Sevgililer gününe bir gün kalmasına rağmen sevgilisine hala bir hediye alamamış olmanın huzursuzluğu içinde AVM’de mağaza mağaza dolaşıyordu.
Dolaşırken ilerideki masada yaşlı amca ve teyze dikkatini çekti. Göz göze, el ele muhabbet edip yemek yiyorlardı ki, fark etmemek mümkün değildi. Teyze ketçapa batırdığı patates dilimlerini tek tek yaşlı amcaya yediriyor, yaşlı amca da teyzeye aynı ikramda bulunuyordu. Bir bardağa koydukları iki pipetle içeceklerini içiyorlardı.
“Bu insanlar nasıl oldu da birbirlerine böylesine aşk dolu, sevgi dolu kalabildi gidip kendilerine sorayım, belki 14 şubatla ilgili bir iki tüyo da alırım.” diyerek soluğu onların yanında aldı.
- Amcacığım afiyet olsun müsaadenizle oturabilir miyim?
- Buyur evladım, karnın açsa yemek söyleyelim sana.
- Yok amcacığım karnım değil ama kalbim aç.
- O zaman namaz kılacan evladım, kalbin ancak öyle doyar.
- Amcacığım sizin muhabbetinizi görünce merak ettim, siz nasıl böylesine sevgi dolu oldunuz. Biz hiç böyle değiliz.
- Evladım biz her şeyin en iyisini, en güzelini birbirimize verir, kalanını kendimize alırız.
- En pahalı hediye mi işin sırrı?
- Yok evladım öyle değil.
- Nasıl öyleyse?
- Mesela ben evde divanın kırık olmayan tarafına hanımı buyur ederim.
- Peki ya teyze ne yapar?
- O da ekmeğin gevrek tarafını bana verir.
- Bu mu yani amca sevginizin kaynağı?
- Tamamen bu değil elbette, örnek verdim. Hediye hediyedir, pahalısı ucuzu önemli değildir; olmamalıdır. Asıl olan sevgi hediyeye bağlı olmamalıdır. Böyle sevgi, hediye kadar olur, o bitince söner gider. Bollukta sevmek kolaydır evladım, yoklukta ise seven zor bulunur.
- Ooo bak şimdi okkalı konuştun amca.
- Gerçekler bunlar evladım.
- Amca yarın 14 Şubat, sevgilime ne alabilirim sence?
- Biz 14 Şubat falan bilmeyiz evladım.
- Ya işte Sevgililer Günü.
- Geç kalmışsın evladım, senin yerinde olsam ne yapacaksam bugün yaparım, yarını beklemem.
- Ama amca 14 Şubat yarın.
- Yarın herkes sevecek, sen bugünden sev evladım.
- Nasıl yani amca?
- Şöyle ki evladım. Ben bizim hanıma hediye alacağım zaman sana hediye alıyorum demem. Gider mesela bir entari alır, veririm. Görünce çok şaşırır, çok sevinir. Fakat öncesinde ben hanıma, sana bir entari alacam desem hediye paketine bile lüzum kalmaz.
- Yani?
- Yani sevdiğini şaşırt diyorum. Böyle 14 Şubatı falan bekleme. Bir şey yapacaksan hemen yap. Sevmek için, sevdiğini söylemek için yarını bekleme diyorum. Zaten yarın ağzınla kuş da tutsan sevdiğini şaşırtamazsın. Çünkü zaten bir hediye bekliyor olacak, bir sürpriz olmayacak.
- Ama amca her şeyi bugünden yaparsam yarına bir şey kalmaz.
- Her şeyi bugünden yaparsan yarına en azından hatırası kalır. O önem verdiğin günde hatırasıyla mutlu olursunuz.
- Peki ya amca sevdiğim bu özel gün diye ayrıca bir hediye beklerse benim halim ne olacak?
- Yapabilirsen yaparsın, olmazsa o zaman divanın kırık tarafına o oturacak evladım.
- Nasıl yani?
- Yani sevdiğin de kanaatkâr olacak, halden anlayacak, yapabildiğin kadarına hürmet edecek, o da seni hoşnut etmeye gayret edecek. Sen nasıl ki o mutlu olsun diye çabalıyorsan, o da seni samimi bir tebessümüyle de olsa mutlu edecek.
- Sevgi halden anlamaktır diyorsun yani.
- Evet evladım sevgi karşılıklı en iyi, en güzel niyetlerde buluşmak, o hal üzere beraber yürümektir.
- O zaman ben bugünden dediklerini yapayım.
- Orasını sen bilirsin. Gerçekten sevenler için sevgi önemlidir; o sevgiyi tazeleyen her şey önemlidir; bunun için de en pahalı hediye ile, sevgi dolu bir bakış, tatlı bir tebessüm, güzel bir söz aynıdır.
- Peki amca karşımdaki kişi sadece alacağım hediyelere önem veriyor, ona bakıyorsa…
- Ben öyle birisiyle aynı divanda oturmazdım… Sevmek için özel bir güne, allı pullu hediyelere ihtiyaç olmamalı… Hediyeleşmek güzeldir, Peygamberimizin de teşvik ettiği bir şeydir. Fakat hediye sevgiye yeni bir heyecan, hoş bir hatıra olur, sevgiyi canlandırır. Hediye iyidir ama olmazsa olmaz değildir yani. Seven sevdiğine sevdiğini söylesin diyen bir Peygamberimiz var bizim. Seviyorsan bugün sor, bugün ara. Yarına kim öle kim kala sağ.
- Ah be amca sevginin kaynağı mısın sen, ne de güzel konuşuyorsun.
- Sevginin kaynağı Allah’tır evlat. Düşünsene; sevmek bu kadar güzelse sevmeyi Yaratan ne kadar güzeldir.
- Bir şey daha söylemek isterim evladım. Müslümanın sevgilisi olmaz, helali olur. Nasıl ki Kuran-ı Kerim’e abdestsiz dokunmuyorsan, sevdiğine de nikahsız dokunmayacaksın.
- Helalinden eşin olsun diyorsun yani.
- Evet öyle evladım. Sevgiyi kalbimize emanet eden Allah böyle istiyor çünkü.
- Tamamdır amcacım mesajı aldım. Haydi sağlıcakla kalın.
- Sen de sevgiyle kal evladım.
- Hile-i Şer’iyye / Bekir Sıtkı Baytar
- İnsan, Neden Ölür? / Murat Çetin
- Bir Yıldız Daha Söndü / Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma
- Örneklerle Tevhid Dersi / Bahri Han
- İhlas Suresinin Düşündürdükleri / Murat Balcı
- İçimizdeki Şeytan / Hande Ustamahmut
- Gerçek Bir Çakmakçılar Yokuşu (Mercan) Hikayesi / Dr. Osman Eminler
- Evrimin Bilimsel Açıdan Geçersizliği / Dr. Ali Kemal Pekkendir / BSc ODTÜ Makina Müh. MSc Birmingham Üniv. PhD California Üniv.
- Bilim Tarafsız mı, Taraflı mı? / Ayhan Küflüoğlu
- Din Eğitimi ile Amaçlanan Toplumu Cahilleştirmek midir? / Dr. Adnan Küçük
- İrade Terbiyesi / Özlem Değirmenci
- Gülün Fısıldadıkları / Tülay Bülbül