TR EN

Dil Seçin

Ara

İnsanım Ben...

İnsanım Ben...

Eugene Ionesco’nun Gergedan adını taşıyan oyununun sonunda, herkes gergedan haline gelmişken gergedan olmayı reddeden kahramanı Beranger:

- İnsanım ben, insan kalacağım, tek başıma olsam bile direneceğim!...

Diye haykırır.

Perde, bu haykırışla iner.

Bu haykırış seyirci üzerinde onurlu bir direnç yaratır. Her bir seyirci, Beranger’in haykırışını kendi içinde yankılandırır. İnsan olmaya ve insan kalmaya kararlı olarak salonu terk eder. Tiyatro salonu, bizim o andaki dünyamızın da bir simgesi haline gelir. Oradan dışarıya, kendi gerçek dünyamıza adımımızı attığımızda, o dünyayı da onurlu bir insan olarak terk etmemiz gerektiğini düşünür, bu istikametteki kararlılığımızı zihnimize nakşetmeye gayret ederiz...

Her birimiz bu dünyaya gelirken kendimize göre bir misyonla yüklenmiş olduğumuzu hissederiz.

İnsan olduğumuzu hissetmemizin ön adımı, kendimizi, kendi benimizi fark etmekle ve kendi benimize karşı yüklenmiş olduğumuz sorumluluğun bilincine varmakla atılmış olur.

Madem ki insanım öyleyse sorumluyum. Madem ki insanım ve madem ki sorumluyum öyleyse bu sorumluluğun gereğini insana, yani onun onuruna yaraşır biçimde eda etmem gerekir diye düşünmemi sürdürürüm.

Bu süreç, beni, bundan sonra attığım her adımda yeni bir seçme mecburiyetiyle karşı karşıya bırakır.

Ionesco’nun oyununda olduğu gibi, giderek gergedanlaşan bir dünyanın içine doğru sürüklenmekte olduğumuz da fark edilmeye başlar.

Uzaklara gitmeye gerek var mı?

İnsanlarımızın kitleler halinde öldürüldüğünü, işkenceye maruz bırakıldığını görüyorduk. Kimizaman da görmüyorduk, fakat çevremizde, böyle bir dünyanın, insan olan bir dünyanın gergedan olan bir dünyaya doğru dönüştürüldüğünü fark ediyorduk. Ortada öldürülen insanlar, insan kardeşlerimiz vardı, fakat onları öldürenler ortalarda görünmüyordu. Münferit cinayetler işleniyordu. Kimdi o cinayeti işleyenler? Gergedanlar, deyip işin içinden kolayca sıyrılmamız mümkün müydü?

Birilerinin bu insandışı, insanlık dışı gidişata dur demesi gerekiyordu. Birilerinin Beranger rolünü üstlenmesi gerekiyordu.

Fakat Beranger kim olmalıydı?

Beranger sen değilsen kimdi?

Bu gergedanlaşan dünyada biri seni Beranger olmaya çağırıyorsa, seni insan olmaya, insanlık onuru adına Beranger olmaya çağırıyorsa, bu çağrıya “evet” diyerek öne atılmak gerekiyor. Tıpkı Beranger gibi:

- İnsanım ben, insan kalacağım, tek başıma kalsam bile!

Diyebilmek için...