TR EN

Dil Seçin

Ara

Müslümanın Bir Sorumluluğu Da Yaptığı İşi En Güzel Şekilde Yapmaktır

Müslümanın Bir Sorumluluğu Da Yaptığı İşi En Güzel Şekilde Yapmaktır

Günümüzde kişilerin söylem-eylem birlikteliğinden uzaklaştığını toplumun hemen hemen tüm katmanlarında birer şikâyet olarak işitmekteyiz. Gerek iş hayatında gerek aile hayatında, bizlere verilen sorumlulukların farkına varamadığımız dönemlerde söylem-eylem dengesizliği arasındaki mesafe daha da açılır. Hayatta alınan tüm sorumlulukları usulüne uygun icra edilmesi gayreti kişide daha tutarlı bir yaşam tarzının kazanılmasını sağlar.

Günümüzde kişilerin söylem-eylem birlikteliğinden uzaklaştığını toplumun hemen hemen tüm katmanlarında birer şikâyet olarak işitmekteyiz. Gerek iş hayatında gerek aile hayatında, bizlere verilen sorumlulukların farkına varamadığımız dönemlerde söylem-eylem dengesizliği arasındaki mesafe daha da açılır. Hayatta alınan tüm sorumlulukları usulüne uygun icra edilmesi gayreti kişide daha tutarlı bir yaşam tarzının kazanılmasını sağlar. 

İslam dini, öğretileriyle Müslüman toplumun hayatın her sahasında başarılı ve söz sahibi olmasını ve geri kalmamasını emreder. Gerek sosyal, gerek ekonomik ve gerekse idarî sahada Müslümanlara yapılan yönlendirmeler aslında bu sahalarda muvaffak olmanın yol haritalarıdır. (Çalgan, 2019, 7)

İnsanın bütün varlık âlemiyle ilişkisinin şekil ve boyutlarını belirleyen merkez nokta, onun Allah ile ilişkisidir. Hem mâbut hem de mahlûkla ilgili yükümlülüklere yönelik bu duyarlılığın tahkim edilmesinde imandan sonraki en önemli boyut ise kulu Rabbine yaklaştıran ibadetler ve onun somut neticesi olan güzel ahlak ile bu doğrultudaki ölçülü tutum ve davranışlardır. İslam, insanın kendisiyle, Rabbiyle, toplumla, çevreyle ve bütün varlık âlemiyle ilişkisini en ideal düzeyde belirleyen ilkeleri açıklayarak ona dünya ve ahiret huzurunu temin edecek sorumluluklar yüklemiştir. (Erbaş, 2020, 8)

Toplumumuzda diğer sorumluluklara nazaran ibadetlere olan hassasiyetlerin dini kimlik ile örtüştürülmesi, ibadetlerini gerçekleştiren bireylere yönelik beklentilerin toplum tarafından artmasına neden olmaktadır. Özellikle mütedeyyin kesimden toplumun beklentisi hak-hukuk gibi kavramlara yönelik hassasiyetin üst seviyede olmasıdır. İktisadi hayattan, sosyal hayata kadar, hayatın tümünde sorumluluk şuuru ile hareket edilmesi gerekmektedir. Çünkü, toplumda örnek alınan bireylerin söylemlerinden ziyade eylemleri ile örnek alındığını bilmekteyiz.

Sorumluluk bilinci, sosyal bir varlık olan insandan sadır olan davranışların toplum ve çevre üzerinde oluşabilecek etkilerini de dikkate almayı gerektirmektedir. Kâmil insan, ortaya koyduğu davranışların sebeplerini bilip sonuçlarının hesabını verebilen ve bu yönüyle, birlikte yaşadığı diğer insanların da sorumluluğunu üstlenebilecek bir karaktere sahip olan kimsedir. (Erbaş, 2020,9)

Sorumluluk kavramının eyleme yönelik kısmında ihsan kavramının önemi ortaya çıkmaktadır. İslâm’ın inanç, ibadet ve ahlâkî değerler manzumesinin tamamında yer alan şemsiye kavramlardan birisi ihsan kavramıdır. (Şeker ve Yeksek, 2019, 15)

“İhsan”, iyilikte bulunmak, bir işi en güzel şekilde layıkıyla yapmak ve Allah’a ihlasla kulluk etmek gibi anlamlara gelir. 

İslam’ın genel ilkelerinden biri olan ihsan, hayatımızın her alanını kuşatan ahlaki bir kavramdır. Muhsin olan Allah Teala nasıl her şeyi ihsanla, güzelce yaratmışsa (Secde, 32/7) en güzel biçimde yarattığı insandan da (Tin, 95/4) her yaptığı işte ihsan üzere davranmasını istemektedir. (Çerçibaşı, 2013, 52).

“Sözü dinleyip de onun en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.” (Zümer Suresi, 39-18 ayetinde ise Müslümanlar her türlü uygulamada en iyiyi araştırmaya ve yakalamaya yönlendirilmektedir.

Gerek iş hayatında, gerek toplumsal hayatta bir işi en güzel şekilde layıkıyla yapmak anlamını da kapsayan “ihsan” Müslüman bireyin kulluk vazifelerindendir. Medeniyetimizde ortaya çıkmış olan eserleri incelediğimizde, mimariden, ticari alanlara, eğitimden sağlığa kadar yapılan işin en güzel şekilde hesaplanarak yapıldığı gözlemlenmektedir. Medeniyet tasavvurunun sorumluluk ve ihsan kavramları ile ilişkisi olduğunu, toplumsal anlamda bu kavramlara ibadet şuuru ile bakabildiğimiz bir anlayışın hâkimiyeti örnek Müslüman tanımını tamamlayacaktır.

İslam Dini kişinin kendi yararına olduğu kadar diğer insanların yararına olacak her türlü çalışmayı da “en hayırlı davranış” olarak kabul etmiştir. Nitekim bu konuda Hz. Peygamber: “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydası dokunandır.” buyurmuştur. Bunun içindir ki, olgun bir Müslüman hem kendisi ve ailesi için, hem vatan ve milleti için, hem de bütün insanlık için yararlı olabilecek her türlü çalışmayı ibadet niyetiyle yapmalıdır. Böylece hem Allah’a ve hem de insanlığa karşı görevini yerini getirmiş olur. (Kayadibi, 2004, 4)

İmani hassasiyetleri hayat tarzına hükmeden bir mümin, sorumluluk ve ihsan gibi birbirleri ile yakın ilişkisi olan kavramları doğru tahlil etmeli ve bu istikamette söylem-eylem dengesini sağlama gayretinde olmalıdır. Kavram kargaşasının yaşandığı asrımızda, örnek mümin tüm bu güzel davranışları hayatında icra ederken ihlasını muhafaza etmeli, asrımızın bir başka sorunu olan riya tuzağına düşmemelidir.

Netice olarak, hayat tüm alanları ile maddi veya manevi infak imkanı ile doludur. Biz kullara düşen, hayatta bulunduğumuz süre içerisinde mevcut şartlarda topluma yönelik faydaya yoğunlaşan bir yapı içerisinde olmalıyız. Öyle ki, “Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile, bugün elinizdeki fidanı dikin!” (Buharî, el-Edebül-Müfred s. 168) hadisi çerçevesinde Peygamberimiz biz ümmetine hayatın olduğu tüm anlarda geleceğe yönelik faydalı işlerin yürütülmesine teşvik etmiştir.

 

Kaynaklar:

1. Sorumluluk Bilinci, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2020.

2. Şeker, N., & Yeksek, F. (2019). Hadislerde İhsan Kavramı. Akademik-Us3(1), 15-39.

3. Diyanet Dergisi, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2013

4. Çalgan, M. A. (2019). İslam ve Kalkınma: Ayet ve Hadisler Işığında Bir Değerlendirme.

5. Kayadibi, F. (2004). Sosyolojik Açıdan İslam Dini ve Çalışma İlişkisi. Istanbul Journal of Sociological Studies, (30), 31-51.