TR EN

Dil Seçin

Ara

Hz. Zeynel Abidin'in (ra) duası:

''Allah'ım! Kendi amelimden çok, senin bağış ve rahmetine güveniyorum, rahmet ve bağışın benim günahlarımdan daha geniştir...''

           (Sahife-i Seccadiye'den)

 

***

 

Ey iman edenler! Allah'tan, nasıl korkmak gerekiyorsa öyle korkup gerektiği gibi sakının ve ancak Müslümanlar olarak can verin!

           (Âl-i İmran Suresi, 102. ayetin meali)

...

Allah'ım! Bilerek şirk koşmaktan Sana sığınırım.

Bilmeden şirk koşmaktan Senden mağfiret dilerim.

           (Peygamber Efendimiz'den (asm) - Ahmed b. Hanbel, 4/403)

 

***

 

Kendisinden yüz çevirenin bile rızkını veren Allah (cc), kendisine yönelene neler vermez ki...

           — İmam Gâzali (ra)

 

***

 

ANLAMAK İÇİN İKİ TAVSİYE

Birisi, Bediüzzaman Hazretlerinin talebesi, Ahmet Feyzi ağabeye şöyle bir soru sordu:

''Ben Risale-i Nur'u pek okuyup anlayamıyorum. Neden anlayamıyorum, onu öğrenmek istiyorum?''

Ahmed Feyzi ağabey ona dedi ki: ''Şimdi kardeşim, çok oku tahsilli ol anlarsın desem çok okumuş, tahsilli olmuş öyle insanlar var, anlamıyorlar. Arapça-Farsça öğren de anlarsın desem, çok arapça-Farsça bilen hocalar da bunları anlayamıyor. Ben sana iki şey tavsiye edeceğim:

1- Çok istiğfar edeceksin; ''Ya Rabbi! Hangi günahlarım mani oluyorlar da, bu hakikatleri anlayamıyorum?'' diyeceksin.

2- Midene giren lokmaya dikkat edeceksin. Çünkü, haram lokma mideye girdi mi, bir havuzun içine bulanık su girince etrafındaki çeşmelerin hepsi bulanık aktığı gibi, mideye de haram lokma girdi mi, göz hakikati göremez, kulak hakikati duyamaz, bütün azalar bulanık olur.'' dedi.

 

***

 

Ben artık korkmuyorum,

Her şeyde bir hikmet var.

Gecenin sonu seher, 

Kışın sonunda bahar.

           — Ziya Osman Saba

 

***

 

1 delil ile 40 âlimi yendim ama 40 delil ile 1 cahili yenemedim.

           — İmam Şafiî (ra)

 

***

 

Saygı görmek istiyorsan saygıdeğer ol.

Çakıl taşlarından kolye yapmazlar.

           — Selahaddin Şimşek

 

***

 

ÜÇ YUMURTA

Bir kral kıyafet değiştirerek şehrin sokaklarında geziyormuş.

Bir süre yürüdükten sonra bir lokantaya girmiş. Üç tane yumurta isteyip yemiş. Çıkarken kaç para vereceğini sorunca, onun kral olduğunu anlayan lokantacı:

''Üç lira vereceksiniz.'' demiş. 

Kral şaşkınlıkla ve biraz da kızarak, ''Yumurta az bulunan, bu kadar kıymetli bir şey midir ki?..'' deyince akıllı lokantacı şöyle cevap vermiş ve üç lirayı almış:

''Hayır efendim; yumurta gayet ucuzdur. Fakat kralın buradan geçmesi ve lokantamıza girmesi, bizim gibi fakirler için kıymetli bir fırsattır.''

 

***

 

Hanımı için, çoluk çocuğu için çalışan bir baba, Allah yolunda cihad eden insan gibidir; Hac yapan, umre yapan, gazâ yapan insan gibidir. 

Hadis-i şerifte öyle bildiriliyor. Evlat büyüten bir kadın da, yine onun gibidir.

           — Prof. Dr. m. Esad Coşan