TR EN

Dil Seçin

Ara

Ev Ziyareti

Ev Ziyareti

“Annee tüp geldi. Annee tüp geldi.”

Onbir ayın sultanı Ramazan ayındaydık. Mehmet hocamla her gün rutin olarak erzak dağıtımına çıkıyorduk. Bir gün sevdiğimiz esnaf dostlarımızdan birisi telefon açtı ve dedi ki: “Ben de sizinle birlikte şu ailelerden bazılarını görmek istiyorum. Bugün gönlümden böyle geçti. Bu aileleri Ramazan ayında ziyaret etmek istedim.”

Biz de bu teklifi memnuniyetle kabul ettik.

Öğlen namazı sonrası esnaf abimizi dükkânından aldık. Yol boyunca bir yandan sohbet ederken bir yandan da uğradığımız ailelerle ilgili bazı bilgiler, hatıralar paylaşıyorduk.

Esnaf abimiz dinledikleri karşısında çok etkilenmişti. Üstüne bir de o ailelerin yaşadıkları ortamları görünce farklı duygular yaşıyordu.

O gün ziyaret edeceğimiz son bir aile kalmıştı. Meğer orada şahit olacaklarımız diğerlerini gölgede bırakacak ve günün sürprizi olacakmış.

Ziyaret edeceğimiz ev, üç katlı bir binanın bodrum katıydı. Ayrıca zemini yerden yarım metre kadar aşağıda, rutubetli, güneş bile görmeyen bir evdi. Dört çocuğu olan bir aileydi. Çok kötü şartlarda yaşamaya çalışıyorlardı.

Biz evin önüne geldik. Evin en küçük çocuğu bizi görünce iki elini havaya kaldırıp zıplamaya, bir yandan da seslenmeye başladı: “Annee tüp geldi. Annee tüp geldi.”

Çocukta bir sevinç, bir sevinç…

Küçük çocuğun tüp geldi diye bağırmasına biz de şaşırmıştık, çünkü tüp getirmemiştik.

Meğer evde üç gündür tüp yokmuş…

Şaşkınlığımızı gören anneleri, “Ramazan’dayız ve üç gündür sıcak yemek yiyemiyoruz. Çocuk sizin sayenizde tüp alabileceğimizi düşündü herhalde” dedi.

Hepimiz çok duygulanmıştık. Esnaf abimize baktım boğazı düğümlenmiş, artık konuşacak hali bile yoktu…