TR EN

Dil Seçin

Ara

Hz. Zeynel Abidin'in (ra) duası:

''Allah'ım! İtaatinde güçlü olmam için bana sağlık ver. Büyük sevabına ulaşmamı sağlayan ibadete beni muvaffak eyle. Helal rızk vererekdurumumu iyileştir.''

         (Sahife-i Seccadiye'den)

 

***

 

İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir, yan yatar.

Kendisine şer dokununca, hemen duaya konulur.

         (Fussılet Surresi, 51. ayetin meali)

...

İmanın en üstün mertebesi, nerede olursan ol, Allah'ın seninle beraber olduğunu bilmendir.

         (Peygamber Efendimiz'den (asm) - (Heysemi, I, 60))

 

***

 

Param olmadan çok şey aldım ben:

   edep aldım,

   öğüt aldım,

   gönül aldım.

         Tarık Tufan

 

***

 

MÜSLÜMAN TOPLUMU

Mehmet Kaplan, bir çocukluk hatırasını aktararak, o yıllardaki komşuluk ilişkilerine ve toplumumuzdaki güzel adetlere şu örneği vermiş:

Çocukluğunda evlerinin bahçe kapısının menteşesi bir akşam vakti bozulmuş. Babası askerde olduğu için ve onların da yaşları küçük olduğundan kapı öylece kalmış... Fakat sabah kalktıklarında bir de bakmışlar; kapı tamir edilmiş. 

Soruşturunca öğrenmişler ki, yan komşuları menteşenin bozulduğunu görünce, ilgilenecek kimselerinin olmadığını düşünüp, gece vakti hemen bir usta bulmuş ve kapıyı tamir ettirmiş.

İşte böyle iman hayata hayat olsa, hayat böyle cennet gibi olur...

 

***

 

Çok sıkıldıysan hayattan, bir mezarlığa gir.

Ölüler iyi bilir; yaşamak güzeldir.

 

***

 

Bugünün işini yarına bırakma.

         Hz. Ömer (ra)

 

***

 

Asıl alkışlanması gerekenler, bir yerden bir yere değil; yanlışlardan doğrulara, hatalardan fazilete sıçrayabilenlerdir.

Yoksa diğerinde çekirgelerle pireler bile, insandan daha üstün!

         Selahaddin Şimşek

 

***

 

SÜLEYMANİYE CAMİİ'NİN İŞÇİLERİ

Süleymaniye gibi muhteşem bir mabedi yapmak elbette çok emek ister. O yoğun ve yorucu inşaat sırasında kimseye haksızlık edilmemesine, başta Sultan Süleyman olmak üzere bütün idareciler çok dikkat etmişlerdi.

Kanuni Sultan Süleyman inşaatın bitiminden sonra, yüksekçe bir yere çıkıp işçilere, amelelere, usta ve kalfalara seslenerek, kimin ödenmemiş bir ücreti, yarım kalmış bir hakkı varsa gelip kendisinden istemesini söyledi.

Aralarında hakkını almayan tek bir kimse olmadığı için, kalabalık içinden kimse çıkıp da ''Benim hakkım ödenmedi.'' demedi.

Eğer inşaat sırasında çalıştırılan atların, katırların ve eşeklerin dili olsaydı, onlar da söz isteyip bir hak istemeyeceklerdi. Çünkü çalışmaların en yoğun olduğu zamanlarda bile, hayvanların düzenli aralıklarla çayırlara çıkarılması ve doya doya otlatılması, yayılıp dinlenmesi için kesin emir vardı...

 

***

 

İnsanların Allah'a en yakın olanı, Onu en çok sevendir.

         Hz. Ebubekir (ra)