TR EN

Dil Seçin

Ara

Şubat 2006

post-title

Şubat 2006, 350

Zalim İle Masum

Bu ay değişik bir kapak konusuyla karşınızdayız. Büyük âlim Taberî’nin tefsirinden sayfalarımıza aktardığımız Ve Allah İsrailoğulları’na dedi ki..” başlıklı sarsıcı metin, binlerce yıl önce kendilerine gönderilen peygambere itaat etmeyen, itaat etmediği gibi isyan edip karşı çıkan İsrailoğulları’na bizzat Rabbimizin, peygamberinin diliyle ettiği hitaptır. Zafer Araştırma Grubu tarafından hazırlanan ve açıklamalarla üzerinde çalışılan bu yazıyı ibretle ve hayretle okuyacaksınız. Ve İsrailoğulları’nın o gün muhatap oldukları ikazlara, bugün de aynı şiddette muhatap olduklarını göreceksiniz. Ayrıca, aynı ikazların biz ahirzaman Müslümanlarının da, alacağı hisseler barındırdığını fark edeceksiniz.

Söz İsrailoğulları’ndan açılmışken, Yahudi yönetmen Spielbergin şu sıralar sinemalarda gösterimde bulunan Munich filminden bahsetmemek olmazdı elbette. Selçuk Yıldırım ilginç yorumlarıyla sayfalarımızda.

Ardından yıllar önce 11. Emir” adıyla kapaklaştırdığımız bir dosya sayımızdan özetlenen İsrailoğulları’nın Bugünü ve Yarını” adlı yazımızı okuyacaksınız.

 

ÖNEMLİ BİR NOKTA:

Bir Müslüman olarak dinimizin bize emrettiği ve Peygamber Efendimizin (asm) güzel yaşayışıyla rehber olduğu sayısız faziletten birisi de; birinin günahı ya da suçu dolayısıyla bir başkasına zulmetmemektir. Saadet asrında İslâma ve Peygamberimize amansız düşman olmuş pek çok müşrikin çocuklarının birer sahabe olup, İslâmiyet semasında yıldız gibi parlayarak insanlığa asırlardır rehberlik etmesi, bu konuda ne güzel bir örnektir. (Mesela Ebu Cehilin oğlu, Hz. İkrime gibi)

Toplulukların içinde nice kötü insanlar olduğu gibi nice iyiler ve o çok kötülerden çıkacak çok iyiler de vardır. Bugün, İsrail Devletinin zorbalıkla, zulümle, canilikle, türlü türlü hain entrikalarla masumların haklarını ellerinden ala ala işlediği cinayetler yüzünden, aralarında—tıpkı Saadet Asrı’ndaki Medine Yahudileri arasında olduğu gibi—hâlâ daha vicdanı sağlam kalabilenler olabileceğini göz ardı etmemek lazım.

Evet, yüreğimize kan oturtacak kadar, bizi kahreden ve üzen bunca zulme rağmen, bir Müslümana yakışan, en zor zamanda bile masum ile zalimi ayırabilecek bir adalete sahip olmaktır.

Kingdom of Heaven filminde, kendisine Kudüs’ü ele geçiren Hıristiyanların masum halkı katlettiği hatırlatılan, büyük İslâm kahramanı Selahaddin Eyyubî, şehrin anahtarlarını teslim alırken, Merak etmeyin” diyordu. Benim adım Selahaddin!” Bu bir film ise de, tarih de Selahaddinin şahididir.

Bizim adımız, Selahaddin, Ahmet, Muhammed, Bilal, Hüseyin, Hasan, Ali, Ömer, Osman, Bekir, Hatice, Abdullah, Enes, Aişe... Ve biz Müslümanız.. Bizi başkalarından ayıran, zalim ile masumu birbirinden ayırmamızdır.

Dergideki Yazılar