TR EN

Dil Seçin

Ara

Her İnsan Bir Umut

Her İnsan Bir Umut

Mutluluk, huzur, kardeşlik, sevgi ve barış dolu bir dünya.

En çok dile getirilen dilek ve temennilerden biri bu olsa gerek.

Her yeni yılın eşiğinde de sık sık duyarız bu ifadeleri.

Sanatçılar, siyasetçiler, kanaat önderleri ve sıradan insanlar çeşitli vesilelerle paylaşırlar bu temenniyi.

Özellikle de yeni yılın bu özlemini duyduğumuz güzellikleri getirmesi istenir.

Yeni yıl gelirken sevgiyi, mutluluğu, huzuru, barışı da getirsin denir.

Çünkü bu insanlık değerlerinden yana çokça hırpalandık, derin yaralar aldık uğurladığımız yıl boyunca.

Oysa tam bir yıl önce aynı umut ve heyecanlarla karşılanmamış mıydı geride kalan yıl?

Şimdi geride ne bıraktı diye baktığımızda iyilik ve güzellik adına yaşananların yanı sıra acı ve gözyaşlarıyla hatırlanan nice olayın zihnimizde ve arşivlerde yerini aldığını görüyoruz. 

Aslında hayatın gerçeği bu.

Aşık Veysel’in dediği gibi “iki kapılı bir handa gidiyoruz gündüz gece.”

Ve bu yolda düz mesafeler kat etmekteyken bazen yokuşlar tırmanmak düşüyor payımıza. 

Zaman akıp gidiyor zannediyoruz ama bir yandan akıp gidenin kendimiz olduğunu pek az düşünüyoruz.

Hayat bizden ibaret olmadığına göre diğer yolculara ve yaptıkları yolculuklara da tanıklık ederek sürdürüyoruz yürüyüşümüzü.

Akleden kalbimizle yaptığımız tanıklığımız insanlık onuruna yaraşır bir hayat ve güzel bir gelecek ideali konduruyor yüreğimize.

İnsanların var olduğu bir dünyada insanlığın mumla aranır hale gelmesini kabullenemiyor insan olan.

Bu nedenle yeni başlangıçlarla heyecanlanıyor, nice umutlar yüklüyoruz yeni gelen yıla.

Umut insandır oysa.

Dünyaya huzur, mutluluk, kardeşlik, sevgi ve barışı getirecek olan o işte.

Geçip giden yıllara değil insana bakmak gerek bu yüzden.

O sağlam bir yürek ve duruşla idealinde yaşattığı değerleri hayata geçirmek adına bir şeyler yaptığı takdirde değişecek dünyamız.

Barış dolu bir dünya, öncelikle kendisiyle barışık olmayı başarmış insanlarla; huzur dolu bir dünya, kendi içinde huzuru yakalamış ve etrafına huzur veren insanlarla; sevgi dolu bir dünya, “yaratılanı Yaratan’dan ötürü” seven ve belki en önemlisi farklı düşünce ve hayat tarzlarına sahip olsalar da birbirlerine saygı duyup bir arada yaşama konusunda kararlılık gösteren insanlarla mümkün olacaktır.