İYİ YAZI NASIL OLUR?
“İyi bir yazı, okuyanları kâğıdın beyazlığından, satırların siyahlığından uzaklaştırarak şekillerden ayrı bir muhteva âlemine götürür. Okuyana, elinde bir kâğıt tuttuğunu, gözlerinin önünde çizgiler olduğunu, bir yazı olduğunu unutturur.”
— Peyami Safa, Sanat Edebiyat Tenkit, s.152
***
DOĞRU AMA NEREDE?
“Her söylediğin Hak olsun, fakat, her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı. Fakat, her doğruyu demek doğru değildir.”
— Bediüzzaman Hz.
***
EŞEĞİN ÖFKESİ
“Eşeğin öfkesinden a canım ne korkun var? Meseleyi halleder, üç arşınlık bir yular.”
— Hz. Mevlana
***
PEYGAMBER EFENDİMİZ (asm) BUYURDULAR Kİ:
“Cennetlikler cennete girince bir kimse şöyle seslenir: Siz cennette ebediyyen yaşayacak, hiç ölmeyeceksiniz; hep sağlıklı olacak, hiç hastalanmayacaksınız; hep genç kalacak, hiç yaşlanmayacaksınız; hep nimet ve mutluluk içinde yaşayacak, hiç keder ve sıkıntı çekmeyeceksiniz!”
— Müslim, Cennet 22
***
SÜT ANNEMİZ
“Dünyayı süt anneniz, ahireti de öz anneniz kabul ediniz. Küçük çocuk süt annesine gitmek için feryat edip çırpınır. Akıllandığı zaman ise öz annesine gitmeyi çok ister. Siz de akıl sahibi iseniz öz anneniz olan ahirete yöneliniz.”
— Cafer bin Süleyman Dabi (ks)
***
EFENDİMİZ (asm) VE KERVAN AHALİSİ
Bir gün Medine haricinde bir kervan konaklamıştı. Peygamberimiz (sav) kervanın yanından geçerken kırmızı bir deve görmüş, fiyatını sormuş ve hiç pazarlık yapmadan deveyi alıp gitmişti.
Bir müddet sonra kervan halkından birkaç kişi arasında endişe başlamış ve deveyi, parasını almadan verdiklerinden pişmanlık duymuşlardı.
Kervanın içinden bir kadın:
Üzülmeyin, bu havalide bu kadar nur yüzlü bir adam görmedik, böyle bir adam yalan söyleyip, bizi aldatmaz demiş, kervan halkını teskin etmişti.
Akşam üzeri Resul-i Ekrem (sav) devenin parasıyla birlikte kervanın yiyeceğini ve içeceğini de göndermişti.
***
ÖZ MAL VE HESAP
Kendi ayıbını görmeyip de başkalarının kusurunu arayan, gönlüne cimrilik tohumu saçtığı halde cömertlik uman, ahlakı ile halkı hoşnut etmeyen kimsenin, Allah katında hiçbir değeri yoktur. Allah yolunda ne verirsen, öz malın odur. Geri kalanın hesabı vardır.
— Feridüddin Attar
***
ŞEYTANA NEDEN İBLİS DENİYOR?
İblis, şeytanın ismi değil, içine düştüğü açmazı en güzel biçimde ifade eden sıfatıdır. El-İblâs, “belânın şiddeti karşısında düş kırıklığına uğrayarak umutsuzluğa kapılmak” anlamına gelir (Rağıp). Kur’an’da kelime bu anlamda kullanılmıştır (6:44; 30:12, 49). Zira onu iblisleştiren, umutsuzluktur. Allah’la ilişkisinin anlatıldığı yerlerde İblis, Âdem’le ilişkisinin anlatıldığı yerlerde Şeytan olarak anılır. Sözün özü: Allah’tan umut kesmek, insanı iblisleştirir.
***
İLAHİ HİKMETİN YOLU
“Denize atılan her şişe bir kitap. Asırlar, kumsalda oynayan birer çocuk. İçine gönlünü boşalttığın bir şişeyi, belki açarlar, belki açmazlar...”
— Cemil Meriç
***
7 ÇOCUK, 1 TEORİ
“Anne olmadan önce nasıl çocuk yetiştirileceği konusunda yüz tane teorim vardı. Şimdi yedi çocuğum ve bir teorim var. Onları sevin, özellikle de hak etmedikleri zaman.”
— Kate Samperi
***
YEMEĞİN SIRASI
“Yemeği sıraya koymak, (mideyi yumuşatmak için)-varsa-meyveyi önce koymak. Tıbbi bakımdan bu daha doğrudur. Çünkü hazmı daha kolaydır. Kur’an-ı Kerim’de bu tertibe riayet edilerek "Tercih ettikleri meyvelerden ve canları arzu ettiği kuş etlerinden (yerler)." (Vakıa, 20-21) buyrulmuştur ve meyve, et üzerine takdim edilmiştir.”
— Hz. İmam Gazalî