TR EN

Dil Seçin

Ara

Özür Dilerim…

Özür Dilerim…

Özür dilerim Rabbim. Rabbim, çok özür dilerim… Orada olduklarını bildiğim halde bakmadan geçip gittiğim çiçeklerin için… Bütün boynu bükük karanfillerin, ak zambakların, yasemenlerin, altın kalpli papatyaların ve güllerin için özür dilerim…

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim…

Orada olduklarını bildiğim halde bakmadan geçip gittiğim çiçeklerin için…

Bütün boynu bükük karanfillerin, ak zambakların, yasemenlerin, altın kalpli papatyaların ve güllerin için özür dilerim…

Kimbilir dünyanın hangi lüzumsuz işleriyle yorgun, yanlarından gelip geçtiğim, belki de üzerlerine bastığım bütün çiçeklerin için çok özür dilerim…

Leylakların, manolyaların, senede bir gün olsun selamlarını almadığım o çılgın erguvanların için...

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim.

Adını anmadan tadına baktığım bütün meyvelerin için...

Dallarda ışıldayan yakut küpeler gibi kirazların, ballı dutların, hoş kokulu elmaların için…

Üzeri yeminli incirlerin ve zeytinin için…

Çiçeklerini baharda açtırdığın, fakat meyvelerini bir son dakika sürprizi gibi, güzün sararmış yaprakları arasına sarıp sarmaladığın narların ve ayvaların için özür dilerim...

Hamd etmeden kalktığım sofralar için… 

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim.

Neşeli serçelerin için Rabbim... Mülayim kumruların, dost güvercinlerin ve güzel ötüşlü bülbüllerin için... 

Kulaklarımı nicedir tıkamış fesatlı lakırdılar yüzünden işitemediğim bütün o kuşlarının bütün o güzel şarkıları için...

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim.

Nefes alan sabahlar ve kızıl akşamlar için...

Merhabasına cevap vermediğim, el sallayışına el sallayamadığım Güneş’in için...

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim.

Hayret etmediğim alaim-i semalar için...

Her bir renk için...

En çok da mavi için Rabbim...

Doya doya seyretmediğim gökyüzü için...

Akıp giden bulutlarınla neşelenemediğim için...

Estirdiğin o kekik kokan, o hanımeli kokan rûzigârlarına gönlümü bir uçurtma yapıp salamadığım için...

Rahmetini katre katre üzerimize serptiğinde, toprağın altında bekleyen minicik tohumlar kadar minnet edemediğim için...

Kar taneleri için Rabbim...

Her birini eşsiz ve benzersiz yarattığın, “bir nakışta bin nakşı nakşettiğin” halde, bir kerecik olsun hayret edemediğim için çok ama çok özür dilerim...

Ve toprak için Rabbim... Çıplak ayak üzerine nicedir basmaya iğrendiğim için... Ayaklarımın altına serdiğin bu bereketli örtünün kıymetini bir gün olsun düşünemediğim için…

Yeryüzüne bir kazık gibi sapasağlam çaktığın dağların için de Rabbim… Büyüklüğünü anmadan, sefil bir sırtlan gibi yanlarından geçip gittiğim için…

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim.

Ve denizlerin için…

Kıvrıla kıvrıla akan nehirlerin ve kayaların taşların arasından akıttığın tatlı serin pınarların için, Rabbim...

Sana minnetle dolmadan ciğerlerim, aldığım her bir nefes için...

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim.

Başımı kaldırıp bakmadığım yıldızların için kehkeşanlarca özür dilerim.

Eğer orada olmasaydı hiçbirimizin aklına, “Şurada da serin tatlı ışığı ile gecelerimizi aydınlatan ve bize takvimcilik eden bir kandil olsaydı” diyemeyeceğimiz Ay için de...

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim.

Başını okşayamadığım bütün yetimler için...

Yaşlarını silemediğim öksüz çocuklar için...

Elini öpemediğim beli bükük ihtiyarlar için...

Şifa dileyemediğim hastalar için...

Açlıktan gözüne uyku girmeyenler varken, tok yattığım bütün geceler için...

Yanında olamadıklarım için... Omzuna omuz veremediklerim için...

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim.

Ama bilerek ama bilmeden ama mecburen kırdığım kalplerin için…

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim.

Elimden gelmez ki sarayım bütün yaraları, bütün kırıklar iyileşsin...

Kalplerin tabibi Rabbim, bir tek Sensin...

Dilersen bütün hüzünleri bana ver çekeyim.

Yeter ki huzuruna göğsümdekinden başka, bir kırık kalple daha gelmeyeyim...

Özür dilerim Rabbim.

Rabbim, çok özür dilerim.