TR EN

Dil Seçin

Ara

Sonbahardan Özür

Sonbahardan Özür

Yalanmış meğer. Hem de esaslı... Sonbahar şarkılarda söylendiği gibi değilmiş, yemyeşil bahçeler de varmış, tarlalar da. Üstelik sayısız meyveler bu mevsimde geliyormuş…

Ey sonbahar! Evet adı üstünde; bahar. İlkbahar kadar güzel sonbahar! Hep suizanna düştük senin hakkında. Bitip giden yaz mevsiminin ardından bakarken seni göremez olduk. Ayrılık şiirleri yazdık, firak besteleri yaptık senin için. Oysa sen de bahardın; evet son da olsa bahar. 

Seni yanlış bildim; özür diliyorum seni yaratandan.

Altın sarısı yapraklar üzerime konfetiler gibi dökülüyor. Çılgın gibi neşelenip gülüyorum, kimse görmesin diye de yüzümü saklıyorum.

On gün önce dallarını sallasam bir tane yaprak düşmezdi. Şimdi ise bir dokunuşta, hafif bir esintide bile dökülüyor yapraklar. Oysa dün gibi sanki; bir ilkbahar sabahı altında durup seyrederken salâvatlar getirdiğim ağacın yaprakları, şimdi yarışırcasına dökülüyor.

İlkbahara sözümüz yok… Fakat sonbaharın da en az onun kadar güzelliği, daveti, çekiciliği, hayreti var.

İşte bu güzel mevsimi; sonbaharı yanlış tanıdık, hata ettik, işte bundan haya ediyorum şimdi.

Geçenlerde bir arkadaşla saymaya niyetlendik sonbahar meyvelerini, bitiremedik: nar, ayva, üzüm çeşitleri, incir, mürdüm eriği, kızılcık, hünnap, böğürtlen, frambuaz, kuşburnu, elma, nar, armut, mandalina, portakal, greyfurt, muz, cennet hurması, kivi, muşmula, kestane ve kuşburnu. Belki unuttuklarımız bile vardır.

Karşımıza bu şaşırdığımız tablo çıkınca bir de sebzeleri sayalım dedik: kereviz, yer elması, pırasa, beyaz lahana, kırmızı lahana, Brüksel lahanası, brokoli, karnabahar, ıspanak, şalgam, pancar, beyaz turp, siyah turp, kırmızı turp, havuç, balkabağı, tere, maydanoz, marul, biberiye, mantar, domates, patlıcan, taze fasulye, börülce, mısır, dolmalık biber, salatalık, acur, kabak, fesleğen, tere, pazı, roka, maydanoz…

Say say bitmiyor.

Rahmet Hazinelerinin Sahibi, sonbaharla da cömertliğini gösterip nice rızkımızı soframıza koyuyormuş bu mevsimde…

İnsanın pişmanlığı yanıldığını anladığı kadar oluyor. Yanılmışız sonbahar hakkında… Yitirdiğimiz yaza, gelecek bahara bakarken sonbaharı görememişiz. Takdir edememişiz ne büyük bir armağan olduğunu sonbaharın…

Evet gördük, anladık ki, Allah’ın nimetleri kesintisiz, her mevsimde sürüyormuş meğer. Meyveleri, sebzeleri bir yana sarının, turuncunun, kırmızının onlarca tonuyla harika eserlerini sergiliyor Âlemler Rabbi. Kendisini sonbahar tablolarıyla da tanıtır görmek, bilmek isteyenlere.

Aman yazık etmeyin bu fırsatları, alın ailenizi kırlara çıkın, tefekküre koşun…

Esmayı İlahiyenin en güzel yansımaları sonbaharda da var. Renkler var; hayatın yeni yeni sayfaları var; planın, tedbirin, zor günlere hazırlığın ibretli örnekleri var…

Sonbahar! Ah sonbahar! Hakkında suizanna düştüğümüz; güz mevsimi, hazan vakti, bağ bozumu diyerek hep ayrılık tarafını gördüğümüz sonbahar. Sende visal de çokmuş meğer.

Seni yanlış bilmişim; özür diliyorum seni yaratandan.

Söz! Sonbaharı bundan böyle hüzün mevsimi olarak görmeyeceğim. Hak ettiği gibi sanatlı güzelliklerini takdir edeceğim ve nimetlerine şükredeceğim.