TR EN

Dil Seçin

Ara

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?

Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?

Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?

Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?

Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?

Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş kurşun olamaz mı?

— Victor Hugo

 

 

VERGİLER AZALINCA

Kral, din âlimi ile bir görüşme yapıyordu ve sordu:

“Benim devletim yeterli paraya sahip olmadığı zaman hizmetleri sunabilmek için ne yapmalıyım?” Din âlimi cevap verdi:

“Eski zamanlarda uygulandığı gibi halkın ürettiğinden onda bir vergi al.”

Kral cevap verdi:

“Onda iki bile yetmiyor.”

Din âlimi:

“O zaman vergileri düşür. İnsanları arazi üzerinde çalışmaları için teşvik et. Vergi oranlarını düşürmek, vergi gelirlerini artırmak demektir. Herkes yeterli gelire sahip olunca devlet de yeterli gelire sahip olur. Halkın yeterli geliri olmazsa devlet nasıl yeterli gelire sahip olabilir?”

 

 

YAZI MERAKLILARINA ÖĞÜTLER

• Yazdığınızı yüksek sesle okuyun. İşinize yarayacak olan ritmi (ahengi) yakalarsınız.

(N. Hentoff)

• Yazarın hangi taraftan olduğunun anlaşılmadığı öykülerin daha sarsıcı olduğunu anladım.

(L. Tolstoy)

• Detaya sarılın, (ama) ilahi detaya.

(V. Nabokov)

 

 

“Ey iman edenler!

Allah için hakkı ayakta tutan ve adaletle şahitlik eden kimseler olun.

Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin.

Adil olun; bu takvâya daha yakındır.

Allah’tan sakının.

Çünkü Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

İman eden ve güzel işler yapanlara, Allah bağışlanma ve büyük bir ödül vaad etmiştir.

İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlar ise Cehennem ehlidir.”

(Maide Suresi, 8-10)

 

 

DELİ İLE CALİNUS

Bir gün doktorluk mesleğinin öncülerinden Calinus, talebelerine: “Bana falan ilacı getirin içeceğim” dedi. Öğrencileri itiraz ettiler: “Efendim” dediler; “O ilaç deliler içindir. Halbuki siz bir dahisiniz.”

Calinus şöyle dedi:

“Bugün bir deli önce yüzüme baktı, sonra bana göz kırptı. Daha sonra da üstümü başımı yırttı. O deli eğer bende kendine benzer bir yön bulmasaydı, bana bunu yapmazdı. Hiç kimse kendi cinsinden olmayana musallat olmaz; iki kişi birbirine sataştı mı aralarında mutlaka bir ortaklık aramak lâzımdır.”

 

 

“Ben yaşadıkça Kur’ân’ın kölesiyim.

Ben, Hz. Muhammed Mustafa’nın yolunun tozuyum.

Biri benden, bundan başkasını naklederse,

Ondan da şikayetçiyim, o sözden de şikayetçiyim.”

— Hz. Mevlânâ (ra)

 

 

MANEVİ LEZZET

“Manevi lezzeti üç şeyde arayın:

Namazda, Allah’ı anmakta ve Kur’an okumakta.

Bulursanız ne âlâ. Bulamazsanız, kalbiniz hasta demektir.”

— Hasan Basrî

 

 

EĞİTİMLİ İNSANLARIN 9 DÜŞÜNCESİ

Eğitimli insanların dokuz düşüncesi vardır, der Konfüçyüs:

• Baktıklarında berrak görmeyi düşünürler.

• Dinlediklerinde, iyi duymayı düşünürler.

• Görünüşleri bakımından sıcak olmayı düşünürler.

• Davranışlarında saygılı olmayı düşünürler.

• Konuşmalarında doğru olmayı düşünürler.

• İşlerinde ciddi olmayı düşünürler.

• Kuşkuya düştüklerinde soruları nasıl soracaklarını düşünürler.

• Öfkelendiklerinde, sorunları düşünürler.

• Kazancı gördüklerinde, adaleti düşünürler.