ŞİVLİLİK
“Şivli şivli şişirdi,
Erken kalkan pişirdi,
İki çörek bir börek,
Bize namazlık gerek.”
Şivlilik, Konya’da üç ayları karşılamak için Recep ayının ilk perşembesinde kutlanan geleneksel bir bayramdır.
Menkıbede anlatılır ki, İmam-ı Şiblî (Türk İslam Mutasavvıfı Ebu Bekir Şiblî, 861-946) üç aylar girdiğinde rüyasında Peygamber Efendimizi görür ve heyecanla uyanıp kapı kapı dolaşıp bu müjdeyi verir. Her kapıyı çalışında “Kim o?” diyenlere “Şibli Şibli” diye seslenir. Şivlilik sözcüğünün zamanla bundan türediği rivayet edilir…
İki aşamalı bu kandil geleneği kutlamaları Osmanlı Devleti döneminden, Padişah İkinci Selim’den (1566-1574) itibaren sürdürülmektedir.
Konyalılar Receb’e “ilk namaz”, Şaban’a “orta namaz” derler ve böylelikle Ramazan’a hazırlanırlar.
Bu gelenekle üç aylara hazırlıklar önceden başlar. Evler temizlenir, işler bitirilmeye çalışılır, herkes ilk namaz denilen bugüne hazırlanırdı. Çarşıda alışverişler yapılır, hediyelikler “çetnevir” denilen kuruyemiş ve şekerlemeler alınırdı. Ev içi hanımlara maksi denilen pazen, emprime kumaşlardan etekler dikilir, nişanlı kızlara hediye bohçaları hazırlanıp, namaz hediyeleri gönderilirdi. Yaşlılar ve hastalar küçük birer hediye ile ziyaret edilir gönülleri alınırdı.
Kandil gecesinin bir öncesi gece, yani Recep ayının ilk çarşamba gecesi; fener alayları olurdu. Gençler sokağa çıkar tekerlekler içinde ateşler yakardı. Trampet, kaval ve fenerlerle yakılan ateşin etrafında halka olup fener alayını kutlarlar.
Küçük çocuklar da fenerlerini alıp sokağa çıkarak, ip gerilmiş yol ortasına fenerlerini asarlardı. Bütün dükkânlar rengârenk irili ufaklı karpuz, davul, sünme, kuyruklu isimleri verilen kâğıt fenerler ve mumlarla donatılırdı. Feneri olmayanlar bir kazığa çakılmış boş teneke kutulara, kül koyup, üzerine gaz yağı döküp ateş yakarak, maşallalar (meş’aleler) yaparlardı. Hep birlikte yakılan ateşin etrafında dolanır, üstünden atlar ve fener alayını neş’eyle şenliklerle kutlarlardı.
Fener alayı sabahı yani perşembe Regâib kandili günü, erkenden kalkıp ellerine bez torbalarını alan çocuklar, kapı kapı dolaşıp tekerlemelerini söylerlerdi:
Şivli Şivli şişirdi
Erken kalkan pişirdi
İki çörek bir börek
Bize namazlık gerek
Şivliliiikk.. Şivliliiikk.. diye kapıları çalar, şivliliklerini torbalarına koyarlardı.
Ev sahibi önceden hazırladığı kuru üzüm, leblebi, incir, iğde, fındık, fıstık, kavrulmuş kavurga ve mısır gibi çerezlerden avuçla koyar ve çeşitli gofret ve şekerlemelerden verirdi. Kapıya gelen her çocuğun bez torbasına bir avuç çetnevir koyarlardı. Çocuklar da şenlik içinde her kapıya uğrar manilerini bağırırlardı. Şimdilerde ise hazır paketler, çikolata, gofret ve şekerleme paketleri özellikle şivlilik için hazırlanıp dağıtılır oldu.
Ayrıca her evde hamurlar mayalanır, yuvarlak ortası delik çörek otu konmuş bişiler yapılıp kızartılır, ortasına da un helvası konup dağıtılırdı. Bu gelenek halen sürmektedir.
Genç kızlar da sokağa çıkarak su oynaşı yapar, şakalaşırlardı.
Evin hanımları kınalanır, akşama Regâip gecesi olduğu için genellikle oruçlu olurlardı.
Bir bayram, bir coşku, bir sevinç içinde büyüklerin elleri öpülür “namazın mübarek olsun” derlerdi.
Bu güzel gelenek bir ay kadar sürer, ilk namaz için gidilmeyen akraba kalınmazdı.
Şimdilerde ise yerel belediye ve yönetimlerin, hatta okulların da dahil olduğu geniş bir perspektifte bu bayram kutlanmaktadır. Panayır yerleri kurulup, rengârenk fenerlerle süslenip, renkli ışıklar yakılıp bu geceye hazırlanır. Özellikle sanatçılar getirtilip, ilâhi ve çocuk şarkıları söyleyip, masal okurlar. Çeşitli yarışmalar düzenlenip, havâi fişekler atılır. Değişik etkinliklerle çocukları mutlu edip eğlendirip, çeşitli hediyeler dağıtılıyor. Çocuklarımızın da dahil olduğu bu güzel gecenin her köşede mutluluğu süruru yaşanıyor. Böylelikle, ol mübarek günlerin gelişi hep birlikte coşkuyla karşılanıp, böylesi mübarek gün ve gecelerin anlam ve önemi yâd ediliyor.
Sadece Konya’ya has olan bu geleneğin bütün İslam câmiasında, genelleştirilmesi elzemdir. Özellikle pandemi ile bireyselleşen toplumumuzu sosyalleştirip, aktif hale getirmek birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek bu mübarek günlerimizin gelişini bir bayram havasıyla kutlamak canı gönülden temennimizdir. Çocuklarımız hep gülsün ve mutlu olsun. Regaip gecemiz ve kandilimiz kutlu olsun.