TR EN

Dil Seçin

Ara

Kâinattan Haberler

PİRELERİN GİZLİ GÜCÜ

Pirelerin boylarına göre devasa mesafeler zıplamasını sağlayan protein, genetik bilim teknikleriyle laboratuarda üretildi.

Resilinadlı proteini üreten böcek genini ayırmayı başaran bilim adamları, büyük ihtimalle damar hastalıklarının tedavisinde kullanılabilecek süper güçlü bir polimer elde ettiler. Resilin genini meyve sineğinden elde eden bilim adamları daha sonra bu geni koli basili hücrelerinde çoğaltarak resilin proteinini sağladılar.

Resilinin böceklerde olağanüstü hareket kabiliyetine sebep olduğu yaklaşık 40 yıl önce çöl çekirgesi ve yusufçuk böcekleri üzerinde yapılan araştırmalardan bu yana biliniyor. Resilin sayesinde böcekler boylarını yüzlerce kat geçen mesafeleri zıplayabiliyor; kimi durumlarda kanatlarını saniyede 200 kez çırpabiliyorlar.

 

Çok elastik

Bu protein, yüke dayanıklılığı ve eski şeklini geri alabilmesi açısından en kaliteli lastik ürünlerinden daha etkileyici. Suni resilin proteini üzerinde yapılan deneyler benzer özelliklerin korunduğunu gösterdi. Araştırmacılar, böcek genlerinden elde ettikleri bu polimeri tıptan sanayiye çok farklı alanlarda kullanabileceklerini düşünüyor. Bu kullanım alanlarından biri, insanların hastalıklı atardamarlarının tedavisi olarak görülüyor. Resilinin insan damarlarındaki elastin proteinine benzediğini söyleyen bilim adamları, çalışmalarının damarlara esneklik kazandırmaya yarayabileceğini belirtiyorlar. İngiltereden Profesör Roger Greenhalgh, Resilin araştırması henüz ilk aşamasında, ama ileriki yıllarda böceklerden elde edilen özellikleri insanlara nakletmeyi başarırsak bu gerçekten şahane olur.” diyor.

 

***

 

HER ŞEYİN BİR SINIRI VAR!

AĞAÇLAR

Ağaçlar göğü delmez, en fazla 130 m büyürler. Bundan sonra suyu yukarı pompalayan, osmoz (geçişme) ve kapiler (kılcal) kuvvet çöker.

 

GÜRÜLTÜ

Hiçbir gürültü 194 desibeli aşmaz. Bundan sonra sesin basıncı atmosfer basıncına ulaşır. Daha fazla gürültüyü ancak bir vakum balonu çıkartabilir.

 

DÜNYAYI TERK ETMENİN KUVVETİ

Dünyayı terk etmek için kalkış anında saatte 40.320 km gereklidir. Daha yavaş objeler yerçekimine yakalanıyorlar.

 

YAĞMUR DAMLALARI

Yağmur damlaları yere düştüklerinde 9 mm’den daha büyük değildir. Daha iri damlalar hava sürtünmesiyle parçalanır.

 

EN YÜKSEK DAĞ

En yüksek dağın zirvesi dokuz kilometre kadardır. Daha fazla büyüyecek olsaydı alt kısmı büyük bir basıncın etkisiyle sıvılaşırdı.

 

HAYAT İÇİN MEKANIN BÜYÜKÜLĞÜ

Yaşamın mekana ihtiyacı vardır, en azından 300 nanometre. Daha küçük organizmalar üremeyi ve özümlenmeyi bırakır ve virüs olarak ölürler.

 

GÖRÜŞ ALANIMIZ

Ufkumuz 14 milyar ışık yılı uzaklıkta. Hiçbir ışın uzaydan daha eski olamayacağı için daha uzağı göremeyiz.

 

RÜZGARIN HIZI

Rüzgarın hızı saatte en fazla 520 kmye ulaşabiliyor. En şiddetli tornado (hortum) bile havayı daha fazla çeviremez.

 

***

 

ELLER VE HAFIZAMIZ

Columbia Üniversitesinden Prof. Robert Kraussun yaptığı araştırmalar, insanın kendini ifade etmesinde el hareketlerinin büyük rol oynadığını ortaya koydu. Krauss, insanların somut nesnelerin ismini ifade etmeye çalışırken, hafızasındaki bilgileri el hareketleriyle söze döktüğünü belirtiyor.

Krauss araştırmasını yaparken, deneklerin kollarına elektrotlar bağlamış ve somut sözcüklerin ifadesi sırasında kasların ani bir hareketlenme gösterdiğini tespit etmiş. Beyin kanaması geçiren hastaların, beyinlerinin sözcükleri adlandıran bölümünde hasar meydana gelmesi halinde de, bu kişilerin daha fazla el hareketi yaptıkları saptanmış.

Bütün bu bulgular, ellerini kullanamayan bir insanın konuşmakta güçlük çekmesi gerektiğini gösteriyor. Nitekim yapılan araştırmalara göre gerçekten de elini kullanması yasaklanan insanlar, somut sözcükleri bulmakta zorlanıyor. Örneğin araştırmaya gönüllü olarak katılan bir deneğe, yanıtını bulması için şöyle bir tanım veriliyor: Hesap işlemlerinde kullanılan eski bir alet”. Denek, ellerini hareket ettirmesine izin verilmediği için abaküs” cevabını normalden daha uzun zamanda buluyor. Ellerini kullananlar ise abaküsle boncuk sayma işlemini hayali bir şekilde hareketlerle yaparak sonuca daha kısa sürede ulaşıyorlar.

Uzmanlar, hafızaya giden beyin kapılarını açan el hareketlerinin, aynı geçmişten kalma koku ve görüntüler gibi, insanın nesnelerin adını hatırlamasına yardımcı olduğunu belirtiyorlar.

 

***

 

 “İnsanlar dağların zirvelerini, denizin dalgalarını, büyük nehirleri ve zengin okyanusu temaşa ederler; fakat en büyük mucize olan kendilerini görmeden geçip giderler.”

 

 

***

 

‘AY DEDE’NİN YAŞI

İngiliz ve Alman bilim adamları, ayın 4.527 milyar yaşında olduğunu hesapladılar.

İngilterenin Oxford ile Almanyanın Köln ve Münster üniversitelerinden araştırmacılar, Apollo astronotlarının ay yüzeyinden getirdikleri taş ve kaya örneklerini son teknoloji ile inceleyerek, ayın ilk kez tam yaşını belirlediler.

Maden mühendisleri, ayda yaygın olarak bulunan Tungsten mineralindeki bazı izotopların dağılma oranını ölçerek, ayın doğum gününü hesapladılar

Dağılan tüm radyoaktif izotopların zaman içinde başka nükleer ürünlere dönüştüğünü belirten bilim adamları, ayın yaşı konusunda gelecekte daha kesin hesaplama yapılabileceğini, şu ana kadarki en doğru hesaplamada birkaç milyon yıl hata olabileceğini kaydettiler.