TR EN

Dil Seçin

Ara

Temmuz 2009

post-title

Temmuz 2009, 391

Değerli okuyucularımız,

En büyük başarılar, az da olsa devamlı çalışmalarla gelir. Bu gayret ve çabalarla yol alınır... Bütün bunlar azların sabırlı toplamıdır. Az, fakat devamlı...

İnce ince yağan yağmur, pek bol değildir ama toprağın derinliklerine kadar işler... Taşı delen, suyun kuvvetinden çok, damlaların sürekliliğidir. Zaferi bu çaba ve devamlılık sağlar. Az da olsa devamlı...

Hz. Peygamber (sav) bu tarz gayret ve çabayı, şu mübarek sözleriyle destekliyor:

“Allah katında en sevimli iş, az da olsa devamlı yapılandır.”

Evet, bu mübarek sözün ışığında, Zafer de yıllarca kendi çizgisinde istikrarla yol alıyor. Okuyanları, sevenleri her ay giderek artıyor...

Bunun birçok yansımaları arasından rastgele seçtiğimiz bir tanesi de Şule Eren Hanımdan. Şöyle seslenmiş bizlere:

“Selamun aleyküm,

Zafer Dergisi’ni üç yıldır zevkle okuyorum. Yazılar aklımızı ve kalbimizi aynı anda tatmin ediyor. Bilimsel yazılar, ders kitaplarımızdaki gibi olsaydı çok sıkıcı olurdu. Ama Zafer, asıl bilmemiz gerekeni, Sani-i Zülcelâl’i de anlatıyor. Bu hizmetinizden dolayı Allah hepinizden razı olsun. Hepinize duacıyız. İnşaallah hizmetiniz her gün biraz daha ilerleyerek devam eder.”

Bu satırların hepimizin duygularına tercüman olduğuna inanıyoruz. Gerçekten de okuyucumuz önemli bir noktaya işaret ediyor. Ders kitaplarındaki kuru bilgiler gibi değil, Yaratanını bildiren ve tanıtan deliller sunuyor Zafer Dergimiz yıllardır. Hatta sevgili Kemal Ural Ağabey bu yönünü nazara vererek, yıllar önce “Zafer, Rububiyet-i İlâhiyenin Zafer’idir.” demişti. İnşaallah bu duaya lâyık olmaya çalışıyoruz.

Bir yanda evrim, Darwin ve materyalizm safsataları, bir yanda kronikleşmiş ezberci anlayışı bozmak kolay değil... Ama, azimle, inançla, kararla yürüyoruz.

Evet, hiçbir şey göründüğü gibi değil, her şey bir gayretin ve çalışmanın eseri. Bir oksijen çadırı gerilmiş üstümüze. Haberimiz yok olan bitenden. Günde, 23.040 defa nefes alıp veriyoruz. Bir nefesin ardından hemen öbür nefes geliyor. Yani, bir nevi insan tam ölüyorken diriliyor yeniden... Haberimiz yok...

Kalbimiz ise, Allah’ın izni ve kudretiyle günde 103.389 defa atmakta, durup dinlenmeden vücudumuza kan pompalamakta. Bu miktar günde 6.000 litreye ulaşıyor.

Normal bir insan vücudunda her saniye sekiz milyon hücre ölür, aynı anda bir o kadar yeni hücre yaratılır. İçimizde nehirler akıyor, haberimiz yok. Laboratuvarlar konulmuş, motorlar, fabrikalar çalışıyor; haberimiz yok. Bütün bunlara, bana ne diyebilir mi insan? İlgisiz kalabilir mi?

Zafer de kalamadı, kalamazdı. Yıllardır, yaratılan her şeyin üzerindeki sır perdelerini kaldırıp, tevhid mührünü göstermeye çalıştık, buna çabaladık. Böyle devam ediyoruz, edeceğiz inşaallah.

Zafer’in bu sayısı da ilginizi çekecek yazılarla dolu. Mustafa Armağan, Bilimsel Devrim Efsanesi isimli yazısıyla bir ezberi bozuyor. Yeni yazarımız, Doç. Dr. Osman Devlez, Anız yakma konusunda daha farklı düşünmeye çağırıyor bizleri.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 12 Adımda Akıllı Beyin yazısıyla yine okuyanları doyuruyor.

Doç. Dr. Sefa Saygılı ise, Amerika seyahatinden ilginç izlenimlerini aktarıyor yazısında. Prof. Dr. İsmail Kocaçalışkan, Prof. Dr. Yunus Çengel, Sami Uslu, Prof. Dr. Alaaddin Başar, Metin Karabaşoğlu, Murat Çiftkaya, Dr. Salih Özaytürk, Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı ve diğer yazarlarımızla dolu dolu Temmuz sayımızı satır satır zevkle okuyup istifade edeceğinizi umuyoruz.

— Selim Gündüzalp

Dergideki Yazılar