TR EN

Dil Seçin

Ara

Kitap okumayan bir kimsenin, okuma bilmeyene karşı bir üstünlüğü yoktur.

Mark Twain


 

***


 

Kendini Bilmek

Sokrates, Euthydemosa Delfi’ye gidip gitmediğini sorar. Evet cevabını alınca sorularını sürdürür:

Tapınağın kapısı üzerinde duran ‘Kendini Bil’ yazısını gördün mü?

Evet, gördüm, der Euthydemos.

Peki, bu buyruğun gereklerini yerine getirdin mi?

Ben kendimi çok iyi biliyorum.

İnsanın kendini bilmesi için yalnız adını bilmesi yeterli değildir.


 

***


 

HERKESİN MATEMİNDE HİSSEM VAR

RUHUM AĞLAR HEP AĞLAYANLARLA”

Tokadizâde Şekip


 

***


 

İYİ İNSANLAR

İyi bir insan olduğunuz için dünyanın size adil davranmasını beklemek, vejetaryen olduğunuz için bir boğanın size saldırmamasını beklemek gibidir.

Mc. M. Zeylanovski


 

***


 

BÜYÜMEK

Bir erkek çocuğu, anne babasının düşündüğünden üç yıl önce, kendisinin sandığından yaklaşık iki yıl sonra yetişkin olur.

Lewis B. Hershey


 

***


 

UNUTULUŞ

Senden çıkarı olmadan hiç kimse kendini sana adamaz. Kendi kendine sorar: Ölüleri niçin unuturuz? Yanıtı hazır: Çünkü onlar hiçbir işimize yaramazlar!

Nasıl ki beden veya kafaca rahatsız olup, bize verecek bir şeyleri olmayanları unuttuğumuz gibi.

C. Pavese


 

***


 

KÜÇÜK AMA ÖNEMLİ DOKUNUŞLAR

Kollarınızda uyuyakalan bir çocuk dünyanın en huzur veren varlığıdır.

•••

Herkes güvenerek tutabileceği bir ele ve yanlış anlaşılmayacağını bildiği bir kalbe ihtiyaç duyar.

•••

İstediğimiz her şeyi vermediği için de Allah’a şükran duymalıyız.

•••

Karşılaştığımız her kişi, bizden en azından bir gülümseme beklemek hakkına sahiptir.

•••

Karşılaşabileceğim olayların çoğunu ben seçemem ama, onların karşısında nasıl davranacağımı ben seçebilirim...

•••

Bir bebekle uykuya dalarken onun soluğunu yüzünüzde hissetmekten daha huzur verici bir duygu yoktur.

•••

Kişi ağzından çıkan sözlerin yumuşak, ince ve tatlı olmasına özen göstermelidir, çünkü bir gün onları geri yutmak zorunda kalabilir.

•••

Yeni doğmuş bebeğiniz küçücük yumruğuyla baş parmağınızı yakaladığında, sizi yaşama bağlamış olur.

•••

Babamı çok sevdiğimi, o ölmeden önce bir kez daha söyleyebilseydim...


 

***


 

GERÇEK OZAN

Zaman! Günler birikiyor yıl, yıllar birikiyor yüzyıl oluyor. İyi ama, şu çağ denilen şey neyin nesi peki! Yüzyılların birikmesinden mi, yılların birikmesinden mi oluyor? Bir tek gün bile kimileyin bir çağ değil midir? Ağaçların beş ay boyunca yemyeşil duran yaprakları, bir gün hatta bir gece içinde sararıvermiyor mu? Ve tersi: Beş ay çırçıplak, kupkuru, kömür gibi kapkara duran ağaçların, yeşilleri kuşanıvermesi için ılık bir sabah yetmiyor mu? Sevinçli bir sabah, bir tek sabah içinde olmuyor mu çiçeklerle bezenivermeleri?

Ağaç var, aydan aya renk değiştirir; ağaç var, hiç renk değiştirmez.

Kuş vardır, göçmendir; günü gelir, yer yuvarlağının bir ucundan öteki ucuna gider. Kuş vardır, kartaldır, dağlarından hiç ayrılmaz.

Rüzgâra karşı uçmayı sever kuşlar. İyi balık, akıntıya karşı yüzer. Gerçek ozan, yüreği kendisine buyurduğunda dünyaya karşı çıkar.

Resul Hamzatov, Benim Dağıstanım


 

***


 

Sağlıksız Yaşam, Bir Avuç Sıfır...

Vehbi Koç, sağlığın önemini anlatmak için kendine özgü şu ‘hesabı’ dostlarına sık sık anlatırmış:

Sağlığınızı 1 rakamı ile gösterin. Bundan sonra sahip olacağınız tüm mevkileri, şan ve şöhreti, tüm maddi ve manevi varlığı, o bir rakamının sağına, birer sıfır olarak ekleyin. Binler, milyonlar, trilyonlar elde edebilirsiniz... Örneğin... Doğdunuz ve sağlıklısınız: 1. Okullar bitti, birin yanına bir sıfır ekleyiniz. Etti, 10. Harika bir mesleğiniz var. Bir sıfır daha ekleyin. Etti, 100. Sevdiniz, 1000. Sevildiniz, 10000. Evlendiniz, 100000. Harika çocuklarınız oldu, 1000000. işinizde zirveye çıktınız, 10000000. Dünya sizi tanıyor, dünya size gıpta ediyor, 100000000…

Ancak bir gün sağlığınızı kaybederseniz bu başarı göstergenizdeki bir rakamını silmeniz gerekir. O zaman elinizde yalnızca şunlar kalır: 00000000.


 

***


 

İLÂÇ

Dostu, hastaya bir kocakarı ilâcı yolladı. Hasta güldü ve bu gülüşle iyi oldu.

A. Nihat Asya


 

***


 

Bir hayata başladığımızda herbirimize bir blok mermer verilir. Onu ya el değmemiş bir hâlde arkamızdan sürükleriz, ya parçalar kum, çakıl gibi dökeriz ya da şahane bir heykel yaparız ondan.

Richard Bach


 

***


 

Son nefesinde keşke şöyle yapmasaydım deme...

Güzeli çirkini, yalanı gerçeği tartacak terazi yaşarken elindeydi.

Metin Eloğlu


 

***

KÖŞE BUCAK

Bir kralın küçük oğlu, bilge bir ihtiyarın yanına giderek der ki;

Babam çok ihtiyarladı tahtını bana bırakmasını söyledikçe Hele bir dünyanın kaç köşe, kaç bucak olduğunu öğren de öyle.” diye red ediyor. Dünyanın köşelerini, bucaklarını bana öğretin de ona söyleyeyim...

Bilge ihtiyar gülerek:

Evlâdım” der. “Kâinatın yaradılışında köşe yoktur, akıcılık, yuvarlaklık ve mesafe yani yol vardır. Hayatta yaradılışın kanunlarından ders alanlar başarıya ulaşırlar. Onun için köşeleri değil, yolları arayanlar kazanır.”