TR EN

Dil Seçin

Ara

Eylül 2009

post-title

Eylül 2009, 393

Sevgili okuyucularımız,

Yollarını gözlediğimiz o mübarek ayın içindeyiz derken, işte, geldi de geçiyor bile. Her yerden bereket yağıyor. Görüyor, duyuyor ve yaşıyorsunuz. Çocukların, ihtiyarların, fakirlerin, her kesimin, özellikle de ilk orucunu tutanların yüzlerindeki sevinç bir başkadır Ramazan’da. Bütün bir toplumu kucakladığı için, uhrevî tadı ve neşesi her yeri kuşatmış. Rahmetin kuşatmadığı yer mi var? Rabbimiz, biz kullarına şefkat ve merhametinin o sonsuz tecellisini her zaman olduğu gibi, bu ayda özellikle daha da çok gösteriyor. Sevgili Peygamberimiz (sav) Allah’ın ayı olan Ramazan’a karşı bizden dikkatli olmamızı istiyor:

“Tam on bir ay yiyorsunuz, içiyorsunuz. Bari Ramazan’da kendinize çeki düzen verip kendinize gelin.” (Cem’ul Fevâid) diye uyarıyor.

İnşallah bizler de nefsimizin istek ve arzularından Allah için uzak durmakla bu bereketli ve feyizli aydan tam lâyıkıyla istifade ederiz. Kalbimizi kibirden, kıskançlıktan; dilimizi gıybetten, dedikodudan, fuzulî sözlerden; gözümüzü yasak olan şeylere bakmaktan korumaya çalışırız inşallah. Ve böylesine bir güzellikle bayrama erişiriz. Sonunda cehennemden âzâd olmuş ve günahları affedilmişlerin arasında oluruz inşallah. Rabbim cümlemize bu müjdeye ulaşmayı nasip eylesin.

Dünya denizinin dalgaları ve dağdağaları çok. Yıllar önce bir levhada okumuştum:

“İnsan bir gemi,

Akıl dümeni,

Fikir yelkeni,

Kullan gemini,

Göreyim seni”

diye yazılıydı. Bu ikaza kulak vermek zamanıdır.

Dünyada önemli olan şeylerin listesi çıkarılsa, yazmakla bitiremeyiz. Ama bu listenin en başına yazılması gereken de Allah’a (c.c) olan ihtiyacımızdır.

Mısır’da El-Ezher Üniversitesi’nin Kimya bölümünün duvarında da şu söz yazılıdır:

“Kimya önemlidir, ama Allah (cc) kimyadan daha önemlidir.”

Her kalbin arzusu ve ihtiyacı O’nunla tamamlanır, her olayın çözümündeki anahtar O’ndadır. Ve dünya hayatı, daha yüce bir hayat için bir ön hazırlıktır sadece. Yolculuğumuz, hep O’na doğrudur. Bu yolculuktaki azığımız ise, Allah için yaptığımız iyiliklerdir. Düşen olmuşsa, elinden tutmalıyız; fakir varsa yardımına koşmalıyız. Bir tehlike karşısında oturup duramayız, ayağa kalkmalıyız. Yardımına koşmalıyız muhtaçların. Az çok demeden, kendimizden bir şeyler vermeliyiz. Küçük büyük her hakkı gözetmeliyiz.

Kalpler iyilikle, yardımla ve sevgiyle birbirine bağlanır. Bu sevgiler yıllar yılı birikir, böylece çoğalır. Kalbin kilidini bazen bir çiçek açar, bazen bir bakış, bazen bir güzel söz, bazen de değerli okurumuz Nurbil Özbilge’nin gönderdiği şu güzel satırlar:

“…Bu ülkede Zafer’le büyüyen bir nesil var. Evet Allah razı olsun. İşte biz o Zafer’le büyüyen gençliğin bir ferdiyiz. Sizin zahmet ve sıkıntılarla çıkardığınız o derginin evlerde nasıl bir neşe kaynağı olduğunu görebilseniz keşke... Bizim evimizde ayın ilk günüyle birlikte Zafer heyecanla beklenirdi. Geldiğinde, posta kutusundan ilk alan eve saklayarak getirir. Önce kendisi okur sonra çaktırmadan ortaya koyardı. Çünkü kesin kardeşler arasında kavga çıkardı, önce ben okuyacağım diye... Başka evlerde çocuklar kumandayı çekiştirirken, biz dergiyi çekiştirirdik. Şimdi herkes evlendi. Herkesin evine ayrı Zafer gidiyor. O tatlı kavgalar da bitmiş oldu maalesef...”

Evet, bu yolculuğa beraber çıktığımız ve başladığımız bütün okuyuculara, bu mübarek aydan binler selâm ve dualar olsun. Aramızda bulunmayan dostlara da rahmet duaları... Hayatlarını yüce bir gaye ve ideal için yaşayanlara da yine selâm olsun.

Ne güzel dostlarsınız siz, Zafer’i hiç yalnız bırakmayan, derdine, neşesine ve çabasına ortak olan ne güzel dostlarsınız. Ayaklarımız zaman zaman nefsin isteklerine uyarak tembellik etse de, kalplerimizden taşan duyguların güzelliği bizi Zafer’in etrafında ve çizgisinde topluyor. Zafer’e ihtiyaç duyanlara ulaşmaya doğru şevkle ve ümitle götürüyor.

Bu sevgiyi çoğaltmak için yine baş başa, el ele verip dilimiz duada, aklımız ve adımımız gayrette olsun inşallah. Uykudan uyanmayı ve uyandırılmayı bekleyen nice insanlar var. Yanlış yollarda hakikati arayanlar var. Bunlardan birine olsun bu ay ulaşmayı, Rabbimizden her birimiz dilesek, ne muazzam neticeler husule gelir değil mi dostlar?

Evet, sevgili okuyucular, “Allah (cc), kendini arayanlarla beraberdir,” Molla Cami böyle diyor. Biz de Zafer ailesi olarak ilk çıktığımız günden bu âna kadar hep bu duygu ile yaşadık, bununla yürüdük, şu âna kadar bununla büyüdük. Rabbim bu güzel duygudan bizleri hiçbir zaman hissesiz bırakmasın inşallah.

Yazı ailesinin kıymetli fertlerinin, yazarlarımızın ve siz okuyucularımızın Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyoruz. İçinize sevginin düştüğü, filizlendiği bir anda hemen bir dostumuzu, bir yakınımızı arayıp Zafer’imizden haberdar etmenin şevki içinde olalım inşallah.

Selâm ve dualar her birinize…

 

— Selim Gündüzalp

Dergideki Yazılar