TR EN

Dil Seçin

Ara

Mevsimine Göre Meyveler

Meyveler, bir vagon gibi mevsim mevsim erzak hazineleriyle doldurularak gayb âlemlerinden varlık âlemine gönderiliyor. Peki ama hiç düşündük mü neden belli bir sırayla gönderiliyor?

 

İlkbahar mevsimini yaşadık, şimdi yaza girdik. Resmigeçit yaparcasına meyveler bitkilere takılarak bize sunuluyor. Buna işareten ‘...yeryüzünü bir sofra-i nimet ederek yiyeceklerin en güzel çeşitleriyle doldurmak, meyveli ağaçları birer kap yapmak ve her mevsimde birçok defalar tecdit etmek (yenilemek) hadsiz bir sehaveti (cömertliği) gösterir’’ denilmektedir. 1 İlkbaharda çilek, erik, yenidünya, badem, kiraz derken şimdi ise karpuz, kavun, şeftali, kayısı, dut ve incir gibi yaz meyveleri arz-ı endam ediyor. Sonbaharda üzüm, elma, armut, ayva, nar, ceviz, iğde, kızılcık, zeytin ve kestane gelirken kışın portakal, mandalina, greyfurt, limon ve muz gibi meyveler takip edecek. Bu meyve takvimi hiç şaşırmadan her yıl tekrarlanıyor. Her mevsim bir vagon gibi erzak hazineleriyle doldurularak gayb âlemlerinden varlık âlemine gönderiliyor.

Peki ama hiç düşündük mü acaba, neden böyle bir sıra var?

Gerçi günümüzde modern tarımın gelişmesiyle bu takvim bozuldu. Her mevsimde istediğiniz meyveyi bulabiliyorsunuz. Acaba bu takvime uymak mı daha sağlıklı, yoksa rastgele yemek mi? Bu soruların cevabı kendimizde saklı. Nasıl ki yapan bilir elbette bilen konuşur. Bir makineyi en iyi tanıyan onu yapandır. İnsan makinesini yapan Yüce Yaratıcı elbette onun ihtiyaçlarını da iyi, en iyi O bilir. İnsan, şu kâinatın küçük bir misali olduğuna göre kâinat ile insan arasında bir uyum vardır. İnsan makinesinin çarkları kâinat fabrikasınınkine uygun hareket ederse insan rahatça yaşar. Aksi halde makinede arızalar baş gösterecektir.

 Her mevsimde toprak, hava ve iklim şartlarına göre beden makinemizin ihtiyaçları da değişmektedir. Bunu böyle yaratan Cenab-ı Hak, her mevsimde bedenimizin ihtiyacına göre meyveler gönderiyor. Her mevsimde o mevsimin meyvelerini yersek, bedenimizin ihtiyacına uygun cevap vermiş ve aynı zamanda bu şekilde beslenerek onlardan aldığımız tat ve besin değerlerini de artırmış oluruz.

İlkbahardaki meyvelere baktığımızda, özellikle çilek, erik ve kirazın kanı sulandırıcı ve idrar söktürücü etkileri bulunur. Kışın nispeten koyulaşmış olan kanımız bu sayede damarlarımızda daha kolay dolaşır ve böbreklerin ve kalbin yükünü hafifletir. Bu sayede hareketsiz kaldığımız kış aylarından ilkbaharda daha hareketli bir hayata kolayca geçmiş oluruz. Yine bu mevsimde vücudumuzun B ve C vitaminlerine daha çok ihtiyacı bulunduğundan bu vitaminler de bu meyvelerde bol miktarda bulunur.

Yaz mevsiminde sıcakların bastırmasıyla vücudumuz fazla su kaybettiğinden yaz ortasında karpuz, kavun ve şeftali gibi iri ve bol sulu meyvelere ihtiyacımız vardır. İnsanın bu ihtiyacını herhalde kör tabiat ve akılsız bitkiler bilemez ve düşünemezler. Bütün bunlar hem bizi, hem de mevsimine göre meyveleri yaratan kudreti sonsuz bir zatın merhametinin bir eseri olabilir.

Karpuz ve kavun, sulu olması yanında vitamin ve mineralce zengin, antioksidan kapasitesi yüksek yaz meyveleridir. Böbrekleri çalıştırıp idrar söktürerek kanda biriken üre ve ürik asiti temizler ve vücudumuzdaki toksinleri atarak kansere karşı korurlar. Yazın vazgeçilmez meyvelerinden olan şeftali ve kayısı da kardeş meyveler olup potasyum deposudurlar. Bundan dolayı kan basıncını düzenleyerek sinir zafiyeti ve zihin yorgunluğuna karşı şifalı meyvelerdir.

Yazın sonuna doğru kendini gösteren incir, A, B ve C vitaminleri yanı sıra vücuda gerekli bütün mineralleri bünyesinde bulunduran şifalı bir meyvedir. Bu cihetle incir, süt gibi komprime bir besin kaynağıdır. İncir bağırsakları yumuşatır, enerji vererek zihin yorgunluğunu giderir ve solunum yolu hastalıklarına faydalıdır. İncirle ilgili olarak Risale-i Nur’da ‘’...incir ağacı kendi çamur yiyerek yavrusu olan meyvelerine halis süt vermesi, nihayetsiz Rahîm, Kerîm ve Şefik bir zatın hesabına hareket ettiğini kör olmayana gösteriyor’’ denilmektedir.2

Sonbaharda üzüm ilk başta gelen meyvedir. Demir ve potasyum minerallerince zengin olan üzümün kan yapıcı özelliği vardır. Bedeni güçlendirir. Elma ve armut da üzüm gibi kan yapıcı ve güçlendirici özelliğe sahip kardeş meyvelerdir.

Sonbaharda görülen ceviz ise yağca zengindir. Fakat bu yağ kötü kolesterolü düşürücü özellikte olduğundan sağlığımıza çok faydalıdır. Ceviz, aynı zamanda beynin ihtiyacı olan çinko ve gümüş iyonlarına sahip olması sebebiyle beyne çok yararlıdır. Sonbahar, meyvelerin en bol olduğu mevsimdir. Bu meyvelerin ortak özelliği bedeni güçlendirici ve enerji verici olmaları sebebiyle bedenimizi kışın soğuk ve zor şartlarına hazırlamaktadırlar.

Kış meyveleri portakal, mandalina ve limon gibi turunçgiller olup, bunların ortak özellikleri sularındaki C vitamini ve folik asit gibi antioksidan maddeler sayesinde hastalıklara mukavemet sağlarlar. Damarları güçlendirerek soğuğa karşı kalbi korurlar. Muz ise magnezyum, fosfor ve kalsiyumca zengin olduğundan hem sinirleri hem de kemikleri güçlendirir. Böylece kış meyveleri bedenimizi soğuğa ve hastalıklara karşı güçlendirici özelliklere sahiptirler.

Görüldüğü gibi, her mevsimde vücudumuzun ihtiyacına uygun meyveler yaratılmaktadır. Mevsimi dışında canımız çektiğinde bu meyvelerden az miktarda yemenin bir sakıncası yoktur. Ancak her meyveyi mevsiminde taze tüketmenin sağlık açısından çok faydaları vardır. Çünkü bu fıtrata uygun bir davranıştır. Onun için mevsim meyvelerini taze olarak bolca yiyelim ve bunları bize gönderen Rabbimize şükretmeyi unutmayalım. Çünkü bu ikramlar şükür ve tefekkür etmemiz için yapılmaktadır. Afiyetler olsun.

 

DİPNOTLAR:

1. Nursi, B. S., Sözler, 10. söz, Dördüncü hakikat.

2. Nursi, B. S., Sözler, 10. söz, İkinci hakikat.