızdılar, nerdeyse adamı döveceklerdi... Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm) onlara şu emri verdi:
“Onu bırakın. İdrarını yaptığı yere bir kova su dökün ve temizleyin. Sizler kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, zorlaştırıcı olarak değil.”

 

İNSANLARA DEĞER VERİRDİ

Cabir b. Abdullah anlatıyor: Bir gün bulunduğumuz yerden bir cenaze geçti, Hz. Peygamber onu görünce ayağa kalktı, biz de kalktık. Sonra biz “Bu cenaze bir yahudiye aittir.” dedik. Bunun üzerine Rasulullah (asm): “Cenazeyi gördüğünüzde ayağa kalkın.” (bir başka rivayette: “O da bir candır/insandır.”) diye buyurdu.”

 

EŞSİZ TEVAZUU

Hz. Ömer anlatıyor:

Bir gün Hz. Peygamberimiz (asm) şöyle buyurdu: “Sakın beni—Hıristiyanların İsa’yı (Allah’ın oğlu olarak görüp) aşırı övdükleri gibi—aşırı övmeyin. Ben ancak Allah’ın kuluyum. Onun için bana ‘Allah’ın kulu ve Resulü’ deyin.”

 

TÜM İNSANLARA KARŞI ŞEFKATLİ İDİ

Yahudilerden bir çocuk hastalanmıştı. Nebî (asm) onu ziyaret etti. Başucunda oturarak ona, “Müslüman ol!” dedi. Bunun üzerine çocuk, yanındaki babasına baktı; babası, “Ebu’l-Kâsım’a itaat et.” deyince, çocuk Müslüman oldu. Sonra Nebî (asm), “Benim vasıtam ile onu cehennemden kurtaran Allah’a hamdolsun.” diyerek kalktı.

 

HZ. PEYGAMBER ÇOCUKLARA KARŞI ŞEFKATLİ İDİ

Hz. Peygamberimiz (asm), çocuklara karşı davranışlarını sevgi ve müsamaha üzerine bina etmiştir. Kendisi çocukların hatalarını düzeltirken de asla azar, tenkit, tahkir, surat ekşitme gibi yollara başvurmamıştır.

Bunun canlı örneği, bir çocuk olarak 8-10 sene Hz. Peygamberin hizmetinde bulunan Enes b. Malik’tir. Onun şu ifadeleri bu konunun kesin şahitleridir:

“Hazarda ve seferde on yıl Resûlullah’a (asm) hizmet ettim. Yaptığım işler, her seferinde onun istediği şekilde gerçekleşmedi. Buna rağmen bana bir kerecik olsun ne vurdu, ne kötü söyledi, ne azarladı, ne surat yaptı, ne de ayıpladı. Bir kere olsun ‘of’ dahi demedi. Yaptıklarımdan hoşuna gitmeyen bir şey için “Ne fena yaptın.” veya “Bunu niye böyle yaptın?” demedi. Yapmadığım bir emri için de: “Onu niye yapmadın!” diye hesaba çekmedi. Hanımlarından biri “Keşke şöyle yapsaydın!” diye müdahale edecek olsa: “Bırakın çocuğu, o Allah’ın murad ettiği şeyi yapmıştır.” derdi.”

Allah’ın Elçisi’nin (asm) heybetinden titremeye başlayan bir adama: “Kendine gel! Ben bir hükümdar değilim, bilakis, Kureyş kabilesinden kurutulmuş et/kuru ekmek yiyen bir kadının çocuğuyum.” diyerek onu rahatlattı.