TR EN

Dil Seçin

Ara

Alaaddin Ağabey…

Alaaddin Ağabey…

Alaaddin Ağabey’in tek gündemi vardı, o da hizmetti. 20 yılı geçen tanışıklığımda onun israf-ı kelam ettiğine tanık olmadım. Latifelerde bile o kadar seçici o kadar dikkatliydi ki, aldığı her nefesin hesabını vereceği şuurunu taşıyordu. Elinden hiç bırakmadığı tesbihi, sükût halinde dilinde olan zikirleri, bir an bile vaktini boşa geçirmeyen dava şuuru bizler için harika bir numune-i imtisal idi…

Alaaddin Başar ağabey ile üniversitede talebe olduğum 2000 yılında Erzurum’a yaptığımız bir ziyarette tanışmıştım. Bana göre anlaşılması müşkil, çevremde de cevap bulamadığım sorularıma, mütebessim simasıyla, kucaklayıcı edasıyla tatmin edici cevaplar vermişti. Sonrasında Zafer Yayınları’ndan çıkan ve Risale-i Nur’un anlaşılması noktasında ciddi hizmet eden tüm kitaplarını alıp çok istifade etmiştim. Yine aynı yıllarda abone olduğum Zafer Dergisi’ndeki yazılarından; kalbi, aklı ikna eden yazılarını takip eder olmuştum.

Sonrasında Kader-i İlahi, Alaaddin Ağabey ile yollarımızı 2002 yılında İstanbul’da o zamanlar inşaatı yeni bitmiş isimsiz bir apartman olan sonraları Feyyaz Derneği ismini vereceğimiz binada “Sorularla İslamiyet” vesilesi ile tekrar tevafuk ettirdi. Ben bir yüksek lisans talebesi olarak içtimai hayatta farklı hayaller kurarken, Alaaddin Ağabey’in başında olduğu bir grup fedakâr ise internet üzerinden İslami ve imani sorulara cevaplar sunacak bir sitenin planını yapıyorlardı. Farklı bir niyetle İstanbul’da olduğum o tarihte bir tevafuk eseri bu plan programın içinde buldum kendimi. Alaaddin Ağabey bana “senin bir süre burada kalman lazım” demişti, ben de hayata dair planlarımdan bahsetmeye başlayınca, durdurup “onlar sonra da olur… şimdi sen gel burada 3 ay kal siteyi yap, ilgilenecek ağabeylere bu işin eğitimini ver, diğer işler sonra hallolur” deyince sonraları çok külli hizmetlere vesile olacak Feyyaz Derneği bünyesindeki internet hizmetlerine, o günden bugüne kadar dahil olmak nasip olmuştu.

Alaaddin Ağabey, birkaç ayda bir İstanbul’a gelir, her akşam bir sohbet meclisinde marifetullaha dair tefekküri sohbetler ifa ederdi. Her gelişinde İstanbul’daki muhtelif hizmet müesseselerinde her biriyle ilgili ciddi bir plan/program listesini cebinde taşır, oralarda hizmetlerin inkişafı için önerilerde bulunur varsa engeller bertaraf etmek için çözümler sunar, ekiplerin daha keyfiyetli hizmet edebilmeleri için rehber mahiyetinde açıklamalar yapardı. Bu ziyaretleri bilaistisna vefatından birkaç ay öncesine kadar rutin olarak devam etti.

Alaaddin Ağabey’in tek gündemi vardı, o da hizmetti. 20 yılı geçen tanışıklığımda onun israf-ı kelam ettiğine tanık olmadım. Latifelerde bile o kadar seçici o kadar dikkatliydi ki, aldığı her nefesin hesabını vereceği şuurunu taşıyordu. Elinden hiç bırakmadığı tesbihi, sükût halinde dilinde olan zikirleri, bir an bile vaktini boşa geçirmeyen dava şuuru bizler için harika bir numune-i imtisal idi…

Alaaddin Ağabey demek her dakikasının planını yapan biri demekti. O yüzden vaktin değerini çok iyi bilirdi. Herşey vaktinde olmalıydı. Vefatından evvel “hemen vaktinde cenaze kaldırılsın bekletilmesin” diye vasiyet etmişti. Yani orada da müdakkikti… Biran evvel başta hayatını davasına vakfettiği Habibullah (sav), sonra Üstadı Bediüzzaman (ra), sonra hocası Mehmed Kırkıncı hoca (ra) gibi tüm sevdikleri onu bekliyordu, onları bekletmek olmazdı.

Vefatından iki hafta kadar önce ziyaret etmiştik. Ağır bir tedavi gördüğü, ameliyattan yeni çıktığı, zor konuştuğu ve yürümekte zorlandığı halde yeni yapılan hizmet müessesesini bize gezdirmişti. “Biraz düzelince ilk iş binanın üst katına güzel bir sohbet meclisi yapacağım inşaAllah” demişti. Yani hasta halinde bile hiç ölmeyecek gibi ahiret yatırımı yapmaya devam ediyordu. Sorularla Risale sitemizin bazı içeriklerinin düzenlenmesi çalışmasında, işlerini de biran evvel bitirmek için hasta haliyle hem evde hem de çalışma ofisinde mesai harcamaya devam ediyordu. Yani hayatında boşluk yoktu, olmamıştı.

Son 15 senesini “Sorularla Sözler” adını verdiğimiz, Bediüzzaman hazretlerinin Sözler kitabının izahlarını içeren video ve metin çalışmaları ile geçirdi. Bu harika çalışma çerçevesinde binlerce sayfalık metin kaleme aldı, yüzlerce saatlik videoların çekimini gerçekleştirdi. Biz “ağabey Sözler’i yaptığınız gibi, diğer kitaplara da böyle izahlar hazırlasanız” dedikçe “Sözler’i bitirsem yeter, sonrasına ömür kifayet etmez” derdi. Diğer kitaplarla ilgili Sözler’deki gibi bir çalışmaya ömür kifayet etmese de, onlarda da izaha muhtaç yerlerle ilgili yine harika cevaplar hazırlamak nasip oldu.

Yazdıkları, dersleri, sohbetleri ve vesile olduğu hizmet müesseseleri ile her daim arkasından amel  defterine hasenat yazdıracak külli hizmetlere vesile oldu. Allah ondan razı olsun.

Bizler dünyada da ahirette de şahidiyiz ki, dolu dolu yaşadı. Her anını Rıza-yı İlahi yolunda geçirdi. İla-yı Kelimetullah uğruna bir ömür harcadığına şahidiz.

Rabbim ahiret yolculuğunu mübarek eylesin. Âmin…