TR EN

Dil Seçin

Ara

Dört Arkadaş

Biz, aynı kurt yeniği okul sırlarında oturmuş, aynı kasabanın çantasız çocuklarıydık. Tahir Kutsi, Kerim Aydın Erdem, Armağan Tekin ve ben.

Değirmene giden, bahçeler sulayan, jandarmalardan korkan, oyuncaksız dört yeniyetme bir de baktık büyümüşüz, hem de edebiyata merak salmışız. Şiirlerimiz dergilerde yayımlanır olmuş. Daha lise bitmeden Batı klâsiklerini alt-üst etmişiz.

İyi mi?

Artık tenhalardayım.

Tahir, Aydın ve Armağan erken göçtüler. Şu sıra akransızlığın tuhaf yalnızlığında yorgun gibiyim. Tahir, hep uzun yazmamı isterdi. Aydın, mısralarımı düzeltirdi. Armağan, resim gibi yazmamı beklerdi. Tahir, her toplantıya koşardı. Aydın, hiç kravatsız gezmezdi. Armağan, Eşrefoğlu Rûmî’ye hayrandı.

Derken...

Tahir benden önce “Yılın Yazarı” seçildi.

Aydın, TRT Genel Müdürlüğü’ne getirildi.

Armağan, Vakıflar Başmüdürlüğünde uzman restoratör oldu. Süleymaniye Camii’ni yenileyen odur.

Aynı kasabanın çantasız, oyuncaksız çocukları yani dördümüz, dayısız-arkasız bir yerlere gelmiştik. Tam ohh diyecekken üç dostum ard arda ebedî âlemi seçtiler. Şimdi ne zaman elime kalem alsam üçü de annacımdadır:

Tahir, gene uzun yazmamı bekler. Aydın, temiz cümleler kurmamı ister. Armağan, “Ha şöyle” diye seslenir. Ben, dura kalırım.

Biz dört arkadaştık.

Tahir, gürültülü yaşardı.

Aydın, aristokrat tavırlıydı.

Armağan, rindane bir ömür sürerdi.

Ben üçüne de kızardım, ama üçü de beni severdi.

Tahir, ilk ev edinenimiz.

Aydın, ilk müdür olanımız.

Armağan, ilk yüksek tahsil görenimizdi.

Yegâne benzerliğimiz şudur: Dördümüz de türkü söylemeyi beceremedik.

Bir şeyi daha beceremedik biz. Lise sonrası dördümüz hiç, bir araya gelemedik. Gerçi haberleşir, telefonlaşır, ziyaretleşir, arada ikişerli buluşurduk ama, hiç dört olamadık. Bu gerçeği yeni farkettim, burnum sızladı.

Oysa zor değildi. Ölümü hatırlamak yeterliydi.

Tahir’in heveslerini Aydın bilemedi ki. Aydın’ın fıkralarını Armağan duyamadı ki. Ben üçünün birden gülüşlerini göremedim ki. Biz dört arkadaştık ama bir araya gelemedik. Niye ki?.. Sormayın. Sordukça cevaplar uzaklaşıyor, bütün kelimeleri unutuyorum.