Zaman şeridini hayalen geri sardığımızda her şeyin yok iken yaratıldığı bir noktaya varıyoruz. Her şeyin yaratılmasında bir ilim, bir düzen, bir plan ve bir irade olduğu ilk bakışta fark ediliyor. İşte bu ilim, düzenli ve planlı oluş ve bir varlığın çok seçenekler arasından yapılan tercihlerle yaratılması bize Âlemlerin Rabbini isimleriyle bildirip tanıtıyor.
Mesela bir meyveye baktığımızda, bir ilim ile yapılmış; buradan Allah’ın Alîm, Hakîm, Kadîr isimlerini tanımaya başlıyoruz. O meyveye sonsuz seçenekler arasında bir şekil verilmiş; burada görülen kasıt ve tercihten Mukaddir ve Musavvir isimlerini tanıyoruz. O meyvenin tadından, kokusundan, içine depolanan gıdalardan Rahman, Rahîm, Kerîm, Lâtif ve Rezzak gibi isimlerini, çekirdeğindeki genetik yapısından Hâfiz ismini anlıyoruz. Etrafımıza bu nazarla baktığımızda her şey son derece planlı, programlı ve ölçülü olarak yaratılışıyla Allah’ın eseri olduğunu gösteriyor.
Aynı zamanda görüyoruz ki, Allah (cc) yaratırken bir takım sebepleri araya koyuyor. Çocuğun dünyaya gelmesinde anne ve baba, kuzunun yaratılmasında koyun sebeptir. Bir şey daha görüyoruz ki, sebepler sonuçları yapacak ilim, irade, kudret vb gibi özellikleri bulunmuyor ve sebepler de sonuçlar gibi yaratılıyorlar. Dolayısıyla hiçbir sebebin yaratıcı olması sözkonusu değildir.
…
Bilindiği gibi Allah’ın yaratmasında iki farklı kanunu vardır. Bu kanunları anlattığımızda yukarıdaki sorunun da cevabı netleşecek.
Bu kanunlardan birisi yoktan yaratma; buna “ibda” deniliyor.
Diğer kanun da önceden yaratılmış elementleri kullanarak yeni bir varlığı yaratmak; buna “inşa” adı veriliyor.
Mesela canlıların maddî bedenleri, pek çok farklı elementlerden yapılmaktadır. Bu elementler zaten kâinatta daha önceden yaratılmışlardır, vardır. İşte bu var olan maddelerden canlıların bedenlerinin yaratılışı inşa olarak yaratılıştır. Ancak, o canlının bedeninde elementlerde bulunmayan pek çok özellikleri de görmekteyiz. Mesela o canlının şekli, kendine has yapısı, özellikleri, sesi, yetenekleri vb gibi pek çok özellikleri elementlerde yoktur. Yani elementlerin dışında o canlının tüm özellikleri ona “ibda” suretiyle, yeni ve yoktan yaratılarak verilir.
Örnek olarak bir bülbülü düşünebiliriz. Bülbülün bedenindeki elementler onun vücudunda “inşa” suretiyle bir araya getirilirken; onun kendine has yetenekleri, davranışları ve şekli, sesi vb özellikleri “ibda” suretiyle, daha önce yok iken yeni ve sadece o bülbüle özel olarak yaratılıp verilir.
Siz de aynanın karşısına geçip kendinize baktığınızda inşa ve ibda kanunlarını, kendi yaratılışınızda görürsünüz. Maddeniz kâinattan alınırken, bu maddeye verilen şekil, yapı, yetenekler, hatta yürüyüşünüzden konuşmanıza kadar tüm özellikleriniz “ibda” ile size özel olarak yaratılmıştır.
İnsan, yoktan yaratılmayı anlamakta niçin zorlanıyor?
Bunun sebebi, insanın yaratıcıya kendine kıyas etmesi ve kendi penceresinden Onun sıfat ve fiillerine bakmasındandır. Yani Allah’ın (cc) kâinattaki tasarrufunu kendine kıyas etmekte, Onun da her şeyi mutlaka belirli kanunlar çerçevesinde meydana getirebileceğini düşünmektedir. Hâlbuki sebepleri ve kanunları koyan da Allah’tır (cc). Onun varlık âlemindeki tasarrufu emir iledir.
Nasıl ki bir komutan “Yürü!” emriyle bir eri yürüttüğü gibi, aynı emirle bir orduyu da yürütür.
İşte Allah da “Ol” emriyle bir atomu yarattığı gibi, aynı emir ve iradeyle bütün kâinatı yaratır. Onun için az-çok, büyük-küçük farkı yoktur.
…
Demek ki, Allah (cc) yaratırken hem daha önceden yarattığı maddeleri kullanıyor; hem de o maddelerde daha önce olmayan, yepyeni olan özellikler yaratıyor. Evet, Allah’ın, hem ibda ve hem de inşa suretiyle yaratması her an devam etmektedir. Onun kâinattaki tasarrufuna sebepler ve kanunlar birer perdedir. İstediği zaman o sebepleri de, kanunları da kaldırır ve istediğini istediği şekilde yaratır.
- Hile-i Şer’iyye / Bekir Sıtkı Baytar
- İnsan, Neden Ölür? / Murat Çetin
- Bir Yıldız Daha Söndü / Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma
- Örneklerle Tevhid Dersi / Bahri Han
- İhlas Suresinin Düşündürdükleri / Murat Balcı
- İçimizdeki Şeytan / Hande Ustamahmut
- Gerçek Bir Çakmakçılar Yokuşu (Mercan) Hikayesi / Dr. Osman Eminler
- Evrimin Bilimsel Açıdan Geçersizliği / Dr. Ali Kemal Pekkendir / BSc ODTÜ Makina Müh. MSc Birmingham Üniv. PhD California Üniv.
- Bilim Tarafsız mı, Taraflı mı? / Ayhan Küflüoğlu
- Din Eğitimi ile Amaçlanan Toplumu Cahilleştirmek midir? / Dr. Adnan Küçük
- İrade Terbiyesi / Özlem Değirmenci
- Gülün Fısıldadıkları / Tülay Bülbül