TR EN

Dil Seçin

Ara

Başlamak Bitirmenin Yarısıdır

Başlamak Bitirmenin Yarısıdır

Öyle, başlamak bitirmenin yarısıdır... Çünkü başlama vakti gelinceye değin belli bir mesafe kat edilmiştir.

Hayaller kurulmuş, tasarılar yapılmıştır...

Bir şeyi aklından geçirmekle o şeye niyet etme arasındaki fark nerede duruyor?

Bazen bu iki durum birbiriyle örtüşebilir. Bir şeyi yapmayı aklımızdan geçirdiğimiz anda o şeyi icra etmeye niyet etmiş de olabiliriz. Ancak her zaman değil... Bazen... Çünkü bir şeyi aklımızdan geçirdiğimiz her defasında o şeyi yapmayı düşünmüş olmamız gerekmez. O şey üzerine hayal kurmak da her zaman için mümkündür.

Ne ki, bütün bu süreç, başlangıçta, kimizaman tökezlemelerle, kimizaman kararlılıkla bir hazırlanma dönemini tazammun eder: niyetlenmeyle aklından geçirme birbirinin içine girer; biri öbürünün yerine geçer; birbirinden kopuk olarak veya birbirinin içinde olarak sonuca doğru yürümeyi başarırlar. Sonuç, yani o işin başlangıcı...

Böylece başlamaya bismillah dediğimiz anda zaten yolun yarısını kat etmiş durumda oluruz...

Demek ki, başlamanın hiç de kolay olmadığını söylüyoruz. Başlama kendi süreci içinde bir gelişmeyi ifade ediyor. Ve bizim bismillah dediğimiz an, bir bakıma o işin dönüşsüz bir noktaya gelip dayandığını da göstermiş oluyor.

Demek ki, bir işe başlamakla, aslında dönüşsüz olan süreci de başlatmış olmaktayız.

Durum yalnızca bizim kişisel görüngemiz açısından değil, toplumsal ve siyasal yaşantımızda da aynıyla geçerli...

Bir mahkemenin başlayabilmesi için geçen süreyi düşünün. Yalnızca ceza mahkemesinde değil, sivil konularla ilgili durumda da manzara budur...

Olay olup bitmiştir. Polis duruma el koymuştur. Gerekli incelemeyi, araştırmayı yapmış, belli bir noktaya kadar işi bitirmiştir. Olayın mahkemelik olduğu kanaati kesinleşince durumu savcıya intikal ettirmiştir. Savcı da araştırmasını, incelemesini, soruşturmasını ikmal ettikten sonra durumu mahkemeye intikal ettirmiştir. Mahkeme dosyayı inceledikten sonra durumu incelemeye, muhakeme etmeye değer görürse bundan sonra kendi soruşturmasını başlatır. İşte o an, mahkeme süreci başlamış olur. Sanıklar, tanıklar, başkaca deliller celbedilir. Ve arkasından duruşmalar başlar. Bundan sonra geriye dönüş olur mu? Hayır. Bundan sonra, başlamış olan muhakeme cezalandırmayla veya beraatla biter. Ama asla geriye dönüş olmaz. Yani o mahkeme hiç açılmamış haline geri döndürülmez.

Bu yüzden insanlar “başlamak bitirmenin yarısıdır” demiştir.

Bir iş, bir mahkeme, bir teşebbüs başlamışsa, o iş, o mahkeme, o teşebbüs bir biçimde mutlaka bir sonuca bağlanacak demektir. Geri dönüşü yoktur. Yeter ki, kıyamet kopmasın...