TR EN

Dil Seçin

Ara

Hz. Zeynel Abidin'in (ra) duası:

''Ey rahmetinin hazineleri tükenmeyen (Yüce Allah!)

Muhammed ve âline salat eyle ve rahmetinden bizim için de bir pay ayır.''

           (Sahife-i Seccadiye'den)

 

***

 

Ey insan, pek lütufkâr olan Rabbine karşı seni aldatan ne? O Rabbin ki seni yarattı, güzel ve düzgün şekilde biçimlendirdi, dengeli ve ölçülü yaptı.

           (İnfitâr Suresi, 6-7. ayetlerin meali)

...

Allah'ım! Beni bağışla, bana hidayet nasip eyle, bana rızık ver, beni âfiyette daim eyle ve bana merhamet et.

           (Peygamber Efendimiz'den (asm) - Müslim, Zikir ve Dua, 35)

 

***

 

EBU HUREYRE'DEN KAHVALTI NASİHATİ

Peygamber Efendimiz'in (asm) yakın dostlarından Ebû Hureyre'nin (ra) etrafındaki insanlara verdiği nasihatlerden bazıları, sabah yemeğinin önemine dikkat çekmektedir.

Ebû Hureyre, bu konuda şu tavsiyelerde bulunuyordu:

''Ey oğul, sabah erkenden bir şeyler ye.

Erkenden kahvaltı yapmanın dört faydası vardır:

  1. Ağız kokusunu giderir.,
  2. Su içersen zarar vermez.
  3. Bir yere gitsen karnın tok olur.
  4. Kimsenin lokmasına bakmazsın.

Ey oğul, yemeği az ye. Bunun faydası; suyu az içirir, az uyursun. Çok yemek vücuda gevşeklik verir, mideyi yorar, suyu çok içirir.''

 

***

 

Keşif!

Ormanda yaptığım yürüyüşlerle gökyüzünü keşfettim; bir gün gerçekten görene dek, her gün gördüğümü sandığım gökyüzünü...

           — A. Rodin

 

***

 

Ömür dediğiniz nedir?

Üç gün hilal, üç gün bedir

Haftaya boş kalır sedir

Say bir karış, say bir adım

Geçti gitti anlamadım.

           — Abdurrahim Karakoç

 

***

 

Düşünmeden konuşmanın cezası, konuştuktan sonra düşünmeye mahkum olmaktır.

           — Hz. Ali (kv)

 

***

 

İnsana keramet dersen uçmayı, kaçmayı anlıyor.

Oysa keramet, kötü bir huyunu iyi bir huy haline dönüştürmektir.

           — Hz. Mevlana

 

***

 

Engel olunmayan kötülük, engel olunamaz olur!

Ejderhalar doğduğunda yavruydular.

           — M. Selahaddin Şimşek

 

***

 

KURU GÜRÜLTÜ

Bir fare, bir bakkal bükkanında yaşıyordu. Orada bol bol yiyecek buluyor, rahatıyla yaşayıp gidiyordu. Aslında bakkal da onu görüyor fakat dokunmuyordu. Ama fare rahat durmadı ve gidip bakkalın para kesesini kemirdi. Sonra da içinde ne kadar altın, gümüş varsa yuvasına taşıdı. Bakkala para lâzım olup keseyi alınca baktı ki, kese boş; üstelik kemirilmiş... Bunu farenin yaptığını anladı, ona pusu kurup yakaladı. Sonra da ayağına ip bağlayıp saldığında, fare koşarak yuvasına gitti.

Farenin yuvasını kazan bakkal bütün paralarını buldu. Ama bu işin sonunda kaybeden, rahatının kıymetini bilemeyen fare oldu.

...

İşte böyle kötü huylu kimse de fırsatını buldu mu kötülük yapmadan durmaz...

           — Molla Câmî

 

***

 

İnsan, sevdiğinin ahlâkı ile ahlâklanır. Bu sevenin elinde değildir, sevgi bunu icap ettirir.

           — İmam Rabbani (ks)