TR EN

Dil Seçin

Ara

Mayıs 2017

post-title

Mayıs 2017, 485

 

Değerli Okuyucularımız,

Zafer Dergimizin vefakâr dostları.

Özlüyoruz sizlerle görüşmeyi, konuşmayı, dertleşmeyi, sevinçlerimizi paylaşmayı.

Önce yazılardan başlayalım.

Bu sayımızda da her bir yazıyı zevkle okuyacaksınız, kalbiniz tazelenecek. Yeni bir nefes alacaksınız.

Dahası var..

Onu da siz bulacaksınız..

Tatmayan bilmez..

...

Bir dost sesi, bir dost bakışı, ruhundaki hasreti dindirmeye yetiyor insanın. Ümidimiz onun için hep diridir, neşemiz onun için hep tazedir.

Allah ömrüne bereket versin. Kürsülerde 60 yıl boyunca ders veren değerli hocamız Hüseyin Demircioğlu’nun bir cümlesini sizlerle paylaşmadan edemeyeceğiz:

“Zafer Dergisi okunacak bir dergi.”

İlerlemiş yaşına rağmen dergiyi her ay merakla beklemesi ve satır satır okuyor olması bize görevimizin önemini tekrar tekrar hatırlatıyor.

...

Yazarımız Selim Gündüzalp’te hemen her hafta Türkiye’nin farklı bir ilinde liseli ve üniversiteli gençlerle beraber oluyor, sohbetler ediyor, konferanslar veriyor. Onun da yaşadıkları ve bize aktardıkları aynı şey:

“Zafer Dergimize ihtiyaç çok fazla. Allah, görevini layıkıyla yapanlardan eylesin.

Gençlerimizin ruhları, ideal ateşi ile tutuşturulmayı bekliyor. Bu konu da bize düşen görev çok büyük. Bunu görmemiz, paylaşmamız gerek.

Herkesi görev başına davet etmek gerek. Çünkü muhatap olduğumuz da görüyoruz ki, sordukları soruların cevabı Zafer’de var.

Zafer’i eline alıp, sayfalarını çevirenler kendilerini buluyorlar adeta.

Yıllardır çıktığı halde ilk defa Zafer’i görenler hayretle şu soruyu soruyorlar: ‘Daha önce niye haberim olmadı’ diye hayıflanıyorlar. Aranan dergi bu…

Bunlardan kaç kişiye ulaşabiliyoruz, üzerimize düşen bu sorumluluğun kaçta kaçını yerine getirebiliyoruz.

Gençlerimize zaferi ulaştırmanın farklı yollarını bulmamız, yeni projeler yapmamız gerekiyor…”

Geçenlerde yayınlanan bir araştırma sonucu ile beraber düşününce yukarıdaki satırlar çok daha anlamlı oluyor. Araştırmaya göre Türkiye’de ateist olduğunu ifade eden kişi oranı %8. Bu oran çok yüksek. İslam diyarında bu insanlar imana yabancı, sulak topraklarda susuzlar…

Bunun için sizlere sesleniyoruz. Dert ortada, derman elimizde. Elimizde Zafer var… Daha çok insanımıza ulaştırmalıyız bunu.

Duyduysak, gördüysek sorumluyuz...

Zafer’imizi daha çok gence, daha çok öğrenciye ve öğretmene ulaştırmak gerekiyor. 7’den 70’e ulaşmalıyız.

Kim var acaba demeden, biz varız ya deyip kolları sıvayalım inşallah.

Allah için yola çıkmak gerek...

...

Kalbi, ümidin rengiyle boyanan, iman ve görev aşkıyla atan bir insanın en önemli duası, bu günü yarının gözüyle görebilmesidir.

41 yıldır neler gördük, neler yaşadık.

İlahi bir yasadır.

İmtihanlar bitmez ama geleceğimiz güzeldir.

İçimiz hep ümitle doludur.

Düne kıyasla bugüne ve yarınlara doğru baktığımızda bunun hayal değil, gerçek olduğunu görüyoruz. Çok şükür...

Biz üzerimize düşen görevi güzelce yapalım yeter. Bizden beklenen istenen de budur.

Anın çocuğu olmak. Her vakitte yeniden doğmak. Elindekini paylaşmak. Huzur içinde beraberce yaşamak.

Doğum sancılarıdır bunlar.

Gecenin sonu sabah.

Özleyenler kavuşuyorlar. Bekleyenler murada eriyorlar.

Zafer için hepimizin yapacağı bir şey var.

Her okuyucumuzun bir yeni okuyucuya daha ulaşması meselâ.

Yediği yemeği, gezdiği yerleri paylaşmaktan daha önemli şeyler de var. Birbirimizi uyarmamız gerek. Ömür saati an be an çalışıyor; her nefes, bir nefes daha eksiliyor ömrümüzden. Ve ebedi hayat önümüzde duruyor ve o bu dünyada kazanılacak. Yaptığımız iyilikler yanımıza kâr kalacak.

Sizin iyiliğiniz, ‘Zafer’iniz olsun.

Bizden hareket, Mevla’dan bereket inşallah.

 

 

Dergideki Yazılar