TR EN

Dil Seçin

Ara

Nazım Gökçek Ağabey’in Ardından

Bir yaprak daha düştü... Birbiri ardınca gidiyor sevdiklerimiz, en çok Sevdiklerinin yanına. En son Nazım Gökçek Ağabeyi uğurladık dünyadan.

Çeyrek asrı aşan bir beraberliğimiz vardı. O tertemiz yüzü ve o berrak ruhu ile aramızdaki sevgi ateşini daha ilk görüştüğümüz gün tutuşturmuştu. Kemâl zâtında sevilir.” denir ya ondaki kemâlât da zâtında ve simasında görünüyordu. Sevmemek elde değil böyle insanları. Kalbiniz böyle insanları sevmeğe ezelden gönüllü’dür.

Nazım ağabey benim dünyamda o tertemiz, sade ve duru Türkçesiyle ve konuşurken sesinin tonundaki letâfetin de buna eklenmesiyle unutulmaz bir çerçeve oluşturmuştu. Sesinin tonlaması, seçtiği kelimeler, konuşurken konuşmuyor, şakıyor gibiydi her zaman. Konuşurken susmasını hiç istemediğim nadir insanlardan biriydi o. Türkçenin en güzel kelimelerini en canlı, en hayatdar bir üslûp içinde konuşmaya daha doğrusu şakımaya başladı mı; herkes, her şey sussun isterdim.

Hazır ol ey kalbim ve ey kulağım bu ziyafete..” derdim. Sonra sonra telefonla da olsa saatler süren konuşmalarımız, üzerimde aynı etkiyi sürdürmeye devam etmiştir. Ne yazık ki şimdi fikrimin gül bahçesinin bülbüllerinden biri daha sustu. Ümit ederim cennet bahçelerinin ağaçlarında şakır artık. Sesini, sözünü, dersini, sohbetini çok özleyeceğiz. Biz senin dualarına bu kadar muhtaçken, ardından dua etmek bize düştü..

Bazı ölümler var ki işittiğim zaman dünyamı hüzün kaplıyor. Ama Nazım Ağabeyin vefat haberini alınca bu öyle olmadı. Sadece bir dosttan ayrılmanın acısını yaşadım o kadar. Bir ahbabı, bir dostu kaybetmek geçici de olsa bir acı veriyor insana, ancak kavuşma gününün er geç gelecek o saatleriyle teselli buluyor kalbim.

Bir çok gencimize sayısız insanımıza sonsuz faydaları dokunmuş olan bu örnek insan, hayatı ve davasıyla ruhuma silinmeyecek şekilde kazınmıştır. Bediüzzaman Hazretlerinin Evladım” diye kabûl ettiği ve genç yaşta her türlü çileye rağmen hayatını nur hizmetine vakfettiği bu çilekeş, bu güzel insan ve en önemlisi tam bir denge insanı olan Nazım ağabey sırat-ı müstakim yolunun yolcularındandı. Allah çıktığı bu son yolculukta da yolunu açık etsin, Peygamberimize komşu etsin inşaallah. Yapmış olduğu hizmetler unutulmayacak, hatıralarını saygıyla ve sadakatle koruyacağız.

Özellikle son günlerine kadar Zafer Dergisine gösterdiği ilgi, alâka ve hassasiyet ile Nazım Gökçek, Zafer ailesi için, çok özel bir insandı. Her sene yüzlerce gencin abone olarak, dergiyi okumasına gayret eder, bunun için onca meşguliyetinin arasında özel bir çaba sarfederdi. Zafer, gözünde çok kıymetliydi...

Başımız sıkıştığında, dara düştüğümüzde çekinmeden arayabildiğimiz kaç kişi vardı ki, kaç kalp vardı ki.. o azlardan biriydi Nazım Ağabey. Kapısından hiç boş dönmedi ellerimiz. Dualarını hep yanımızda hissettik.

Bazen bir adamın alnında kâinatın kaderi yazılıdır.” diyor Mevlâna. Ben seni hep bu tarif ve tavsif içinde düşündüm. Aziz Üstadın izi sıra, çok büyük hizmetlere imza attın.

Allah mekânını Cennet etsin. Sesini, sohbetini, şefkatini özleyeceğiz hepsi bu kadar, binler rahmet dualarımızla canım Nazım Ağabeyim...