TR EN

Dil Seçin

Ara

Hz. Peygamberimiz (asm), evlenecek olanlara:

Çöplükte yetişen kırmızı gülden sakının.tavsiyesinde bulundu.

Mânâsını soranlara da:

O, kötü çevreden gelen güzel kadındır.cevabını verdi.

 

***

 

SON

Bir cenazenin kabre konulmasından sonra kurtlar bedene ilişinceye kadar, hısım-akraba da taziyelerini hemen hemen bitirmiş olurlar. Daha sonra, mirasçılar mal bölme görüşmelerine, kurtlar da bedeni parçalamaya başlarlar.

Her iki faaliyet de, bir bakıma birlikte sürdürülür ve bitirilir. Beden tüketilir, servet dağıtılır. Bu hali seyreden ruh, birçok yaptıklarına pişman olarak elini dizine vurmak ister; ama ortada ne el kalmıştır, ne de diz!...

Alâaddin Başar

 

***

 

Bunları biliyor muydunuz?

Eşya, Arapça şey sözcüğünün çoğuludur.

Elektrik, kehribarın eski Yunanca adı olan elektro’dan gelir.

Kehribar sözcüğünün aslı olan kehrübâ ise Farsça saman çekerdemektir.

Pul, eski Yunan parası olan obolostan alınmıştır.

Lira, eski bir Roma tartı birimidir.

Dürbün, Farsça uzak görenanlamında bir kelimedir.

Eğitmek ve iğdiş etmek deyimleri aynı kökten gelir.

Sözlerin Soyağacı, Sevan Nişanyan

 

***

 

SÜPRÜNTÜ

Bir bilgeye sordular:

Hatalarını, kusurlarını örtmeye çalışan; bunu kabullenmeyen kimselerin hâli neye benzer?

Bilge cevap verdi:

Evimi temizliyorum düşüncesiyle, süprüntüleri kilimin altına süpüren adamın hâline...

 

***

 

İKİ FARKLI BAKIŞ

20’nci yüzyılın başlarında, İtalyan bir ayakkabı firması iki temsilcisini araştırma yapmaları için Afrikanın farklı bölgelerine gönderir. Bir ay sonra her ikisinden de iki farklı telgraf gelir.

Birincisi:

Biz burada tutunamayız; çünkü hiç kimse ayakkabı giymiyor!

İkincisi:

Biz burada çok iyi iş yaparız; çünkü hiç kimsenin giyecek ayakkabısı yok.

 

***

 

KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR

Kötü alışkanlıklar, yavaş yavaş, sinsi sinsi içimize ilk adımını atar. Başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür. Ama zamanla oraya yerleşip kökleşti mi öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki, kendisine gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez.

Montaigne

 

***

 

TECRÜBE İLE SABİT

Eski zamanlardan birinde, adamın biri, gece yarısı mum ışığında kitap okumaktaymış. Kitabın bir yerinde:

Sakalının uzunluğu bir tutamdan uzun olanlar ahmaktır.” şeklinde bir ifade okuyunca, sakalı