Kafatası Şekilden Şekle Giriyormuş!
Kafatası tek bir kemik gibi görünse bile tahmin edebileceğinizden çok daha fazla kemiğin birleşmesi ile şekillenir.
Ara
Kafatası tek bir kemik gibi görünse bile tahmin edebileceğinizden çok daha fazla kemiğin birleşmesi ile şekillenir.
Kafatası tek bir kemik gibi görünse bile tahmin edebileceğinizden çok daha fazla kemiğin birleşmesi ile şekillenir. Kafamızda, kulak kemikçikleri (altı adet) ve dil kemiği (bir adet) dahil olmak üzere toplam 29 kemik vardır.
Bu kemiklerin bir kısmının yaratılması ve birleştirilmesi anne karnında başlar ve doğumdan sonra devam eder. Bu kemikler arasında birleştirici dikişler (suturlar) ve bıngıldak adı verilen farklı şekillerde alanlar vardır. Kafa kemikleri farklı canlılarda farklı zamanlarda birbiriyle kaynaşarak aralarındaki kıkırdak ve bağdokudan kısımlar kemikleşerek yok olur.
Kafanın sadece kubbesi (calvaria-kalvarya) beş ana kemikten yapılır. Bunlar iki adet os frontale (alın kemiği), iki os parietale (duvar kemiği) ve bir tane os occipitale (artkafa kemiği)dir. Bıngıldak bazı kafa kemiklerinin arasındaki bağ doku ve kıkırdaktan yapılmış bölgedir.
Aklınıza şöyle bir soru gelebilir: Neden kafa pek çok kemikten yaratılmıştır, veya birçok kemikten oluşsa bile kemikler anne karnındayken tam olarak kaynaşıp birleşse ne olurdu?
Cevap: Anne ve bebek için çok olumsuz neticeleri olurdu.
Çünkü, Allah Hakîm-i Mutlak’tır, her şeyi hikmetli ve pek çok faydalarla yaratır. Kafa kemiklerinin böyle yaratılması ve şekillenmesinin de önemli hikmetleri ve gayeleri vardır. Eğer tersini farz etsek, yani kafatasının tek parça kemikten yapıldığını ve bunun gelişiminin ve kemiklerin birleşmesinin anne karnında tamamlandığını düşünsek, pek çok problemle karşılaşırız. Çünkü normal doğumda oval bir şekli ve vücuda nispeten oldukça büyük olan kafa, yaklaşık yakın büyüklükte oval bir geçitten geçecektir. Bu yüzden her ikisinin şekilleri birbirine benzemeli ve en az zorlanma olacak şekilde bir pozisyon almalılar ki, geçiş kolay ve mümkün olsun. Bu ise kafanın sabit ve değişmez bir büyüklükte olması durumunda imkânsızdır. Normal durumda yavru doğarken kafatası kemikleri henüz tam gelişmemiş, son şeklini almamış ve diğer kemiklerle tam olarak kaynaşmamıştır. Hem kemiklerin birleşmemesi hem de aralarında oldukça esnek olan bıngıldağın olması doğum sırasında kafanın doğum kanalından rahatlıkla geçebilmesini sağlar.
Ayrıca insanın düşünemeyeceği ve hayret edeceği bir tarzda, bu kafatası kemikleri birbirine yaklaşmaktan öteye giderek, üst üste binerler. Yani birbiri üzerine kayıp, kafanın yapısına esneklik kazandırırlar. Böylece doğumlarda kısa ve geçici bir süreliğine kafatası küçülür ve doğum kanalından kolayca ilerlemesi ve doğumun kolay bir şekilde gerçekleşmesi sağlanmış olur. Bu harika yaratılış sayesinde doğum sırasında şekil değiştiren kafa, doğumdan sonra normal şeklini alır.
…
Doğumda tam bir yardımlaşma da söz konusudur. Kafa kemikleri nasıl ki farklı kemiklerden yapılıyor ve esneklik verilerek kanaldan geçerken küçülerek doğumu kolaylaştırıyor, anne bedeninde de doğumu kolaylaştıracak değişiklikler yaratılıyor. Mesela pelvis dediğimiz leğen kemiklerinin, hormonlarla birbirinden bir miktar ayrılması ve doğum kanalının çaplarının bir miktar büyümesini sağlanıyor.
…
Ayrıca kafa kemiklerinin hemen birleşmemesi ve nispeten yumuşak olmasının bir hikmeti de beynin büyümesine imkân vermek içindir.
Beyin ile iskelet sisteminin büyüme hızları birbirinden farklıdır. Bıngıldak olmasaydı ve kafa kemikleri hemen birleşseydi beyin büyüyemezdi. Beynin büyümemesi, gelişim ve zeka geriliğine sebep olurdu. İşte beynin büyümesi, kafatasının hacimce büyüyebilecek bir yapıda yaratılması ile mümkün olmaktadır.
Ayrıca kafa kemikleri hemen birleşseydi, içinde oluşabilecek ani basınç ve hacim değişimlerinde kafa kemikleri esnek olmadığı için beyin olumsuz etkilenirdi. İlk iki yılda hızlı gelişen beyin büyümesine, kafa kemiklerinin büyümesi uyum sağlayamaz. İşte bu sebeple, kemikler arasındaki birleşme yerleri (suturalar) ve bıngıldak ile genişleyebilen yapıdaki kafa büyür ve bir rahmet eseri olarak beyin dokusuna zarar gelmez.
Yeni anne ve babaların, bebeklerinin kafasının üst kısmında bulunan bıngıldaktan dolayı bebeklerinin kafasını tutarken yaşadıkları bir korku vardır. Ebeveynleri endişelendiren bu yumuşak kısım sanıldığının aksine çok hassas değil, sağlam bir yapıda yaratılır. Bıngıldak çok sert bir darbe almadıkça ve sivri cisimlerden korunduğunda kafa çarpmalarında kask görevi üstlenir.
Görüldüğü gibi her şeyi mükemmel yaratan Rabbimiz doğum olayında da birçok mucize gösterir. Bir ismi Hayy, yani “hayat veren” olan Allah (cc), hayatı harika bir nimet olarak yarattığı gibi, canlıların dünyaya gelmelerinde de nice harikalar yaratır. Bu yüzden ‘ihya’ yani ‘hayat verme’ fiilinde açık olarak Rahmet eseri görülür.
Kaynaklar:
1. https://www.huffingtonpost.co.uk/entry/babys-head-during-birth_uk_5942631ce4b003d5948d4985