TR EN

Dil Seçin

Ara

Nisan 2017

post-title

Nisan 2017, 484

 

Değerli Zafer okuyucularımız,

Önce Hz. Hatice Annemizin (r.anha) duasıyla girelim söze:

“Allah’ım beni kendine ve sevdiğine yakın eyle.”

Hayat duasız olmuyor. İçimizdeki ağırlıklar dualarla hafifliyor; kışlar bahara dönüyor.

Şimdi bahar. Her şey yeniden yaratılıyor. Dallarda çiçekler bizi seyre çağırıyor.

Bu ayki yazılarımızın önemli bir kısmı da dünyayı teşrifiyle insanlara ebedi bahar kapılarını açan İslamiyet’i getiren Sevgili Peygamber Efendimiz (asm) ile alâkalı. Ne kadar şükretsek azdır Ona ümmet olduğumuz için. Bir düşünün, kaçta kaç ihtimal 124 bin peygamber arasından ona ümmet olmak. Tesadüf yok; bu bir tercih. Bu tercihi için Allah’a aldığımız nefesler adedince şükürler olsun…

Şimdi duamız: Dışımızdaki baharla beraber içimize de bahar getir yâ Rab!

O zaman ne oluyor dostlar… İnsanın dili kalbinden haberci oluyor. Kalbimiz ne kadar güzel ise, sözümüz de o kadar güzel oluyor.

Hz. Ömer’in (ra) bir sözü var:

“Oturduğunuz yerden rızık duası edip durmayın. Bilirsiniz ki gökten ne altın yağar, ne gümüş.”

Yani, çalışmak gerek. Sebeplere teşebbüs, isteğine ulaşmak için ne güzel bir duadır.

Onun için biz de her ay bu sayfadan fiili duamızı yapıyoruz. Sizleri olan bitenden haberdar ediyoruz. Zafer’i anlatıyoruz.

Cenab-ı Hakk (cc) dünyayı, kudretiyle yaşanacak bir yer, hikmetiyle okunacak bir kitap yapmış. Ama dikkat gerek, okumayana, sırlarını açmaz kitap. Zafer Dergisi, bu âlemi Allah için okumanın yollarını sizlerle bu sayfalarda paylaşıyor. Belki sevilerek okunmasının en büyük sebebi de bu. Çünkü size verilen bir mektuptan daha önemlisi, o mektubu size yazanı ve ne yazdığını bilmek değil mi? Bu âlemde her şey Âlemler Rabbinden bir mektup; mektubu görüyoruz, anlamını da bilmek gerek…

...

“Gördüysen sorumlusun.”

Bu söz hepimizin dünyasında önemli bir yer tutuyor. Kanadı kırık her kuştan sorumluyuz belki de. Boynu bükük her yetimden…

Yürünmemiş yolların, uğranmamış dağların bile belki de bizden beklediği var. Hele şu güzel baharın, Allah için bakılmadan geçilmişse, üzerimizde hakkı var.

Göz nimeti görür; kalp gözü ise nimetlendireni görür. Aradaki fark elmasla cam gibidir. Gözü kör olan için cam ile elmas birdir. Bu mevsimde kalp gözümüze nur olacak harikulade manzaralar var.

Bu ay Zafer’i de ilk defa görüyor gibi bakalım. İçindeki yazılara o gözle bakalım. Ülfet denen hastalığın prangalarını kıralım.

O zaman göreceğimiz çok şeyler olacaktır.

Hastalık sonrası bir hal gibi… Nasıl insan afiyete kavuştuğu için seviniyorsa, gaflet de bir hastalık, ülfet de bir hastalık. Cenab-ı Hak gözlerimizin önündeki perdeyi bu mübarek aylar hürmetine kaldırsın inşallah…

...

Rabbimiz! Güzel ülkemizi, vatanımızı, Müslüman kardeşlerimizi her türlü kötülüklerden muhafaza eylesin. Bizleri güzelliklere komşu eylesin. Kur’an’ın mesajının bütün insanlığa ulaşmasında bizleri de aracı eylesin. Bu niyetle yayınladığımız Zafer’i herkese ulaştırmayı nasip eylesin…

...

Maddi ve manevi bahardan nasibiniz bol olsun.

Üç aylara girdik. Mübarek gecelerinizi şimdiden tebrik ediyoruz. Rabbim feyzinizi, bereketinizi bol eylesin. Zaferimize gönlünüzde bir yer ayırmayı unutmayın lütfen.

Zafer’in bu bahar sayısının hazırlanmasında ve insanlara ulaşmasında emeği geçen herkese teşekkür ve dualar ediyoruz

Nisan sayımızın sayfalarında sizi güzelliklere davet eden ilgi çekici yazılar bulacaksınız. Okuyalım, okutalım. Zafer’e yeni okuyucular kazandıralım. Onların hayatına yansıyan güzelliklerden biz de hissedar olalım.

Bizden hareket, Mevlâ’dan bereket.

 

 

Dergideki Yazılar