TR EN

Dil Seçin

Ara

DAL OLMAK

Osmanlıcadaki “dal” harfi şekil olarak yaşlıların sırtındaki kambura çok benzer; bu bakımdan iki kat, yani kambur oluşu “dal olmak”, “boyu dal oldu”, “kamet-i dal”, “iki büklüm boy” şeklinde ifade ederlerdi.

 

 

DOĞRULUĞUN MÜKÂFATI

Sultan Abdülmecid bir gün kıyafetini değiştirerek ara sıra uğradığı veznecilerdeki tütüncü dükkânına gider. O sırada oradan geçmekte olan Nafiz Paşa dükkâna uğrayıp, bir miktar açık tütün satın alır. Dükkâncı parayı alırken gülümser. Sultan Mecid sebebini sorunca tütüncü:

“Efendimiz,” der “tütün alan zat, eski maliye nazırı Nafiz Paşa’dır. Başkaları at ve araba ile geçerken bu namuslu zatın böyle yaya geçmesi hayretimi mucip oldu da onun için.”

Daha sonra Hünkâr, Nafiz Paşa’nın Maliye Nezaretine tayinini irade eder. Bunu duyan zamanın şairlerinden biri şu kıtayı söyler:

“Sıdk ile devlete hüsn-ü hizmet olmuyor indallâhide heba,

Buna burhanı kavi ister isen işte maliye de Nafiz Paşa.”

(Doğrulukla devlete hizmet Allah indinde heba olmaz. Buna delil istersen işte maliyede Nafiz Paşa)

 

 

GELİNLİĞİN SERGÜZEŞTİ

Birçok eşyanın ve âdetin tarihi yüzyıllara ve çeşitli halklara dayanırken gelinlik, Türk toplumundan dünyaya yayılan bir düğün kıyafetidir. Gelinlik, Türklerin yerleşik hayata geçmesi ve Müslüman olmalarından sonra Araplara geçmiştir. Türklerin gelinlik âdetine hayran kalan Avrupalı zenginler ülkelerine döndüklerinde bu Türk geleneğini de ülkelerine götürmüştü. Böylece gelinlik, Avrupalı genç kızların da gözdesi olmuştur. Ülkemizde ilk beyaz gelinliği ise II. Abdülhamit’in kızı Naime Sultan giymiştir.

 

 

KOL DÜĞMELERİ

Erkek ceketlerinin kollarında bol miktarda küçük düğmeler vardır. Ceket kollarındaki bu işe yaramayan küçük düğmeler eski kullanım şeklinden kalmadır. O zamanlar insanlar günümüzde gömleklerde olduğu gibi ceket kollarının da bileklerini sıkı sıkıya kapatmalarını istiyorlardı. Bu nedenle ceket kolları bol düğmeli yapılıyor, giyip çıkartılırken düğmeler çözülüp ilikleniyordu. Artık günümüzde ceket kolları iliklenmiyor. Ancak moda ne kadar değişirse değişsin ceket kollarındaki düğmeler yerlerini koruyorlar.

 

 

SULTAN VAHDETTİN

Osmanlı ordusunun silahlarının elinden alındığı, düşman filolarının Çanakkale Boğazı’nı aşıp İstanbul’a dayandığı felaketli bir dönemde halife sıfatıyla Osmanlı tahtında Sultan Vahdettin bulunuyordu. Osmanlı askeri olarak, şahsını korumak için bırakılmış olan tek taburu Ayasofya Camii’ne göndererek şu emri vermişti:

“Aziz İstanbul’un fethinin sembolü olan Ayasofya’ya çan takmak isteyenlere ateş ediniz!”