TR EN

Dil Seçin

Ara

Aralık 2012

post-title

Aralık 2012, 432

Elinizdeki bu sayıyla bir yıl daha geride kalmış oldu. Şimdi 37. yayın yılının eşiğindeyiz. Yıllar su gibi akıp geçiyor. Yıllar ne ki? Ömürler geçiyor. Böyle bir hizmetin içinde bulunduğumuz için Rabbimize hamd ediyoruz.

2012 yılı boyunca bu sayfalarda unutulmaz mutlulukları beraber tattık. Yaşadığımız güzellikleri bu sayfalarda sizlerle paylaştık. Hem de heyecanla ve sevinçle… Bu unutulmaz ayları ve anları önümüzdeki yıl tekrar beraber yaşamak dileğiyle ve duasıyla…

Aramıza yeni katılan ve katılacak olan bahtiyar kardeşlerimize ve okuyucularımıza “Hoş geldiniz!” diyoruz. Vefat edip aramızdan ayrılanları da rahmet dualarıyla anıyoruz. İnşaallah ebediyet yurdunda da başta sevgili Peygamberimiz (asm) olmak üzere, bu beraberliğimizin tüm Allah dostlarıyla beraber devamını niyaz ediyoruz Rabbimizden.

***

2012 gerçekten bereketli bir yıl oldu. Her ay en az 33 yazı yayınladık. Ki bunların büyük bir kısmı araştırma mahsulü yazılar. Bir yıl boyunca toplam 400’e yakın makale yayınlanmış oldu. Bilim ve fen alanında araştırma ve inceleme yazılarından tutun da, tefekkür yazılarından denemelere, öykülere, psikoloji ve psikiyatri, sosyal ve edebi yazılara kadar çeşitlilik gösterdi konularımız. Nerdeyse yok yok. Türkiye’nin bilim ve fen sahasında en seçkin 100’e yakın kalem erbabıyla beraber olduk.

Aramıza bu yıl 30’a yakın yeni yazar arkadaşımız katıldı. Kısacası eski yeni tüm yazarlarımız üstün bir gayret gösterdiler. Ve birbirinden değerli yazılar sundular size. Bunun için özellikle her birine binler teşekkür ediyoruz. 2013 yılında da bizleri yalnız bırakmayacaklarına gönülden inanıyoruz.

Zafer Dergimizin yediden yetmişe her yaşa seslenen bir dergi olma özelliğini de korumaya devam ediyor. Hanımlar her zaman için okuyucularımızın arasında özel bir yer tutmuştur. Gençler, öğrenciler ve öğretmenler de Zafer’e ilgilerini esirgemediler, sağ olsunlar... Bunun artarak devamını görmek bizleri sevindiriyor.

Eski okuyucularımız şunu gayet iyi bilirler ki, Zafer’in kapaklarındaki sözlerden içindeki her bir yazıya kadar kuyumcu titizliğiyle çalışıyoruz. Sayfalarımızda rastgele ne bir söz, ne bir kelime olmamasına dikkat gösteriyoruz. Bu vazgeçilmez bir Zafer klasiği olmuştur artık.

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır ya; Zafer dergimizin de kendine mahsus özel bir takdim ve sunuş şekli var. Bağırmadan, çağırmadan, hele de bâtılı ve yanlışı lüzumsuz tasvir etmeden doğruyu ve güzeli söylemek çabası bu. Karanlığı anlatmak yerine ışığı göstermek...

Türkiye’nin en zor dönemlerinde ve en zorlu yıllarında yayın hayatına başladık. Çıkmak için değil, çıkmamak için her şey hazırdı. Ama bir derdimiz, bir dâvâmız vardı. İnandığımız doğrular vardı. Bunları söylemeden, anlatmadan bu dünyadan göçüp gitmek, diri diri mezara girmek demekti...

Yılmadık, ümitsizliğe asla kapılmadık. Rabbimize itimat ederek, onun ipine sıkı sıkıya yapışarak nihayet bu günlere ulaştık. Şimdi artık dalga dalga Zafer’le büyüyen ve yetişen bir nesil geliyor. Elden ele gönülden gönüle bu dâvâ bir meşale gibi devrediyor.

Üzerinden onca seneler geçmesine rağmen hâlâ her ayın sayısını elinize aldığınızda siz nasıl seviniyorsanız, bizler de aynen o sevinci yaşıyoruz. Zorlu ve meşakkatli olsa da, elimize aldığımızda çekilen zahmetler rahmete dönüveriyor hemen. Yüzümüzden bir mutluluk yayılıyor çevremize. Coşkuyla, heyecanla Zafer’in sayfalarını çeviriyoruz. Bu öylesine doyulmaz bir mutluluk ki, bir anne, bir baba çocuğunu kucağına aldığında ne hissederse, biz de onu hissediyoruz her ay. Her ay, her sayı yeni bir Zafer yavrusunun doğumudur bizim için.

2012 yılının diğer yıllara nispetle dolu dolu geçen bir yıl olduğu her sayımızdan belli. 2013’e de bu ümitle kolları sıvıyoruz. Yepyeni bir başlangıcın adımı olacağına inanıyoruz. Yazılarımız, yararlarımız ve konularımız çeşitleniyor. Sayfalarımızda her renkten çiçekler açmaya başladı. İnşaallah bu ümitle 2013’e “merhaba” diyoruz. Bu sevinci paylaşmaya ve bu güzelliği çoğaltmaya, Zafer’e ses vermeye ve destek olmaya sizleri de davet ediyoruz. Yıllar yılı Zafer’i bu yoldaki yürüyüşünde hiç terk etmediniz. Söylemek istediklerimizi bizden daha iyi anladınız. Desteğinizi ve duanızı hiç esirgemediniz. İnşaallah bu duygularla sizlerle ebediyette de beraber olmak, en büyük dileğimiz.

Bugün yayın hayatındaki birçok dergiye de öncülük etmesi açısından Zafer’imizin ayrı bir önemi vardır. Üzerimize aldığımız dâvâ, omuzlarımızda hissettiğimiz bu mukaddes yük kolay değil, sizlerle paylaşılmayı bekliyor.

***

Son aylarda Antalya, Edirne, Yalova ve İstanbul’da okuyucularımızla, dostlarımızla buluştuk. Uzun uzun konuştuk. Bunların inşaallah yarınlar için bir maya olacağına inanıyoruz. Ve bu ziyaretlerimiz 2012 de olduğu gibi 2013’te de devam edecektir inşallah.

Gelelim bu ayın yazılarına… Prof. Dr. İbrahim Hasgür, önemli bir araştırma sunuyor, cevabını beklediğimiz bir soruyu gayet güzel işlemiş oluyor. Yunus Çengel Hocamız, Higgs Deneyi’nin arka planını kendine mahsus o üslubuyla nefis bir şekilde anlatıyor. Prof. Dr. İsmail Kocaçalışkan, kök hücre konusunda önemli bir araştırmayla geliyor. Daha neler var derseniz, Prof. Dr. Nevzat Tarhan hocamızın yazısını bir solukta okuyacağınıza inanıyoruz. İncelikle seçilmiş ve yazılmış öyküler, bu sayıda da ilginizi çekecek. Osman Suroğlu, çizgisiyle Filistin gerçeğine dokunduruyor. Selçuk Yıldırım da yazısıyla eşlik ediyor.

*

Taşı delen suyun sertliği değil, sürekliliğidir.

Dergideki Yazılar